Frengi (syphılıs) Nedir Nasıl Tedavi Edilir?

Frengi (syphılıs) Nedir Nasıl Tedavi Edilir? : (Spirochita Pallida) adlı bir cins mikrobun sebebiyet verdiği çok tehlikeli ve bulaşıcı bir hastalıktır. Frengi, cinsi münasebet ve öpüşme yolu ile yayılır. Hastanın şahsi eşyalan da hastalığın diğer insanlara bulaşmasına sebep olabilir.Frengi, çok uzun müddet devam eder. Arazlan bütün vücuda yayılar. Frenginin 4 devresi vardır.

1. Devre : Cinsi münasebet veya öpüşme yolu ile dudaklara veya cinsiyet organlarında bulunan küçük bir sıyrıktan içeri giren frengi mikrobu, buraya yerleşir. Sert bir şişlik husûle getirir. Frengi mikrobu buradan lenfa yolu ile ilerleyerek lenfa guddelerine ulaşır. Bu şekilde lenfa guddelerinin şişmesine sebebiyet verir. Nihayet mikrop, kana ulaşır. Artık frengi bir kan hastalığı şekline bürünmüştür.

2. Devre : Bu devre frenginin en hızlı bulaşma devresidir. 2. devre mikrobu kaptıktan 2 ay sonra başlar. Bu devrede hastanın tükürüğü zehirlenir. Tükürük frengi mikroplan ile lebaleb doludur. Yalnız tükürüğü mü? îdrar ve dışkı da mikrop saçar. Mikroplar dolaşım yolu ile karaciğer, böbrekler ve bağırsaklara ulaşır. Cilt ve kafa derisi üzerinde (purpura) adı verilen kırmı- zımtrak lekeler hasıl olur. Bu lekelerin bulunduğu yerlerdeki saçlar, tutam, tutam dökülür. Yine bu devrede kemik zarlann- da şişmeler husule geldiğinden dayanılmaz baş ve kemik ağn- lan görülür.

3. Devre: Bu devre frengi mikrobunu kaptıktan 2 sene sonra başlar. Hastalık artık beyinde tahribata başlamıştır. Beyin damarlarının çatlaması felçlere sebebiyet verir. Kemikler ve kıkırdaklar hastalığın pençesindedir. Frengi mikrobunun sebebiyet verdiği şişikler karaciğerde tahribat yapar. Birçok hasta bu devrede kalp sektesinden ölür. Zira mikrop kalbi besleyen damarlann da tıkanmasına sebebiyet verir. Nihayet böbrekler ve karaciğer büzülür.

4. Devre : Bu devre frenginin son devresidir. Bu devrenin belirtileri hastalığa yakalandıktan 20 sene sonra başlar. Hasta artık normal bir insan değildir. Ruh hastasıdır. Bir magola- mandır. Düzgün konuşamaz. Yazamaz. Nihayet hastanın bütün Refleksleri kaybolur.

Frengi mikrobunun insandan insana deri üzerindeki kü- çak sıyrık ve yarıklardan geçebileceğini yukarıda belirtmiştik. Akla şöyle bir sual gelebilir. Deride herhangi bir yara veya bere, çizik yoksa hastalık yine de bulaşır mı? Evet. Çünkü, gözle gö- rülemiyecek kadar küçük bir sıyrak veya sivilce mikrobun vü-cüda girmesi için yeterli bir imkândır.Şimdi frenginin dört safhasını ayrıntıları ile inceleyelim. Bu hastalığın ne kadar korkunç neticeler husule getirebildiğini yakinen görelim.Cinsi münasebet, öpüşme veya diğer bir vasıta ile frengi mikrobu vücuda girdikten sonra cilt üzerinde bir yara peydah olur. Yara, ağrı ve sızı husule getirmez. Yara bazı durumlarda çok küçük, hatta belirsiz dahi olabilir.

Yaranın bulunduğu yerdeki lenfa guddeleri şişer. Bu şişler de ağrı ve sızıya sebebiyet vermezler. îlk frengi yarası cildin her yerinde ortaya çıkabilir. Dudaklarda, cinsiyet organlarında veya göğüs uçlarında. Mikrop nereden girdi ise orada görülebilir. Aradan iki ay geçtikten sonra frengi mikrobu vücuda girdiği yerden ileriye doğru hareket ederek bütün vücuda yayılmış olur. Organizmanın tabii savunma mekanizması harekete geçerek mikrobu te'sirsiz hale getirmek ister. Bu şekilde hastalığın ikinci devresinin alâme- taleri ortaya çıkar. Vücudun üzerini kırmızımtrak lekeler kaplar. Frengi mikroplarının sayısı artık milyonları bulmuştur. Fakat bazı durumlarda bu lekeler o kadar belirsiz seyreder ki; fark edilmesi imkânsızdır. Diğer bazı hastalıkların sebep olduğu lekelere nazaran frengi lekeleri üç buutludur. Yani kabarmış vaziyettedir.

Kafa derisi de bu lekelerden kurtulamaz. Hatta lekelerin bulunduğu yerlerde saçlar tutam, tutam dökülür. Hasta yan kel hale gelir. Bir müddet sonra bu lekeler sulanarak içi kahverengi bir sıvı ihtiva eden kabarcıklar haline gelir. Lekeler ağız ve boğazda dayanılmaz acı ve sızılara sebebiyet verir. îkirtci devrede aynca, kemikleri örten deri tabakalan üzerinde usandmcı ağnlar husule gelir. Bilhassa kafatasını örten deride müthiş ağnlar belirir. Hasta bu şartlarda iki sene müddetle yaşamaya devam eder. Üçücü devrede, yani hastalığın üzerinden iki sene geçtikten sonra frengi mikrobu cilt ve kaygan zarları terkederek vücudun derinliklerine yayılarak yerleşir.

Hastanın ölümüne kadar vücudun her yerinde tahribata sebebiyet verir. Karaciğer, kemikler, damak, burun, beyin hastalıktan nasibini alır, (gom) adı verilen urlar vücudun çeşitli yerlerinde akıntılı yaralar husule getirerek organların bü-zülmesine, şekil değiştirmesine, deforme olmalarına sebebiyet verir. Damarlar da daralarak dolaşım bozukluğuna sebebiyet verir. Hastanın kalp sektesinden ölmesi normaldir. Dördüncü devre olan son devre 20 sene sonra başlar. Bu müddet içinde hasta henüz ölmediyse beyni yumuşar. Omurilik tahrib olur. Hasta artık yürüyemez. Sinirleri mefluç hale gelir. Bazı hastalar bu şartlarda daha yıllarca yaşayabilir. Bazıları da akıl hastası olur. Meşhur düşünür Nietzche, yakalandığı frengi hastalığının son devresinde acılara dayanamıyarak intihar etmiştir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp