frengi tedavi edilmezse ne olur

Frengi 7 :

Çok önemli ve tehlikeli bir cinsel hastalıktır. Özel bir mikrobu vardır. Özelliği insan vücudunda ölene kadar sabit bir şekilde ve gizli olarak kalabilmesi ve bulaşıcı olmasıdır. Bu mikrop % 90 cinsel temas ile geçer. % 8 öpüşme veya dokunma ile % 2 eşyalar ve diğer yollarla bulaşır.

Frengi mikrobu insan vücudunda ölene kadar bandığı için, insanı yıllar boyunca yavaş yavaş kemirir ve kahreder. Vücuda girdikten sonra dört aynı dönemde aynı aynı tahribatı vardır:

1. dönem: Hastalık bulaştıktan 2 hafta sonra kendini gösterir.

2. dönem: Bu dönem ise iki ay sonra ortaya çıkar.

3. dönem: İki yıl belirtileri zuhur eder.

4. dönem: En uzun dönemdir ve yirmi yıl sonra ortaya çıkar.

1. Dönem Belirtileri: Hastalığa yakalandıktan * 3 hafta sonra mikrobun vücuda girdiği yerde mercimek iriliğinde kırmızı bir sivilce meydana gelir. Bu sivilcenin kenarları keskin, sert yapılı ve ağrısızdır. Ayrıca mikrobun girdiği bölgedeki lenf bezleri ağrısız olarak şişer.

Cinsel yoldan bulaşmış frengilerde çoğunlukla cinsel uzuvda bu sivilceler meydana çıkar ve kasıklardaki lenfler ağrısız olarak şişerler. Öpüşme ile bulaşmış ise dudaklarda sivilce çıkar ve çene altı lenfleri şişer.

Frenginin ikinci dönemi tahminen iki vıl kadar sürer kemiklere sirayet ettiğinde şiddetli kemik ağrılar duyulur ve insanın uykular haram olur. Hasta ikinci dönemdeki iki yıl boyunca etrafına mikrop saçar. Bu nedenle hastanın bizzat kendisi kendini doktora teslim etmeli ve toplumdan ve ailesinde uzaklaşmalıdır.

3. Dönem Belirtileri: 3 yıl sonra hastalığın mikroplar cilt üzerinden çekilir ve vücudun iç kısımlana yerleşir. Oralarda hasta ölene, kadar yaşarlar. Üçüncü dönemde iç organlarda çeşitli anmalar ortaya çıkar.

Hastalar genelde halsizlik, bedeni ve ruhi bunalımlar hissederler. Üçüncü dönemde en büyük özellik GOM denilen şişliklerin bariz bir şekilde ortaya çıkmasıdır.

Frengi mikrobunun vücutta fazlaca toplandığı bölgelerinde şişliklere sebep olurlar. Bu şişliklerin içinde zamk gibi bir sıvı meydana getirirler. Ayrıca iç organlardan, karaciğer, kemikler, beyin ve ağız içerisinde de şişmeler meydana gelebilir.

Burun: da burun kemiği eriyip çöker ve burun serler haline gelir. Beyinde meydana gelen ur, sürekli baş ağrısı ve menenjite sebep olur. Bu dönemde frengi kan damarlarını da etkiler. Damarlarda daralmalara sebep olur. En fazla kalp, karaciğer, böbrek ve beyin damarlananda daralmalar olur. Böylece ani ölümlere veya felç durumuna da sebebe olur. Üçüncü dönem 20 yıl kadar sürer. Bu dönemde sinir sistemini de tahrip eder ve gözde körlüğe, sağırlığa da sebebiyet verir.

4. Dönem Belirtileri: Hastalık daha önceki dönemlerde tedavi edilmezse, uzar ve üçüncü dönem belirtileriyle beraber iki yeni belirti daha ortaya çıkar. Bunlardan biri “OMİRİLİK VEREMİ”dir. Frenginin sebep olduğu omurilik vereminin hakiki veremle bir ilişkisi yoktur.

Omurilikteki frengi veremi hastanın yürümesini anormalleştirir, denge bozukluğuna ve baldır kramplarına sebep olur. Omurilik veremi gözbebeğinin ışığa karşı hassasiyetini de ortadan kaldırır. İleri safhada bu verem iki bacağın da felç olmasına yol açar. Dördüncü dönemin ikinci belirtisi olarak Beyin Yumuşaması ortaya çıkar. Beynin kabuk kısmı tahrip olur, bunun sonucu hasta hissetme, düşünme, karar verme gibi özelliklerini kaybeder, hayalle hakikatleri karıştırır ve tamamen bitkisel hayata girer.

Bugün frenginin tedavisi hekimler tarafından muntazaman ve kesin olarak yapılmaktadır. En ufak şüphe halinde en yakın yerdeki Frengi Mücadele Tabiliği‘ne veya Sağlık Kurumlarına başvurmalı. Frengi olan insanın gizlenmesi veya doktora gitmemesi, hem kendisi hem de tüm çevresindeki insanlar için çok büyük kötülüktür.

Çünkü bu hastalığın mikrobu ölünceye kadar vücutta kalıyor ve hem kendini bitiriyor hem de etrafa bulaşıyor. Zamanımızdaki ilaçlarla, frengi kısa zamanda ve tam olarak tedavi edilmektedir. N e kadar erken dönemde gidilirse bu dertten o kadar erken ve kolay kurtulmak mümkün olur. Tedavi için halen çeşitli antibiyotikler kullanılmaktadır. Bunların cins ve miktarlarını hekimlerin tespit ve tayin etmesi gerekir. Ayrıca şu doğal ilaçların uygulaması da mümkündür:

• 1 litre suya 50 gram saparna konur. Kaynatılın süzüldükten sonra günde üç kez birer çorba kaşığı içilir.

• Üç adet meşe meyvesi, havanda dövülür: Bundan bir kahve kaşığı alınır, üzerine yarım kahve kaşığı dövülmüş günlük ve bir çorba kaşığı kuru üzüm konur. İyice ezilerek macun haline getirilir. Bir kerede yenir. Buna en az on gün devam edilir.

• Bir avuç kuru nar kabuğu ile aynı miktar kurutulmuş mazı karıştırılır. Havanda toz haline gelinceye kadar dövülür. Sabah akşam birer çorba kaşığı yenir, üzerine su içilir. Bir hafta devam etmek gerekir.

• Bir çorba kaşığı dövülmüş tarçın, yarım kahve kaşığı toz karanfil, yarım kahve kaşığı dövülmüş havlıcan, üç çorba kaşığı sinameki ve bir kahve kaşığı mahmude karıştırılır. Bu karışım havanda iyice dövülür. İki hafta süreyle her gün aç karnına birer çorba kaşığı, bir su bardağı peynir suyu ile içilir

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp