frengi tedavisi ne kadar sürer

Bir zamanlar en korkutucu hastalıklar arasında yer alan frengi, antibiyotiklerin kullanıma girmesiyle eski önemini yitirmiştir. Zührevi, yani cinsel ilişkiyle bulaşan hastalıkların en tehlikelilerinden biri de frengidir. Yüzyıllarca toplumsal yaşamı derinden etkileyen bu hastalığın kısa tarihçesiyle yerel ve genel belirtileri aşağıda özetlenmiştir. Kesin kayıtlara göre bilinen ilk frengi olguları 1493'te Amerika'nın keşfinden hemen sonra Ispanya'da görüldü. Bir yıl sonra aralarında Kristof Ko- lomb'la yolculuğa çıkmış birkaç denizcinin de bulunduğu paralı askerlerden 40 bin kişilik bir ordu toplayan Fransa Kralı VII. Charles, Alpler’i geçerek Napoli Kralı II. Ferdinando'ya savaş açtı. Napolililer savaşla birlikte kentte baş gösteren frengiye, sorumlu tuttuklan düşmanlarından ötürü "Fransız hastalığı" adını verdiler. Aynı hastalık neden sonuç ilişkisine tersinden bakan Fran- sızlar arasında ise "Napoli hastalığı" adıyla tanınmaya başladı. Türkçe'de kullanılan frengi adı ise Batı'ya ya da Avrupa'ya ait anlamına gelen Farsça "freng" sözcüğünden türetilmiştir.

Özellikle tıp çevrelerinde yaygın biçimde kullanılan sifilis adı ise Latince kökenlidir ve bu hastalığı konu alan 1530 tarihli Latince bir şiirden kaynaklanır. Frengi 1494'teki Napoli seferini izleyen birkaç yıl içinde paralı askerlerin yurtlarına dönmesiyle bütün Avrupa'ya, daha sonra Yahudiler'in Ispanya’dan kovulması ve yoğun deniz trafiğiyle Kuzey Afrika ve Ortadoğu'ya yayıldı. 1497'de Vasco de Gama'nın Hindistan seferinden sonra Uzakdoğu'da da görülmeye başladı. Frengi belli bir hastalık olarak tanınmasının üzerinden yalnızca beş yıl geçtikten sonra bütün dünyaya yayılmıştı. Zamanla mikropların hastalık yapıcı etkilerinin başkalaşıma uğramasına ve insanlarda hastalığa karşı gelişen uyum mekanizmalarına bağlı olarak frenginin belirtileri ve gidişinde önemli değişiklikler olmuş, sonunda günümüzde görülen frengi tablosu ortaya çıkmıştır.

Frengi tedavisinin de uzun bir geçmişi vardır. Önceleri hastalarda akut cıva zehirlenmesi yaratacak kadar yoğun biçimde kullanılan cıva buharı, denenen başka birçok tedavi yöntemiyle birlikte yerini özellikle hastalığın geç dönem lezyonlarına karşı kullanılan potasyum iyodüre bırakmıştır. 1910'da arse- nobenzolin, daha sonra da bizmutun kullanıma girmesiyle erken tanı ve tedavi koşuluyla frengi tedavi edilebilir bir hastalık olmuştur. 1940'lann sonlarında frengi tedavisinde yaygın biçimde kullanılan penisilin bugün de başka bütün ilaçlardan daha üstün ve gözde bir ilaç olarak geçerliliğini korumaktadır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp