Fazla Kilo

Fazla Kilolu Olmak Nedir ?

Obezite enerji alımının enerji harcanmasından fazla olduğu durumlarda vucutta fazladan yağ birikmesidir. Yapılan araştırmalara göre obezitede genetik geçişin %40 olduğu belirlenmiştir. Obzite gelişiminde en önemli faktörlerden biri çevre etkileri ile yeme davranışı ve beslenme alışkanlıklarında kültürel aktarımdır. Yeme alışkanlıkları, öğün düzeni, en çok hangi besinlerin tüketildiği ve günlük hayatta egzersizin yeri obezite ile ilgili olan, kişi ile birlikte incelenmesi ve tartışılması gereken konuların başındadır.

Obezitede enerji alımı ve enerji harcanması arasındaki dengenin yanı sıra, öğünlerin düzenli aralarla yenmesi ve tüketilen besinlerin türü önemlidir. Danışanla birlikte günlük olarak besin tüketim listeleri, “hangi saatler”de yemek yendiği ve “ne” yendiği izlenir. Böylece danışan kişi yemek yeme tarzında değiştirilmesi gereken yanları izleme şansına sahip olur. Ayıca özel günler, dışarıda yemek yeme, seyahatler planlanmalıdır.

Son yıllarda yapılan araştırmalar, değişen yaşam şartlarına göre kişilerin haftada en az 150 dakikalarını hareketli bir şekilde geçirmeleri önermektedir. Bunu şöyle örneklendirebiliriz, zaten gün içerisinde belirli saatlerde hareketli olduğumuzu düşünürsek (otobüs durağına yürümek, markete yürüyerek gitmek gibi) bunun yanında bir de her akşam 10 dakika stepper ile yapılandırılmış çalışmak haftalık aktivite miktarımızı koruduğumuzu gösterir. Danışanın hayatına mutlaka, sürekli yapabileceği, eğlenceli bir fiziksel aktivite eşlik etmelidir. Hareketin vücuda katkısı, sonradan alınacak kaloriyi tolere etmektir.

Obezite ile ilgili en en önemli sorunlardan biri depresyondur. Ayrıca kaygı ve depresyona yanıt olarak kişilerin daha da fazla yedikleri gözlemlenmektedir. Obez hastaların benlik saygıları da düşüktür. Bu tamamen subjektif bir inançtır. Obez hastalar bedenlerini gerçekten %19 fazlaymış gibi algılarlar.

Depresyona ya da beden algısının değişmesine ve hatta kişiliğe atıfta bulunmaya neden olan, danışanın bilişsel çarpıtmalarıdır. Kişi, “zayıf olmazsam hiçbir işe kabul edilmeyeceğim” , “zayıf olursam daha mutlu olacağım” gibi olumsuz düşünceler geliştirir. Tedavide, bunların ele alınarak düzenlenmesi danışana farkındalığını arttırır. Böylece olumsuz inançlarla akılcı ve işlevsel olanlar yer değiştirerek kişi yaşam boyu sağlıklı kalmayı ve sağlıklı beslenmeyi öğrenmelidir.

Kilo problemi ile ilgili bize ulaşmadan önce deneyebileceğiniz pratik öneriler:

Öncelikle kendinize haksızlık etmeyin, kendinizi affetmeyi öğrenin, herşeyin bir telafisi vardır.
Eski alışkanlıklarınızı tekrar etmemek konusunda ısrarcı olun, vazgeçmeyin.
Günlük egzersiz planınızı aksatmamaya çalışın.
Yeme isteği duyduğunuzda düşük kalorili gıdaları tercih ederek yeme isteğinizi azaltabilirsiniz.
Sosyal aktivitelere katılabilir, meşguliyetler edinebilirsiniz.
Ayrıca tatil dönüşü danışanlarımda sık sık karsılaştığım bir problemi dile getirmek istiyorum.

Yaz basında verilen kiloların yaz tatilinde geri alınması ve bu döngünün her yıl bu şekilde süregelmesi herkesin canını sıkan bir durumdur. Tatillerde değişen yemek programı, rahatlamanın verdiği kontrolsüzlük hissi, hatta tatil yörelerinde yaşanan kimliksizleşme de kilo alımına katkıda bulunur. Böylece kış aylarına girmeye başladığımız şu günlerde belki de tekrar diyet programımıza geri dönmeyi düşünmeyebiliriz. Yada her seferinde zorlayıcı bir çaba ve her şeyin yeniden başlaması bizi yıldırabilir ve biz yine her yıl başlangıcında olduğu gibi diyete başlamayı erteleyebiliriz. Sonrada şok diyetler uygulamayı deneyerek hızlı kilo kaybetmek isteriz. Aslında bedenimize ve kendimize eziyet ederiz.

Gelin hep birlikte kilo probleminize kalıcı bir çözüm bulalım. Yemek yeme isteğinin nedenlerini birlikte araştırarak her yaz başlangıcında kabus olan ve kışın kilolarımız yüzünden rahatsız olduğumuz yılları geride bırakalım. Diyet programını sadece kilolarımızı değil tüm hayatımızı kontrol etme programına dönüştürelim.

Almanya'da nüfusun yaklaşık %40'ı fazla kiloludur. Fazla kilonun (adipoz) ve yol açtığı hastalıkların tedavisinin maliyetinin her yıl 30 milyar Alman markını bulduğu tahmin edilmektedir. Fazla kilonun temel nedenleri arasında fazla enerji alıntından kaynaklanan yanlış beslenme, yetersiz hareket, enerji metabolizmasında bozukluklar (örn. tiroit hipofonksiyonu) ve genetik etkenler bulunur (A).TanımAdipoz kavramı vücudun yağ miktarında aşırı bir artışı ifade eder. Fazla kilonun düzeyini belirlemek için günümüzde iki yöntem sıkça kullanılmaktadır.

Tanı

Broca değeri (normal ağırlık), boy uzunluğundan (cm) 100 sayısının çıkarılmasıyla bulunur (örnek: boy uzunluğu 175 cm - 100 = 75 kg = normal ağırlık). Belli yaşa kadar kadınlarda bu değer % 10 oranında düşürülür.Vücut kütle göstergesi (Body Mass Index = BMI). vücut ağırlığının boy uzunluğunun karesine bölümüdür (örnek: vücut ağırlığı 75 kg; boy uzunluğu 1,75 m->BMI=75 kg: (1,75 m2) = 24,5 kg/m2). BMI, vücudun yağ miktarıyla ilintilidir. Bu iki yöntem de bir adipozu sınıflandırmada kullanılabilir (B).Fazla kilonunyol açtığı sağlık riski, sadece ağırlık fazlalığından değil, yağ kütlesinin vücutta dağılımından da kaynaklanır. İki dağılım biçimi bulunmaktadır (C). Vücut yağı android tip'te bedende ("elma tipi"), gynoid tip'te kalçalarda ve uyluk bölgesinde ("armut tipi") toplanmıştır. Android tipin taşıdığı sağlık riski daha yüksektir. Vücut tipi bel-kalça oranının belirlenmesiyle bulunur. Kadınlarda 0,88'den, erkeklerde 1,0'dan yüksek bir oran, yağ dağılımında android biçime işaret eder.
 
Değerlendirme
 
Fazla kilonun neden olduğu riskleri tahmin edebilmek ve yol açtığı hastalıkları zamanında tanılamak için şu incelemelerin yapılması uygundur: BMI'nin ve vücutta yağ dağılımının belirlenmesi; kolesterol, HDL, LDL ve trigliserit ölçümüyle lipit düzeyinin belirlenmesi (-> Yağ Metabolizmasında Bozukluklar, s. I 39): glikoztoleransının belirlenmesi; kan basıncı ölçümü (Yüksek Tansiyon, s. 137), ürik asit (Gut. s. 141) ve tiroit hormonlarının ölçümü.
 
Mekanizmalar
 
Adipozun oluşmasında genetik etkenler'in oranının %25-50'i bulduğu tahmin edilmektedir. Adipoz geni ile bu genin ürünü teptin tanımlanmıştır. Yağ dokusunda oluşturulan lep- tinin.yağ depolarının büyüklüğünün düzenlenmesinde rolü olduğu düşünülmektedir. Enerji metabolizması alanında, düşük bir temel enerji miktarı ve gıda alımına bağlı termojenez (gıda alımı ve değerlendirilmesi için gerekli enerji harcaması) önemli birer rol oynamaktadır.
 
Sağlık Riskleri
 
Fazla kilonun, organların sağlığına çeşitli zararları olabilir. Akciğerin işlevi mekanik olarak sınırlanabilir (soluma güçlüğü, çabuk yorulma); kalp-damar sisteminin üzerindeki yük fazlalaşır; yüksek tansiyon, kalp krizi veya felç riski gibi kardiyovasküler riskler artar; diabetes mellitus oluşumu kolaylaşır. Bu risk etkenleri birlikte metabolik sendrom adı verilen bir ağ meydana getirir. Günümüzde bilindiği kadarıyla bu sendromun temelinde aşırı beslenmeyle güçlenen bir birincil insülin direnciyatmaktadır. Fazla kilo sıkça safra taşı hastalıkları, toplardamar hastalıkları, gut veya eklem hastalıklarıyla beraber görülür. Amerikan Kanser Birliği tarafından yapılan bir araştırmada fazla kilonun kanser riskini artırdığı saptanmıştır.
 
Tedavi
 
Adipoz, uzun süreli bir uygulamayla tedavi edilmelidir. Flastanın motivasyonu ve işbirliği tedaviden olumlu sonuç alınmasında belirleyicidir. Konunun uzmanı olmayan bir kimsenin kendine uygun bir diyet seçmesi genellikle son derece zordur (-> Zayıflama Diyetleri, s. 167). En etkili yöntem günde yaklaşık 1000-1 500 kalorinin alındığı düşük kalorili karma bir diyete eşlik eden davranış tedavisi ve spor programıdır. Günde en az 2,5 I sıvı alınmalıdır; posalı maddeler, vitaminler ve mineraller bakımından zengin gıdalar seçilmelidir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp