Gut (damla Hastalığı) İlaç Tedavisi

Gut (damla Hastalığı) İlaç Tedavisi : • Akut nöbetin tedavisi- Akut gut nöbetinin tedavisinde ilk yeğlenen ilaç hâlâ kolşisindir. Ne kadar erken kullanılırsa, o ölçüde etkili olur. Nöbetin başlamasını izleyen 2 saat içinde ilacın kullanılması, olgulann yüzde 90'ından çoğunda belirtilerin hızla kaybolmasını sağlamaktadır. Uygulanan doz ilk gün ağız yoluyla 3-4 kez 1 mg'dir. ikinci gün aynı doz yinelenir ve ishalin başlamasıyla nöbet geriler. Kolşisin yalnız guta karşı kullanılmaz. Yalancı gut ile sarkoidozda görülen eklem iltihabında, ailevi Akdeniz ateşinde ve düğümlü eri- temde de etkilidir. Kolşisin genellikle akut nöbetin tedavisinde yeterlidir. Ama kortizonsuz iltihap giderici ilaçlardan biri de tedaviye eklenebilir. Bu tür ilaçların benzer etkiler göstermesi, ayrıca hastalığın kendiliğinden iyileşme olasılığının da bulunması göz önüne alınınca, ilaçlar arasında bir karşılaştırma yapmanın güç ve yanıltıcı olacağı ortaya çıkar. Kortizon ve türevleri güçlü etkilerine karşın kesinlikle kullanılmamalıdır. Çünkü kortizon bağımlılık yaratır ve kesildiğinde hastalığın yineleme tehlikesi vardır.

• Nöbetler arasında tedavi- Ürik asit düzeyinin düşürülmesine yönelik olan bu tedavi iki grup ilaçla yapılır.
• Ürikozürikler. Böbreklerde ürik asitin nefron borucuklanna süzüldükten sonra geri emilmesini engelleyerek idrar yoluyla atılma miktarım artırır.

• Alopürinol. Ürik asit üretimini engelleyen başlıca ilaçtır.

Tedavide öncelik sırası ürikozürik grubu ilaçlara verilir. Bu, idrarla ürik asitin atılması normal ya da az olan bütün gut hastalan (olgulann yaklaşık yüzde 70'i) için doğru bir seçimdir. Ama uygulamada dikkat edilmesi gereken birçok nokta vardır. Aşağıda sıralanan durumlardan birinin görülmesi ürikozürik kullanımını engeller: - Perhiz yapılmadığında 24 saatte 800 mg’den fazla, pürin türevlerinin en aza indirildiği beslenmede 600 mg'den fazla idrar yoluyla ürik asit atılması. - Böbrekte kreatinin temizleme hızının dakikada 80 ml'nin altına düşmesi ya da 1.000 mİ kanda kreatinin düzeyinin 9 mg’nin üstüne çıkması. - Böbrek taşlarının eskiden ya da halen var olması. - Ürat birikimlerinin bulunması. - Ürata bağlı böbrek hastalığı. - Ürikozürik ilaçların yan etkilerinin ortaya çıkması ya da yetersiz kalmaları. İdrarla ürik asit atılmasını artıran ilaçlar alopürinolle tedaviye göre çok daha fazla (günde 2 İt) su içilmesini gerektirir. Böylece idrardaki ürik asit yoğunluğu azalır ve geçmişte böbreklerinde taş oluşmamış hastaların boşaltım sisteminde ürik asit çökelmesi önlenir. Ama birçok hastanın süreklilik isteyen bu tedaviyi aksatması, beklenen olumlu sonuçların alınmasını engellemektedir. Neyse ki, geliştirilen yeni ilaçlar gut hastalığının seyrini belirgin ölçüde değiştirmiş ve başta alopürinol olmak üzere ürik asit üretimini düzenleyen ilaçlar kanda ürik asit artışını yaratan nedene yönelik etkili bir tedavi yapılmasını sağlamıştır. Önceleri tümör tedavisinde kullanılmak amacıyla denenen alopürinolün yapılan araştırmalarda ürik asit üretimini etkin biçimde denetlediği ortaya çıkmıştır. Etkili doz günde ortalama 200- 400 mg'dir. Böbrek yetmezliği olgularında, ilacın idrarla atılması azaldığından daha düşük dozlarda alınması gerekir. İlaç alımı 100 mİ kanda ürik asit düzeyi 5 mg'ye, yani normal düzeye ininceye kadar yavaş yavaş azaltılır. Tedavinin birden kesilmesi akut gut nöbetine yol açabilir. Tedavinin ilk günlerinde günde 1 mg kolşisin alınması da yararlıdır. Alopürinol tedavisi ürat oluşumunu azaltırken ürat birikiminin de giderek yok olmasını sağlar. Bu ilaç şu durumlarda kullanılmalıdır:

• Ürat birikimlerinin belirgin biçimde bulunması ya da eklem bölgesinin çekilen filminde görülmesi.
• 100 mİ kanda ürik asit düzeyinin 8 mg'yi aşması.
• Önceki dönemlerde guta bağlı eklem iltihaplarının ortaya çıkması.
• Aynca bu tedavi hastalığa yatkın özellikler taşıyan kişilerde koruyucu amaçla da uygulanabilir.

Alopürinol tedavisi kanda ürik asit düzeyine göre ayarlanan dozlarla ve her ay belirli aralar (15-20 gün) verilerek yıllarca sürdürülebilir. Eklemlerinde ürat birikimi görülen, ama özellikle böbreklerinin çalışmasında bir sorun bulunmayan hastalarda, alopürinolün yam sıra kullanılan ürikozürik ilaçların yararlı olduğu kanıtlan- nıştır. Bu tedavi ürat birikimlerinin hızla yok olmasını sağlamakta ve ürik asit düzeyini daha çok düşürmektedir. Ama bu yöntemin ürik asit düzeyini düşürmek için yeterli bir çözüm olduğu düşünülmemelidir. Çünkü bu uygulamadan sonra akut eklem iltihabı nöbetlerinin ortaya çıkma tehlikesi artar. Bu komplikasyonu önlemek için tedavinin başlangıcında günde 1 mg kolşisin kullanmanın çok yararlı olduğu saptanmıştır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp