Denizli İli Şifalı Suları

Denizli ilimiz, güçlü şifalı su kaynaklarıyla oldukça zengindir.

Babacık Kaplıcası:

Sıcaklık 62 OC.

Sarayköy ilçesine 20 km. uzaklıkta, Baba ağaç Köyü'ndedir. Karaciğer, safra yolla n ve böbrekler için çok ekili bir kaynaktır. Banyosu, romatizmaya iyi gelir.

Gölemez Çamlır Kaplıcası:

Sıcaklık 50 OC.

Denizli'ye 20 km. uzaklıkta, Gölemez köyündedir. Sular, dört kaynaktan çıkar. Geniş bir alanda bataklık oluşturur. Uzaktan kükürt kokar. Çamuru ile, romatizmalı hastalar için ideal bir şifa yeridir. İçmesi de karaciğer, safra yollan hastalıklarında fayda sağlar.

İnaltı Kaplıcası:

Sıcaklık 60 OC.

Sarayköy ilçesine 12 km. uzaklıktadır. Bir kaya içine oyulmuş doğal bir mağaradan kaynar. Çevre halkı, bu doğal havuza girer. Romatizma, solunum yollan ve kadın hastalıklarına faydalıdır.

Kara Hayıt Kaplıcası:

Sıcaklık 60 OC.

Denizli'ye 23 km. uzaklıkta, Kara hayıt Köyü'ndedir. Pamukkale'ye uzaklığı beş km. Üç kaynaktan çıkar. Bikarbonat ve sülfatlı zengin bir sudur. Romatizma, nevralji ve kadın hastalıklarına etkin şifa sağlar.

Kavak Başı Kükürtlü Çamcırcı:

Sıcaklık 30"C.

Pamukkale Kaplıcası'na 4 km. uzaklıktadır. Kavak başı köyü yakınındadır. Suyu bol olduğu için, çevresinde bataklık ve sazlık oluşmuştur. Çamuru çevrede büyük rağbet görür. Kükürt kokuları uzaklardan duyulur. Deri hastalıklarına, romatizma, nefritlere iyi gelir.

Tekke Kokar Kaplıcası:

Sıcaklık 82-100 OC.

Sarayköy ilçesine bağlı, Burhaniye Bucağına 5 km. uzaktadır. Üzerinde kubbeli bir hamam vardır. Bu hamamın havuzu Romalılardan kalmıştır. Kükürtlü sulardandır. Kaynağın bir bölümü, kükürt kokusu veren çamur oluşturur. Bu çamurdan faydalanılır. Suyu çok sıcak olduğundan, banyo için soğutulur.

Banyo ve çamur tedavisi için büyük değer taşır. Özellikle romatizmalı hastalarda büyük fayda sağlar. İçmesi, soğutulduktan sonra, bağırsak, karaciğer, safra yolları hastalıklarında tavsiye edilir. Denizli' e 30 km.

Yenice Kaplıcası:

Sıcaklık 42 OC.

Buldan ilçesine 12 km. uzaklıktaki Yenice Köyü'ndedir. Suyun üzerinde havuzlu bir hamam vardır. "Çizmeli hamam" kaplıcayı oluşturur. Romatizma, nevralji ve kadın hastalıklarına iyi gelir. İçme olarak da, karaciğer, safra yollan ve bağırsak rahatsızlıklarına tavsiye edilir. Oteli vardır.

Pamukkale Kaplıcaları:

Sıcaklık 35 OC.

Denizli'ye 17 km. uzaklıkta, asfalt yolla bağlıdır. Denizli ve çevresi deniz, akla ilk olarak Pamukkale gelir. Pamukkale, zengin termal kaynaklan ve tarihsel kalıntılarıyla uluslar arası üne sahiptir. Pamukkale, antik "Hierapolis" kentinin kalıntıları, doğal ve yapay havuzlar ve giderek artan turistik kuruluşlarıyla yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret ettiği yörelerimizden biridir.

Denizli iline bağlı "Pamuklar" Köyü'nden, güneye doğru yükselen yamaç çıkılınca, büyük bir kent yıkıntısıyla karşılaşılır. Bu kentin eski adı "Hierapolis"dir. Şimdi, bu kentin bulunduğu yer, uzaktan pamuk yığını gibi. Görünür. Kent, İsa'dan 3-4 bin. Yıl önce kurulmuş, Romalılar döneminde büyük bir yer sarsıntısı sonunda tamamen yıkılmış...1210 yıllarında, Bizanslılar tarafından onarılmıştır. Hierapolis'in o tarihlerinde 15 büyük hamamı "Roma hamamı" varmış. Hamamların üst katlan da otel olarak kullanılıyormuş.

Etrafı kalın duvarlarla çevrili kentin, caddeleri, kilise, saray ve diğer yapılan o dönemin ihtişamını günümüzde bile belirleyen kalıntılardır.

O dönemlerde tüm dünyadan dinlenmek, hastalıklarına şifa aramak isteyen birçok insan, Hierapolis'e geliyordu. Tedavi için kurulan tapınaklarda, hastalara önce telkin yapılır, sonra da belirli bir diyet uygulanırdı. Hastalar, uzun banyolar yaparlardı. Gelenler arasında kilise meclislerinin üyeleri, krallar ve düşünürler de eğlenmek amacıyla Hierapolis'e gelirlerdi.

Pamukkale şitalı sulan, düzlükte kendisinin oluşturduğu bir gölcükten kaynar. Bolca gelen su, üstü açık bir yolla biraz ilerde, yüz metre yükseklikteki yamaçtan çağlayanlar halinde akarak ovayı dağılır. Daha yukarılarda küçük kaynakların olduğu, eskiden buraların papazların günah çıkarmak için kullandıkları söylencesi var. Bu sahaya girenler çoğu kez ölürmüş..

Bu nedenle bu yere halkın cehennem anlamına kullandığı pamuk ve bölgeye de ''pamuklar'' adı verilmiş. Pamukkale sulan, kaynaktan çıkıp yamaçlardan çağlayanlar halinde bakarken içindeki karbondioksit (C02) gazı birden uçar, kalsiyum bikarbonat, karbonat haline gelerek çöker ve böylece beyaz renkte taşlar, tortular oluşur.

Beyaz renk, "travertenler" havayla temas ederek zamanla koyulaşır. En koyu renkli bölgeler ise, suların düzenli olarak akmadığı bölgelerdir.

Suyun küçük şelaleler halinde aktığı yerler, en ünlü sanatçıların bile yapamayacağı ince nakışlarla süslenmiş, kademeli teraslarla, dünyada eşine rastlanmayan muhteşem ve nefis bir tablo oluşmuştur. Doğanın bu yapıtını görmek, travertenlerde parlayan güneşi seyretmek insana doyumsuz dakikalar yaşatır. Suyun içindeki elementlerin çökelmesini görmek için,• bir süpürge veya topraktan yapılmış bir testi, şelalenin altına bırakılır. İki gün sonra bunların beyaz renge dönüştüğü görülür.

Pamukkale suyunun içimi pek hoştur. Özellikle spazmlı midelere iyi gelir. Suyun radyoaktivitesi yüksek, tadı acıdır. Bu nedenle çok değerli, diyabetik bir içme sayılır. Asıl iyi geldiği hastalıklar ise, kalp ve damar rahatsızlıklarıdır. Banyosu ile bu hastalıklar büyük fayda görür. Bunların dışında çeşitli hastalıklara şifa veren nitelikleriyle üstün bir şifa kaynağıdır.

Bütün bunların ötesinde, Pamukkale; antik yapıtlarının varlığı ile de, yalnız ülkemizin değil, bütün dünyanın kıskançlığını ve ilgisini çeken paha biçilmez bir su kenti ve turizm merkezi, arkeolojik bir sit alanıdır.