Gece Körlüğü Ve Tedavi

Gece Körlüğü Ve Tedavi

Halk arasında tavuk karası ya da gece körlüğü olarak bilinen retinitis pigmentosa hastalığının tedavisine ışık tutacak önemli bir adım atıldı.

İsviçre'deki Bern Üniversitesi'nden bilim adamları, gece körlüğüne yakalanan farelerin görme yetisini tekrar kazanmasını sağladı.

Bilim adamları, önce bu hastalığa yakalanan farelerin retina hücrelerini, ışığı elektrik sinyallerine dönüştürebilen fotoreseptör hücreler haline getirdi. Daha sonra bu hücrelere retina tabakasında doğal halde bulunan, memelilerde ‘"vücut saatinin" ayarlanmasında önemli rol oynayan ışığa duyarlı melanopsin proteini eklendi.

Bilim adamlarından Sonja Kleinlogela, bu protein sayesinde alıcı ve iletici kısma sahip iki kutuplu hücrelerin ölü hücrelerin yerini aldığını ve farelerin görme yetisini tekrar kazandığını vurguladı.

Söz konusu proteinin gözde doğal halde bulunduğuna dikkati çeken Kleinlogela, bu sayede vücudun proteini reddetmediğini belirtti. Başka görme bozukluklarının tedavisinde de bu yöntemin kullanılabileceğini açıklayan Kleinlogela, klinik deneylere başlamanın en az 2-3 yıl alacağını söyledi.

Sonuçları "Plos Biology" dergisinde yayımlanan araştırma, insanlarda da gece körlüğünün tedavisine ışık tutuyor.

Tavuk karası ya da gece körlüğü, retinada karanlıkta görmeyi sağlayan hücrelerin bozulmasıyla ortaya çıkan kalıtımsal bir hastalık. Hastalık, önce aydınlıktan karanlığa geçişte rahatsızlık duyulmasına, daha sonra karanlıkta cisimlerin görülememesine neden oluyor, son aşamada ise körlüğe yol açıyor.

Henüz tedavisi bulunmayan hastalığa akraba evliliklerinin yaygın olduğu Türkiye'de sık rastlanıyor. Hastalığın seyri vitamin takviyesiyle yavaşlatılabiliyor.

Gece Körlüğü Belirtileri

  • Loş ortamlarda ya da akşam ve gece saatlerinde zayıf ya da bulanık görme
  • Parlak ışığa maruz kaldıktan sonra uzun süreli görme kaybı
  • Görme kaybı evreleri geçici ya da aşamalar halinde uzun süreler alabilir.
  • Kalıcı olarak göz kuruması görülebilir.

Gece Körlüğü Nedir

Tavuk karası ya da tıptaki adıyla retinitis pigmentosa, bir göz kusurudur. Herediter(kalıtsal) göz hastalıkları arasında en sık rastlanılandır. Genetik olarak otosomal resesif, otosomal dominant, X 'e bağlı resesif tipleri vardır. Otosomal domaninant şekli en sık görülen tipidir. Pigmentosada en önemli belirgin özelliği görmeyi sağlayan fotoreseptör(özellikle basillerin) hücrelerinin ve retina pigment epitel hücrelerinin harabiyeti sonucu ortaya çıkar. Küçük yaşlarda fazla belirgin olmayan hastalık yaş ilerledikçe kendini iyice göstermeye başlar. Maküla(sarı nokta) bölgesi sağlam kalana kadar görme devam eder. Maküla bölgesi etkilendikten sonra zamanla körlük ortaya çıkar. Hücre ölümü durana kadar devam eder. 07.06.2008 tarihinden İngiliz bilim adamlarının açıkladığı bilgilere göre biyonik göz yapma çalışmaları sonuç vermiş ve ilk denemelerini 18 yaşındaki bir hastaya uygulamışlardır. Olumlu sonuç alan bilim adamlarının açıklamalarına göre net olmasa dahi cisimlerin hatlarını algılayabilmekte olduklarını kaydetmişlerdir. Genetik sebeplerle ortaya çıkan bir rahatsızlıktır.

Gece Körlüğü Nedenleri

Gece körlüğünün en sık rastlanan nedeni A vitamini yetersizliğidir. A vitamini, gözün parlak ışıktan loş ışığa geçişe uyum sağlaması için gereklidir. Gözün ağtabakasında (gözün gerisindeki, ışığa duyarlı alan) koni ve çomak biçimli, iki tür alıcı hücre vardır: Koni biçimli hücreler ağtabaka merkezinde yoğunlaşmıştır ve yalnızca parlak ışıkla uyarılırlar. İşlevleri rengin ve ayrıntıların algılanmasıdır. Çomak biçimli hücreler ise, bu alanın çevresinde bulunurlar ve gün ışığnıda neredeyse hiç işlev göremezler. Çok düşük şiddette ışık düzeylerine yanıt verirler ve ışık zayıfken bile nesnelerin görülmesini sağlarlar. Çomak biçimli hücreler, gece görmeyi sağlamak için harekete geçirilmesi gereken, ışığa duyarlı “rodopsin” adlı pigmenti içerirler. Rodopsinin loş ışıkta görme için etkileşmesi gerekir. Bu işlemse A vitamini gerektirir. Bu nedenle A vitamini olmadığında loş ışığa uyumda azalma olur.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp