Dil Ve Konuşma Bozuklukları
İŞİTME : Kulak sesleri içine alır , elektriksel uyarıya çevirir ve bu uyarıyı beyne gönderir.
YORUMLAMA: Beyin uyarılardan anlam çıkarır ve bir cevap hazırlar. Bilgiler kaydedilir ve gelecekteki yeniden arama için organize edilir.
KONUŞMA: Anlaşılabilir konuşma üretimi için solunum organları , ses telleri ve konuşma organları (dil,dudak,çene kasları) koordine olarak çalışmalıdır.
Dil ve konuşma problemleri aşağıdaki alanları etkileyebilir.
ÖĞRENME: Dil ve Konuşma bozukluğu olan kişiler için öğrenme zor olabilir. Kişilerin okul ve iş yaşamındaki performansını etkiler.
ARKADAŞLIK: Dil ve konuşma problemleri sosyal yaşamla ilgili bir çok probleme sebep olabilir.
KENDİNE BAKIŞ: Utanma , reddedilme ve düşük kendilik imajı sonucu duygusal problemler artar.
GECİKMİŞ DİL VE KONUŞMA
Kimler risk altındadır.
Prematüre doğan bebekler
Kromozom anamolisi olanlar
Motor gelişim geriliği olanlar
Kafa travması geçirenler
İşitme kaybı olanlar.
Ailede gecikmiş dil öyküsü olanlar
Zihinsel engeli olanlar
Otistik olanlar
Kranyofasiyal anomalisi olanlar( Yarık dudak damak vs...)
Genettik bozuklukluğu olanlar
Ailenin çocuğun sosyal iletişim davranışlarına ilişkin gözlemleri muhtemel gecikmeyi belirlemek için önemli ipuçlarıdır.
nesneleri reddetme ya da isteme
selamlama davranışı
sesleri ya da aktiviteleri taklit etme
basit dili anlama
oyunlara katılma
heyecan ya da duyguları dışa vurma
çevreyle iletişim içinde olma
ARTİKÜLASYON SORUNLARI
Artikülasyon konuşma seslerinin üretiminin motor hareketlerini içerir. Artikülasyon bozukluğunda birey konuştuğu dile ait bazı sesleri uygun şekilde sesletemez; bu da konuşmanın başkaları tarafından anlaşılmasını etkiler.
Dil ve konuşma terapisti artikülasyon ve fonoloji testi uygulayarak çocuğun sesletemediği konuşma seslerini tespit eder ve uygun terapi programı geliştirir
FONOLOJİK HATALAR
Bazı çocuklarda fonolojik edinim süreçlerine dayanan, tahmin edilebilir konuşma hatalarıyla karakterize olan, çeşitli konuşma seslerinin yer değiştirilmesi, düşürülmesi ya da hatalı kullanımı görülmektedir. Bu çocukların konuşmasının anlaşılması son derece güçtür ve etiyoloji sıklıkla belirsizdir. Dil ve konuşma terapisti bireyin fonolojik sistemini çözümlemek için artikülasyon ve fonoloji testi uygular ve uygun terapi programı geliştirir.
Sesbilgisi sorunları (fonolojik hatalar)
Çocuk sesi üretebilir ama sözcük veya cümledeki gerekli yerlerde kullanamaz
Sesleri birbirlerinin yerine kullanır
Seslerin farklı olduğunu algılamaz
Ses sözcük içindeki diğer seslerden etkilenir
KEKEMELİK
Akıcı konuşmanın tekrarlamalar, uzatmalar, duraklamalar, spazmlar ve araya ses, hece sokmalar ile kesilmesidir. Aynı zamanda akıcı konuşmanın bloke edilmesine eşlik eden kaçınma (kelimeleri değiştirme, konunun etrafında dönen konuşmalar gibi) ve mücadele davranışları (kafa sallamak, göz kırpmak, yüz ekşitmek gibi) ile de karakterizedir.
Kekemelik aşağıdaki durumlarda azalır veya ortadan kalkar:
Şarkı söylerken
Koro şeklinde ya da başka birisiyle birlikte okurken
Fısıltıyla konuşurken
Küçük çocuklarla konuşurken
Yüksek sesin bulunduğu ortamlarda konuşurken
Normal tizlikten düşük ya da yüksek tizlikle konuşurken
Monoton konuşurken
Metronomun (tempo tutmaya yarayan bir aygıt) ritmik vuruşlarıyla konuşurken
Gecikmiş işitsel geri bildirim (DAF) etkisinde konuşurken
Aşağıdaki durumlarda da artar:
Topluluk önünde konuşurken,
Otorite figürleri önünde konuşurken,
Şaka yaparken,
Birinin ismini söylerken.
Ailelere öneriler:
Çocuk cümlesini bitirdiğinde ona nefes alma süresi tanıyın
Cümlesini tamamlamayın, konuşmasında araya girmeyin
Çocuğu eleştirmeyin
Çocukla iletişim kurun, model olun
Çocuğun kekelediği zamana değil, akıcı olduğu zamanlara dikkat edin
SES BOZUKLUKLARI
Ses bozukluğunun ne olduğunu anlayabilmek için normal sesi anlamak gerekir. Bebeklerin, çocukların, ergenlerin, yetişkin erkek ve kadınların, yaşlı erkek ve kadınların seslerinin farklı karakteristikleri vardır.
Her biri diğerinden farklılaşır ve bizim o gruptan beklentilerimizi karşılar ve normal ses olarak kabul edilir.
Buna karşın sesin tizlik, yükseklik, esneklik ve kalitesinde aynı yaş, cinsiyet ve kültür grubundaki bireylere göre alışılmıştan farklılıklar sapma ya da bozukluk olarak tanımlanır.
AFAZİ
Sağ elini kullananlar için dil açısından baskın olan, beynin sol yarı küresinin lokal hasarları sonucunda afazi oluşur.
Afazi; beyindeki hasarın yerine ve büyüklüğüne bağlı olarak hafif, orta ya da ciddi düzeyde iletişim sorunlarına sebep olur.
Afazi sonucunda dilin sözel anlama, konuşma, okuma ve yazma bileşenlerinden bir ya da bir kaçında sorunlar oluşabilir. Bozukluk ne söylendiğini ya da yazıldığını anlamada olduğu gibi sözel çıktı ve yazı yazmada da olabilir.
Afazi' deki hiçbir dil bozukluğu; global zihinsel bozukluklardan ( zihinsel gerilik ya da bunama) ya da konuşma, işitme ve görme organlarına ilişkin sorunlardan kaynaklanmaz. Afazik bireyler 'dil' problemlerinden olduğu gibi konuşma problemlerinden de muzdariptirler
Afazik bireylerde görülebilecek konuşma bozuklukları şunlardır;
Dizartri: yüzdeki paralizler ( felçler ) nedeniyle kelimelerin artikülasyonundaki bozukluk ve güçlüklerdir.
Apraksi: konuşmanın programlanmasına ilişkin bir hasar olarak bağımsız ortaya çıkar. Sinir sistemi ile ilgili bir konuşma bozukluğudur. Motor-planlama-programlama sorunu olduğu, bir başka deyişle, beynin konuşma /sesbilgisi motor programlarını üreten ilişkili kısmının hasarlandığı kabul edilmektedir.