Hipertroit Tedavisi

Hipertroit Tedavisi :

Tiroid nodüllerinin yaklaşık yüzde 5'i kanserdir. Tiroid kanseri tedavi edilebilir, ama geç kalınırsa öldürür.

Tiroid nodülünü ciddiye almak gerekir. Sintigrafi ve iğne biyopsisi mutlaka yaptırılmalıdır. Check-up sırasında mutlaka tiroid ultrasonografisi yaptırılması gerekmektedir. Nodülün kanser olup olmadığını anlamadan ilaç ve ameliyat kabul etmeyin. Unutmayınız, nodül ile kanser arasında çizgi çok incedir ve iğne biyopsisi yapılmadan hangisi olduğu anlaşılmaz.

Tiroid hastalıkları toplumda sık görülen hastalıklar arasında olup görülme sıklıkları genelde yüzde 2 civarında, yaşlılarda yüzde 5-7 civarındadır. Tiroid hormon seviyelerindeki değişiklikler tüm vücut fonksiyonları üzerinde etkilere sahiptir. Hormon seviyesindeki değişiklikler oldukça farklı şikayetlerin kaynağı olabilir. Bu nedenle iç hastalıkları muayene ve takiplerinde değerlendirilmesi gereken organlardan biridir. Şikayetler farklı seviyelerde ve farklı organlarda olabileceği için dikkatli bir sorgulama değerlendirmenin olmazsa olmazıdır.

Tiroid hastalıkları iyi seyirli tiroid iltihaplarından kötü seyirli tiroid kanserlerine kadar geniş bir hastalık grubunu oluştururlar.. Hastanın fizik muayenesinde tiroidin palpabl olması nodül varlığı, tiroid dokusunun kıvamı ve hassasiyeti dikkat edilecek noktalardır. Tiroid bezinin normal boyutlarından büyük olması guatr olarak adlandırılır. Tiroid hastalıklarında kullanılan ana tarama testi TSH adı verilen testtir. FT4 seviyelerinin belirlenmesi hastanın sınıflandırılmasında kritik öneme sahiptir. Her iki testin de değerlendirilirken dikkat edilmesi gereken laboratuar ve ek hastalık koşulları vardır. Bazı ilaçların kullanımı hormon seviye tespitlerinde yanılmalara neden olabilir. Tiroid otoantikorları tiroid iltihabının belirteçleri olup hastalığın isimlendirilmesinde yol göstericidirler. Tiroid bezinin ultrasonografik olarak görüntülenmesi sık kullanılan ve oldukça yararlı bir tetkiktir. Tiroid hastalıklarını birkaç ana gruba ayırabiliriz.

Tiroid bezinin az çalışması(hipotiroidizm) , genel toplumda yüzde 1 yaşlılarda yüzde 5 civarında gördüğümüz bir problemdir. Güçsüzlük yorgunluk, soğuğa karşı tahammülsüzlük, kabızlık, kilo değişiklikleri, depresyon, adet düzeninde değişiklikler, kalın ses, kansızlık, kan elektrolit değişiklikleri , nabız hızında azalma kuru cilt, saç dökülmesi gibi şikayetler hipotiroidinin belirtileri olabilir. Hipotiroidi nadiren gerçek obesitenin nedenidir. Hipotiroidinin nedenleri arasında beyinden tiroid bezini uyarıcı hormona ait bozukluklar, tiroidin enfeksiyonları, ilaçlar , kronik hepatit C enfeksiyonu , tiroidde yer kaplayan oluşumlar sayılabilir.

Hipotiroidi serum kolesterol seviyelerinde, karaciğer ve kas enzimlerinde, prolaktin seviyelerinde artışa neden olurken, kansızlık, elektrolit dengesizliği, kan şeker düşüklüğü gibi klinik durumlar da tiroid hastalığı açısından uyarıcıdır. Tedavi edilmeyen hipotiroidi öncelikle kalp ve zihinsel durum olmak üzere tüm vücut fonksiyonları üzerinde dramatik etkilere sahiptir. Hipotiroidinin tedavisinde levotiroksin(T4) kullanılır. Tiroid ilaçlarının farklı bioyararlanımı(ilacın vucutta kullanılabilme kapasitesi) nedeniyle hastalara tavsiye edilen hep aynı firmanın aynı isimli ilacını almaları ve kontrolsüz ilaç değiştirmemeleridir. Gebelikte tedaviye ara verilmemeli hatta gerekirse doz arttırılmalıdır.

Gebelikteki ihtiyaç artışı kişiye göre değişmekle beraber gebeliğin başlangıcı ile ihtiyaçta yüzde 30 civarında bir artış beklenir. Takipte başlangıçta 4-6 haftalık aralıklar, kontrol altındaki hastalarda açılabilir. Tedaviye başlamadan böbrek üstü bezi yetmezlik bulguları gözden geçirilmeli ve olmadığından emin olunmalıdır.

Tirod bezinin sık görülen çalışma bozukluklarından bir diğeri tiroid bezinin fazla çalışması (hipertiroidi)dır. Terleme kilo değişiklikleri, sinirlilik, yumuşak dışkılama, sıcağa tahammülsüzlük ,güçsüzlük, adet düzensizliği, çarpıntı, titreme, canlı bakış bulgular arasında sayılabilir.Kalp ritm anormalliklerinden atrial fibrilasyon en sık görülen bulgulardandır. En sık nedeni Graves hastalığı denilen otoimmün bir tiroid iltihabıdır. Toksik mutinodüler guatr ve tiroid adenomları ikinci sırada yer alırlar.

Viral tiroid enfeksiyonları , yüksek dozda iyot içeren madde alımı, bazı yumurtalık tümörleri nadiren de beyinde yer alan hipofiz tümörleri hipertiroidi nedenleri arasında sayılabilir. Hipertiroidiye neden olan ilaçların başında amiadaron (sıklıkla ritm bozukluğunda kullanılır) gelir. Uzun vadeli hipertiroidi kemik erimesine neden olabilir. Hipertiroidi ile beraber timüs bezi anormallikleri olabilir. Tiroid ultrasonografisi, tiroid sintigrafisi ve rayoaktif iyot alım ölçümü tetkikleri tanıda yardımcı yollardır.

Hipertiroidi tedavisinde ilaçlar, radyoaktif iyot yada cerrahi uygulamalar yer alabilir. Tedavinin uzun vadeli istenmeyen sonucu olarak hipotiroidi görülebilir. Gebelikte hipertiroidi tedavisi özel bir dikkat gerektirir.

Tiroidit dediğimiz tiroidin iltihabi hastalıkları kısa süreli yada yıllara yayılan sürelerde ortaya çıkan durumlar olabilir. Bu tip hastalarda hastalığın evresine göre şikayetler ve laboratuar bulguları değişiklik gösterebilir. Tedavi hastalığın tipine ve seyrine göre değişebilir.

Tiroidin nodül oluşturarak büyümesinin muayene ile saptanması iyot yetersizliği olmayan toplumlarda bile yüzde 4-7 arasında değişmektedir. İyot yetersizliği olan toplumlarda bu oran yüzde 60 seviyelerine dahi çıkabilmektedir. Kadınlarda erkeklere oranla 4 kat kadar daha fazla oranda görülür.Ele gelen tek nodül için yapılan tiroid ultrasonlarının yüzde 50 kadarında başka nodüller de saptanır. Çocuklarda nadir olmakla beraber yaş ilerledikçe görülme sıklığı artar. Tiroid nodüllerinin yüzde 95 kadarı iyi huylu büyümelerdir yüzde 5‘inden azı tiroid tümörü ya da metastatik tümör olabilir. Baş boyun bölgesine radyasyon alanlar, ailesinde tiroid kanseri öyküsü olanlar, başka bir organa ait kanser öyküsü olanlar özellikle dikkat edilmesi gereken gruptur.

Çoğul ya da tek nodül varlığı riski çok değiştirmez. Nodül büyükse, anormal lenf bezi büyümesine neden olmuşsa, çevre dokulara yapışıklık varsa kanser riski artar. Haşimoto tiroiditinin varlığı riski azaltmaz ve tiroidit zemininde 1 cm‘yi geçen nodüllerde yüzde 8 civarında kanser riski vardır. Genç erkeklerde, tek nodüllerde,ses kısıklığının eşlik ettiği durumlarda, kistik olmayan nodüllerde, sintigrafide “soğuk” nodüllerde, noktasal kalsifikasyon olanlarda ve tiroksin tedavisi altında iken boyutu artan nodüllerde kanser şüphesi artar.

Nodül saptanan her hastada tiroid fonksiyonları değerlendirilmelidir. Şüpheli nodüllere 8 mm ve daha büyükse mutlaka biopsi yapılmalıdır. Sintigrafinin nodüllerin kanser olma riski konusunda kullanımı sınırlıdır, hipertiroidi olan vakalarda daha çok işe yarar. Tomografi büyük nodüllerde ve retrosternal uzanım gösteren guatr vakalarında kullanılabilir. Diğer görüntüleme teknikleri ile tesadüfen saptanan nodüllerin, kanser riski derecelendirilmesi açısından ultrasonografik tetkik ve kontrolü gerekirse takibi yapılmalıdır.

İnce iğne aspirasyon biopsisi ayaktan hasta prosedürü olarak uygulanabilir. Genç hastalarda 2 cm‘yi geçen şüpheli nodüllerde cerrahi önerilirken yaşlı hastalarda 4 cm‘nin altındaki şüpheli nodüllerde bazı hastalar 4-6 ay aralıklarla risk açısından takip ve kontrol edilebilir. Yanlış pozitiflik riski biopsilerde yüzde 4 civarındadır. Yanlış negatiflik riski de bu rakam civarında olduğu için negatif vakalar takibe alınmalı durumunda değişiklik olan ve büyümeye devam edenlerden tekrar biopsi alınmalıdır.

Tüm tiroid nodülleri takip edilmelidir. Tiroid nodülü olan hastalar iyot içeriği yüksek maddeler ve iyotlu kontrast maddeler açısından dikkatli olmalıdırlar. Hastanın fonksiyonel durumu gerektiriyorsa uygun şekilde tedavi edilmelidir.

Tiroid nodülleri 2 cm‘yi geçiyorsa ve TSH normal yada yüksekse, tiroksin ile baskılama tedavisi genç hastalarda düşünülebilir. Hipertiroidi oluşturma riski açısından tedavi dikkatle uygulanmalı ve yakın izlenmelidir. Kalp hastalığı riski bu tedaviyi uygunsuz hale getirir. Baskılama tedavisi postmenopozal kadın hastalarda kemik yoğunluğunda minimal azalmaya neden olabilir. Osteoporoz açısından periyodik kontroller önerilir.

Cerrahi yada radyoaktif iyot ablasyon yöntemleri nodüllerin ,özellikle kanser riski yada varlığı söz konusu ise uygulanabilecek yöntemlerdir. Tiroid nodüllerinin genel seyri iyi olduğundan çoğu vakada risk sınıflandırılması ve takip yeterlidir. Tiroid kanserleri sık görülen kanserler olup ayrı bir başlık altında bahsedilmeyi hak ederler .

Sözü toparlamamız gerekirse, tiroid bezi vücudumuzun önemli dinamolarından biri olup rutin muayene sırasında ihmal edilmemelidir. Hastalıkları sık görülen bir hastalık grubu olup küçük şüphelerde bile laboratuar tetkikleri ile değerlendirmek gerekir. Bayek levent Cerrahi ve Tıp Merkezi İç Hastalıkları bölümü olarak hastalarımıza bu konuda yardımcı olabileceğimizi belirtir sağlıklı günler dileriz.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp