frengi belirtileri erkek

Frengi Belirtileri : Tedavi edilmeyen frengi üç evreden geçer: Birinci evrede frengi etkeni vücuda girer ve üremeye başlar. Mikrobun vücutta yerleştiği yerde bir lezyon, komşu lenf bezlerinde ise şişme görülür. Bu evrede uygun tedaviye girişilmezse hastalık ikinci evreye doğru ilerler ve mikrobun bütün vücuda yayılmasına bağlı belirtiler ortaya çıkar, ikinci evreden sonra hastaların yaklaşık dörtte biri kendiliğinden iyileşir. Olguların gene dörtte birlik bölümünde hastalık belirti vermeden gizli seyreden döneme girer. Olguların yaklaşık yansında ise üçüncü evre frengiye dönüşerek ilerler ve yıllar sonra merkez sinir sistemi, kalp-damar sistemi, karaciğer, deri, mukozalar ve iskelet sistemi gibi pek çok organ ya da sistemde geriye dönüşü olmayan yıkımlara yol açar.

• Frenginin Birinci Evresi: Treponema pallidum'un vücuda girdiği evredir. Genellikle bulaşmadan üç hafta sonra küçük, sert ağrısız bir çıban oluşur. Sert şankr, frengi şankn ya da birincil sifi- lom denen bu çıban zamanla büyür, ortası çatlayarak yüzeysel bir yaraya dönüşür. Birkaç gün sonra kasık bölgesinde bir şişlik görülür. Buna uydu lenf bezi büyümesi denir. Bu durum bölgesel lenf bezlerinin savunma işlevlerini yerine getirmelerine karşın spiroket yayılmasını engelleyemediklerinin bir göstergesidir. Frengi ilk evrede yerel belirtiler vermekle birlikte genel bir hastalık olarak değerlendirilmelidir. Çünkü bu yerel belirtiler ortaya çıktıkları bölgeyle sınırlı ve hiçbir yaran ol- mayan tedavi yöntemlerine başvurulmasına yol açabilir. Daha önce de vurgulandığı gibi, Treponema pallidum'un dişi ya da erkek dış üreme organlarından vücuda girse bile, dudak, makat, meme başı, yanak gibi başka deri ve mukoza dokularına da yerleşebileceği unutulmamalıdır. Birincil sifilom pek az aynksı örnek dışında ağrısızdır; tedavi edilmeden de kaybolur. Ama bu ilk belirtinin labora- tuvar incelemeleriyle kesin tanıya götürecek çok önemli bazı ayırt edici özellikleri vardır. Bu belirtinin ağrıya yol açmaması ve kendiliğinden kaybolması nedeniyle hastalar çoğu kez ortada önemsenecek bir durum görmezler. Oysa bu belirti- ilerde çok tehlikeli olabilecek gelişmelerin ilk habercisidir. Ayrıca birçok frengi hastası hekime başvuracak yerde eczaneye gider ve aldığı mikrop öldürücü ya da başka tür merhemlerle kendini tedavi etmeye çalışır. Gerçekten sifilom kısa bir sürede kaybolur. Ama daha ilk evreden başlayarak genel bir hastalık olan frengi tedavi edilmeden kalır. Deri hastalıkları uzmanlarının karşılaştıkları olguların çoğunda hastalık ilk evreyi geçmiştir.

• Frenginin İkinci Evresi: İkinci evre, ilk yaygın deri döküntülerinin ortaya çıkmasıyla başlar. Bunlar zamanında ve doğru olarak tedavi edilmezse, yılda bir1 kaç kez ve her keresinde farklı görünümlerle yineler ve sonunda döküntüler kaybolur. 2-3 yıl kadar süren bu evrede frenginin son derece önemli deri ve mukoza belirtileri görülür. Bunlar ikinci evrenin başlangıcında daha belirgindir. Çiçek hastalığı gibi geniş deri bölgelerinde görülür, zamanla belirsizleşerek sınırlı ve zor tanınabilir hale gelir. Bu aşamada frenginin "mola verdiği" söylenir. Gerçekten de ikinci evrenin gidişi sırasında hastada klinik belirtiler oldukça gizlidir ve bu evre bazen bütün yaşam boyu sürebilir. Hastanın genel durumu oldukça iyidir ve sağlıklı görünür. Bu dönem de aşılınca frenginin üçüncü evre belirtileri ortaya çıkar. Bunlar deri, kalp, merkez sinir sistemi ve başka organ ya da sistemlerle ilgili olabilir. İkinci evrede deride görülen belirtiler çok çeşitlidir. Bunlardan en önemlileri şunlardır: 1) Pembe döküntüler. İkinci evrenin ilk belirtisidir. Çok kısa sürer. Bazen hasta farkına bile varmadan geçer. Kaşıntı ve kabuklanma görülmez. Her za- man olmasa da genel durumda biraz bozulma, yorgunluk, baş ağrısı, hafif ateş gibi belirtiler eşlik edebilir. Bu evrede görülen son derece önemli başka bir belirti de kasık, koltukaltı, boyun yanları ve dizin arka bölümü gibi bütün vücuda yayılmış küçük lenf düğümlerindeki hafif büyümedir (mikropoliade- nopati). 2) Papüller. Frenginin ikinci evresinin en önemli belirtilerinden biri de deride mercimek biçiminde, sarı ya da kırmızımsı sert kabartıların görülmesidir. Papül denen bu kabartıların biçimi, yeri, yapısı kişilere ve vücudun bölgelerine göre çok değişik olabilir. Derideki belirtilerin yanı sıra kıllarda da değişiklikler ortaya çıkabilir. Bunlar kaşların dıştan üçte birlik bölümünde dökülme, yerel ya da yaygın saç dökülmesidir. Ayrıca ağız boşluğunu döşeyen mukozada beyaz plakların belirmesi, tırnak bozuklukları ve iç organlara ilişkin başka belirtiler de yaygın olarak görülür. Ayrıntılara girmeden bile bu belirtiler frenginin genel ve oldukça ağır gidişli bir hastalık olduğunu göstermeye yeter.

• Frenginin Geç ya da Üçüncü Evresi: Hastalığm son evresidir. Günümüzde üçüncü frengi evresi, özellikle de bu evrenin deri belirtileri çok az görülür. Üçüncü evrede frengi her organı etkileyebilir. Çünkü Treponema pallidum dolaşım ağına yayılmıştır. Böylece aort gibi büyük bir damara ulaştığında doğrudan bu damara, kalbe ve merkez sinir sistemine yerleşebilir. Deride üçüncü evre lezyonları iki biçimde ortaya çıkar.

1) Nodüllü Belirtiler: Kalıcı özellik gösteren nodüller (yumru) bakır rengidir ve kıvrımlı biçimler oluşturacak düzende yan yana dizilir. Yer yer üzerlerinde yaralar oluşur ve nedbe dokusu bırakarak iyileşir. Hastalığa özgü "böbrek" biçimindeki görüntüler oldukça iyi bilinir. Bu durum hastalığın, yol açtığı lezyonun bir yanında ilerlerken, öbür yanında hafifleyerek bir nedbe dokusuyla iyileşme eğilimi göstermesinden kaynaklanır. Lezyonların hemen hepsi ağrılıdır. Bunlardan alınan biyopsi örneğinde spiroketi saptamak olanaksızdır. Bu nedenle bulaşmada hiçbir etkileri yoktur.

2) Gomlar: Nodüllerden daha iri, yumru biçiminde şişkinliklerdir. Kol ve bacaklar başta olmak üzere vücudun öbür bölümlerinde de görülebilirler. Gomlar oluşum aşamasında serttir. Zamanla gitgide yumuşar, yüzeylerinde yaralar açılmasıyla (ülserleşme) dışarı, lifsi bir madde akıtırlar. Bu madde yıkıma uğramış doku artıklarından oluşur. Sakız ya da kauçuk anlamına gelen Latince kökenli gom adı da bu akıntıdan kaynaklanır. Gomlar geride nedbe bırakarak iyileşir. Yıldız biçimindeki bu yara izlerinin saptanması geçmişe yönelik tanı konmasını sağlayabilir. Gomlar pek göze çarpmayan bir bölgede, örneğin, oldukça sık rastlandığı gibi damakta ya da başka bir boşlukta yer alır ve akıntı da yapmazlarsa hastada önemli bir rahatsızlığa yol açmazlar. Bu durumda ilerleyen gom bazen derinleşerek kemik bozuklukları yaratabilir. Örneğin, damakta gelişerek doku ölümüne yol açan bir gom, damağın delinmesine neden olarak yutkunmayı güçleştirir ve sıvıların burun boşluğuna kaçmasına yol açar. Frengi geç evrede merkez sinir sistemini de etkiler. Ağır durumlarda özellikle yürürken hareketlerde eşgüdüm bozukluğu ve kaslarda doku gerilemesi biçiminde ortaya çıkan tabes dorsalis ya da hareket ataksisi denen duruma yol açar.

Üçüncü evre ilerleyici felçle de sonuçlanabilir. İlerleyici felç sırasında hastada denetimden çıkmış beyin etkinliğiyle ilintili olarak öfke nöbetleri, bellek yitimi, duyumsamazlık ve bazen yaratıcı bir canlılık bile görülebilir. Tedavi edilmezse, ilerleyen fiziksel ve ruhsal çöküntü ölümle sonuçlanır. Doğumsal frengi günümüzde çok az görülen bir olgudur. Burada hastalık etkeni frengili anneden etene yoluyla doğrudan dölüte geçer. Doğumsal terimini kalıtsal terimiyle karıştırmamak gerekir. Kalıtsal dendiğinde genler ile ana babadan çocuğa aktarılan bütün özellikler anlaşılır. Doğumsal frengi, yenidoğanda ya da yaşamın ilk dönemlerinde görülebileceği gibi, ergenlik döneminde birden başlayan belirtiler verebilir.

Erken doğumsal frenginin en tipik belirtileri, avuç içleri ve ayak tabanlarında içi su dolu keseciklerin bulunması, burunda hastalığa özgü bozukluklar yaratarak son derece ağır gidişli ve çocuğun meme emmesini engelleyen kemik ve kıkırdak lezyonlandır. Geç doğumsal frengide ise geç dönem frengide görülen lezyonlara benzer belirtilere rastlanır. En önemlileri arasında Hutchinson üçlemesi adı verilen ve sağırlığa yol açan kulak iltihabı, körlüğe yol açan kornea iltihabı ve dişlerde biçim bozuklukları sayılabilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp