Çocukta Kekemelik

Çocukta Kekemelik

Anne ve babalar çocuk`larına zaman ayırmalarının yanısıra onlarla konuşurken kullandıkları kelimelere çok dikkat etmeliler. Böylece çocukların kelime hazineleri gelişiyor, zeka seviyeleri artıyor. Aynı zamanda çocuk ileriki yaşlarda daha girişken ve öz güvenli bir birey oluyor. Bu dönemde yetişkinlerin, kendi kendini anlatımda çocuğu yüreklendirmesi çok önemli.

Çocukta Kekemelik



Çocuğun dil gelişiminin olduğu dönemde, çevresindeki insanların dili kullanış şekli ve çocuğa yaklaşımları çok büyük önem taşıyor. Çocuğun konuşmayı yeni öğrendiği dönemde çocuğa baskı yapılması, çocuk`ta kekemeliğe yol açabilir.


Çocukta Kekemelik Kelime Seçimi


Anne ve babalar çocuk`larına zaman ayırmalarının yanısıra onlarla konuşurken kullandıkları kelimelere çok dikkat etmeliler. Böylece çocukların kelime hazineleri gelişiyor, zeka seviyeleri artıyor. Aynı zamanda çocuk ileriki yaşlarda daha girişken ve öz güvenli bir birey oluyor. Bu dönemde yetişkinlerin, kendi kendini anlatımda çocuğu yüreklendirmesi çok önemli.


Sert Davranmayın


Çocuğa dil öğrenimi konusunda baskı yapmamak gerekir. Çocuğun ilk konuşmalarında yaptığı yanlışlar karşısında sert tutum takınmak doğru değil. Hatta bazı yanlışları da görmezden gelmek gerekir. Çünkü bazen çocuklar, anne ve babalarının dikkatlerini çekmek için kekeme taklidi yapabilirler.

Kekemelik konuşma akıcılığının ve düzgünlüğünün kaybolmasına denir. Çeşitli sebeplerle meydana gelir. Dil altı bağı, dil sinirlerinde rahatsızlık, dildeki ve çene yapısındaki bozukluklar, beyindeki konuşma merkezinde olan hastalıklar ve beyin damarlarındaki tıkanmalar, psikolojik hastalıklar yapabilir. Konuşmaya başlarken sıkıntı çekilir. Kalabalıkta kekelenen kelime sayısı artar. Konuşması zorlaşınca rengi değişir, heyecanlanır, bazen çarpıntısı olur. Terleme olabilir, ağız kuruyabilir. Kendine güveni olmayan, aile içinde baskı altında büyüyen çocuklarda daha sık rastlanır. Kekemeliği olan kimselerin düzgün konuşmak için uğraşması, kitap okuması, şiir söylemesi faydalı olur. Psikolojik problemlerin halledilebilmesi için psikiyatri bölümünde muayene olunması faydalıdır. K.B.B bölümünde açılan konuşma merkezlerinde uygulanan tedavi metodları ile kısmen düzelme sağlanabilmektedir. Size tavsiyemiz bir üniversite hastanesinin K.B.B bölümü konuşma ünitesine başvurmanızdır.

Başetmenin o kadar da zor olmadığı problem: Kekemelik

Akıcı bir konuşmamızın olmasını ve dinleyenleri etkileyebilmeyi hangimiz istemeyiz ki! Konuya böyle bir giriş yapınca aklınıza ilk olarak vurgularıyla ve etkileyici ses tonlarıyla kelimelere adeta dans ettiren tiyatro sanatçıları gelebilir ve çeşitli isimler sayabilirsiniz. Ancak, kelimeler ağzınızdan takılmadan, bir çırpıda çıkıyorsa unutmayın ki çok şanslısınız. Şimdi haklı olarak "bu da nereden çıktı " dediğinizi duyar gibi oluyorum; ama, bu haftaki konumuz: Kekemelik...
Kekemelik: Konuşmanın ritmi ile akıcılığını etkileyen bir bozukluktur. Konuşma sırasında seslerin ya da hecelerin irademiz dışı tekrarlanması, kelimelerin aralıklı olarak engellenmesi veya uzaması biçiminde kendini gösterir; kişiye ciddi sıkıntılar verir.


Kekemelik Tedavisi
Tedirginliği üzerimizden atmalıyız


Sanırım neden kendimizi şanslı saymamız gerektiğini aşağıdaki satırları okuyunca biraz daha iyi anlayacaksınız.
Bir okuyucumuz:

"Kekeme olduğum için sürekli sıkıntı çektim. Okulda bir şey okumam gerektiğinde hep tedirgin oldum. Şayet, kekeme bir arkadaşınız olmuşsa ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Kimileri sabırsızlıkla cümlenizi bitirmenizi beklerken, kimileri de cümlelerinizi tamamlayarak sizi rahatlatmak isterler." Okuyucumuz, okulunun bitmesiyle yakın tarihte işe başlayacağını ve kekemeliğin iş hayatını nasıl etkileyeceğini, konu hakkında bilmesi gerekenleri soruyor.
Kekemeler, yüksek sesle okumaları gereken bir parçada, kekeleyecekleri kelimelerin % 95'ini önceden kestirebilirler. Geçmişte zorluk çektikleri kelimelerle karşılaşınca gene aynı zorluğu yaşamayı beklerler. Bu kaçınma tepkisi kekemeliğin sürüp gitmesinde temel etkendir.B diğer sebep de çocuğun konuşmasındaki olağan duraklama ve tekrarlara ana-babanın aşırı tepki göstermesidir denebilir. Kekemelik tek çocuklarda ya da kendine yakın yaşlarda kardeşi olmayan çocuklar arasında daha sık görülür.
Kekemelik tedavisinde, ilk adımın kekemelik korkusunu azaltmak olduğunu söyleyen uzmanlar, "kekelemekten korkulmadan üstüne gitmek gerekir; kişi kendini baskı altında hissettiği zaman daha fazla kekeler" diyorlar.

En etkili ilaç: Eğitim


Kekemeliğin tedavisinin olup olmadığını ve tedavide nasıl bir yol izlendiğini sorduğumuz İstanbul Cerrahi Hastanesi Ses Ünitesi doktorlarından İsmail Koçak, konuyla ilgili olarak köşemize şunları söyledi: "Kekemeliğin tedavisi özel eğitimle yapılmaktadır. Kekemelikle ilgili tek başına verilecek bir ilaç yoktur. Öncelikle kekemeliğin tipi tespit edilir; sonra, uygun bir eğitim programından geçirilen hastalar, belli bir süre içerisinde daha rahat konuşur hale getirilirler. Sorun bazen tam olarak çözülmese de, kişiler sosyal hayatlarında daha rahat olabilecekleri bir hale gelirler.”

Neler yapabilirsiniz?


Kendi kendinize konuşma hızınızı azaltmaya çalışın.
Heyecanlandığınız zaman, stres anlarında az konuşun ve sakinleşmeye çalışın.
Sorununuz psikolojik ağırlıklı olabilir, bu nedenle bir psikoloğa ya da psikiyatriste danışmak ve gerekiyorsa bir konuşma terapistinden yardım almak çok faydalı olur.
Doğru nefes alıp vermenin de kekemelik üzerinde ve kişinin rahatlaması üzerinde büyük faydaları vardır. (Remzi Kitapevi'nin bu konuda çıkarmış olduğu çeşitli yayınlar var. Tai-Chi bunlardan birisi)
Kekemelik artık tarih oluyor

Genel olarak sözcüklerin ve cümlelerin zor söylenmesi veya normal olmayan şekilde tekrarlanması olarak tanımlanan kekemelik tarihe karışıyor. Bilgisayar ortamında beynin sol tarafını çalıştıran özel program ile her yaş grubundan kişilere uygulanan tedavi sonrasında herkes normal düzeyde konuşabilecek. Kekemelik konusunda uzun yıllar yurtdışında gelişmeleri yakından takip eden İsmet Kahraman‘ın bir yıl önce açtığı Özel İletim Konuşma Bozuklukları Merkezi‘nde kekemeler dertlerine deva arıyor. 25-30 günde kesin çözüm iddiasında bulunulan merkezde eğitim görenler hallerinden oldukça memnun. İlk 15 gün hiç konuşturulmayan sadece bilgisayardaki özel programı dinlemeleri tavsiye edilen kişiler ilerleyen günlerde önce dinlediklerini tekrar ediyor, ardından doğru nefes alma tekniğini öğrenerek akıcı bir şekilde konuşmaya başlıyor.Dünyada yaklaşık 55 milyon kekeme bulunurken Türkiye‘de ise bu sayının 3 - 4 milyon dolaylarında olduğu tahmin ediliyor.

Konuşma bozukluğu

Konuşma bozukluğunun çok çeşitli sebepleri vardır. Beyindeki organik bozukluklar, zor doğum, bebekken sarılık geçirme, dil altında bağ bulunması gibi. Bunların dışında psikolojik rahatsızlıklar da konuşma bozukluğu yapar. Muhtemelen sizin davranışlarınız bu konuda etkili olmuş. Çocuğunuzu nöroloji uzmanına muayene ettiriniz. Eğer zihinsel bir özrü yok ise, dil altında bağ bulunmuyorsa psikiyatri uzmanına muayene ettirin. Psikolojik rahatsızlıklar düzelince konuşmadaki bozukluk kaybolur. Serbest hareket etmesini sağlayın. Fazla sıkmayın, üzmeyin. Yumuşak davranın. Korkutmak konuşma bozukluğuna yol açabilir.

Kekemeliği yenebilirsiniz

Uzmanlar, çeşitli sebeplerden dolayı konuşma bozukluğu çeken kekemelerin, bu sıkıntılarını yenebileceklerini, çözüm yolunun ise kişinin istek ve gayretine bağlı olduğunu belirtiyorlar. Konuşma terapistlerinin ilgi alanında olan kekemelik problemi, 3 aydan 2 yıla kadar olan zaman aralığında çözümlenebiliyor.

Doğru hekim seçilmeli


Kekemeliğin çeşitli türlerinin olduğunu belirten uzmanlar, özellikle ilkokul çağı öncesinde görülen kekemeliklerde tedaviye 6 ay sonra başlanmasını tavsiye ediyorlar. 4 ile 5 yaş arasındaki çocuklarda görülen kekemeliğin geçici olabileceğine dikkat çeken uzmanlar, bu süre içinde ailelerin kesinlikle paniğe kapılmaması gerektiğini söylüyorlar. Yapılan araştırmalara göre çocukların kekemelik sebepleri farklılık gösterirken, rahatsızlığın problem olarak ortaya çıkışında sosyal etkilerin çok önemli payı olduğu bildiriliyor. Türkiye'de kekemelikle ilgili çok az merkezin bulunduğunu belirten Kuşdili Eğitim Merkezi konuşma terapisti Mehmet Ali Akın, bazı kişilerin insanların güvenlerini zedeleyici yanlış davranışlar gösterdiğini belirterek, doğru hekim seçiminin son derece önemli olduğunu vurguluyor.

'R' harfi kekemelik değil


'R' harfini söyleyemeyen kişilerin kekemelik probleminin olmadığını bunun bir artikülasyon sorunu olduğunu belirten Mehmet Ali Akın, "s,ş,ç, z" harflerinde de bazı kişilerin problemleri olduğunu açıklıyor. Artikülasyon bozukluğunda konuşma terapistinin kontrolünde gerçekleşen seanslar, öncelikle haftada bir şeklinde başlıyor ve ilerleyen zamanlarda daha seyrek kontrollerin olduğu tedavi sonrasında bu harfleri söyleyememe sorununuz da ortadan kalkıyor.

EÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı'nda görevli Prof. Dr. Benal İnceer, bu teknikle kekemelerin kendi doğal nitelikleriyle konuşmasını sağladıklarını belirterek, ''1991 yılından beri Konuşma Bozuklukları Birimi'nde kekemeliğin tedavisi için çalışıyorum. Kekemeliğin nedenini sadece psikolojik ya da organik nedenlere bağlayamayız. Bu yüzden tedavi için kullandığımız Schwartz tekniğinin faydasını çok görüyoruz. Çünkü bu teknik, kekemeliğin tedavisinde kullanılan tüm yeni teknikleri içinde barındırıyor. Teknik her yaşa uygulanmakla birlikte yetişkinlerde çok daha iyi sonuç veriyor. Schwartz tekniğini ''kontrollü-akıcı konuşmayı sağlayabilmek'' olarak tanımlayan İnceer, ''Kekemeliğin kesin bir tedavisi yok. Ama bu teknikle konuşma öğretilirse yüzde 70 başarı sağlanıyor'' dedi.

Kekemelik genetik!

Anadolu Üniversitesi (AÜ) Engelliler Entegre Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Ahmet Konrot, kekemeliğin düşünülenin aksine psikolojik değil genetik nedenlerden kaynaklandığını söyledi. Prof. Dr. Konrot, kekemeliğin okul öncesi çocuklarda rastlanan bir dil ve konuşma bozukluğu olduğunu belirterek, bu rahatsızlığa 3-5 yaşları arasındaki çocukların yüzde 15‘inde rastlandığını kaydetti. Konuşmanın normal akışında “ses, hece, kelime tekrarı, sesi hiç çıkaramama” gibi kesintilerin meydana gelmesinin kekemeliğin belirtilerinden olduğunu anlatan Konrot; ailelerin, kekemeliği çeşitli olaylar karşısında çocuklarının yaşadığı şiddetli korkudan kaynaklanan psikolojik travmaya bağladıklarını belirterek, “Halbuki çoğunlukla genetik nedenlerden kaynaklanıyor. Beynin sağ ve sol yarı kürelerindeki çeşitli işlevlerin aksaması kekemeliğe neden oluyor” dedi.

Kekemelik tarihe karıştı

Bakırköy‘de 8 aydır faaliyet gösteren Konuşma Bozuklukları Merkezi‘nde 1 ay tedavi olarak kekemelikten kurtulabilirsiniz. 6 ay önce California Üniversitesi profesörleri Roger ve Janis Ingham, kekemelerin konuşurken beyinlerinin sağ tarafını kullandıklarını belirledi. Bilim dünyasında kekemeliğin geni araştırılırken Türkiye‘de ise bu merkez, kekemeliğe 1 ay gibi kısa bir sürede kesin çözüm getirdiğini iddia ediyor. Konuştuğumuz çok sayıda kursiyer 1 ay sonunda normal konuşmaya başladığını ifade etti.
Türkiye‘nin çeşitli illerinden hastaları olan merkeze, bazı Avrupa ülkelerinden bile gelenler oluyor. Bakırköy‘de faaliyet gösteren Konuşma Bozuklukları Merkezi‘nin sahibi İsmet Kahraman, yapılan tedavi ile ilgili şu açıklamada bulundu: “Konuşma sırasında beynin yanlış tarafının kullanılması insanın kelimeleri hecelere bölmesine yani kekemeliğe neden oluyor. Normal konuşan insanlar konuşma sırasında beynin sol tarafını ağırlıklı olarak kullanırken kekemeler beynin sağ tarafını kullanıyor. Konuşma sırasında beynin yanlış tarafının kullanılmasından yola çıkılarak sağ tarafı kapalı bir kulaklıkla okuma ve konuşma seansları uyguluyoruz.” Şimdiye kadar 200 hastanın buradan tedavi olarak çıktığı belirtiliyor. .

Her 100 kişiden 3‘ü ‘kekeme‘

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşe Avcı, “Huzursuz aile ortamı, baskı ve gerilim kekemeliği tetikliyor” dedi. Bazı kişilerde, sosyal ortamlardan kaçınmaya, endişe ve üzüntüye yolaçan bu bozukluğun sebebinin tam olarak bilinmediğini belirten Avcı, “Yapılan araştırmalara göre, huzursuz aile ortamı, baskı ve gerilim gibi olaylar kekemeliği tetikliyor. Kekemelik erkeklerde, kadınlara göre 3-4 kat daha fazla görülüyor. Her 100 kişiden üçünde görülen kekemeliğin tedavisinde yüzde 90 oranında başarı sağlanıyor” dedi. En sık 2-7 yaş arasında görülen ve ortalama başlangıç yaşı 3.5-4 olan kekemelik konusunda ailelere tavsiyelerde bulunan Avcı, “Ailelerin, çocukta görülen kekemeliğe dikkat çekmemesi gerekir. Aksi takdirde konuşması düzeltilmeye çalışılan çocuk daha fazla sıkıntı yaşar” dedi.

Kekemeliğe sanal çözüm


Kekemeliği kendine dert edinenlere müjde! Kekemelik artık sesli ve görüntülü bilgisayar programıyla tedavi edilebiliyor.
Bilgisayar kullanarak kekemeliğin tedavi edildiği ilk Konuşma Bozuklukları Merkezi‘ni iki yıl önce İstanbul‘da açan Şükriye Kahraman, büyük başarı sağladıklarını belirterek bu hizmetin bir yenisini de İzmir‘in Alsancak semtinde başlatıklarını kaydetti.

Katılmadan okuyorlar


Bu yöntemle bilgisayar ekranına taşınan hikaye metinlerinin sesli kayıtlarını kulaklıkla dinleyen kekemeden de aynı anda metni okumasının istendiğini ifade eden Kahraman, bu çalışmanın uzman eşliğinde yapıldığını söyledi.
İstanbul‘daki Merkez‘de yaklaşık 600 kişinin konuşma bozukluğunun giderildiğini dile getiren Kahraman, uygulama hakkında bilgi verdi. Kahraman, bir aylık eğitimin ilk yarısında konuşma bozukluğu çeken kişinin görüntülü ve sesli bilgisayar programına tabi tutulduğunu, daha sonraki dönemde ise bu çalışmanın “grup diyalogları ve sesli okunan kitaplarla desteklendiğini” kaydetti. Eğitim süresince kişinin hergün bilgisayar önünde bir saat 15 dakika kalarak alıştırma yaptığını belirten Kahraman, “Konuşma güçlüğü çeken kişinin de çabasına bağlı olarak bu yöntemdeki başarı oranı yükselmektedir. Hiç takılmadan akıcı konuşan çok sayıda öğrencimiz oldu” dedi.

Kekeme çocuğu baskı altında tutmayın

Yeni kardeşin doğumu, okula başlama, sınav, endişe oluşturan ortamlarda kekemelik ortaya çıkabilir. Kekeme çocuğun düzgün konuşması için zorlanmaması gerektiği belirtildi. Kekemeliğin kolay ortaya çıkan bir hastalık olduğuna dikkat çeken psikolog Dr. Ebru Candaş, özellikle 2-5 yaş arasında çocuklarda başlayan kekemeliğin, aile fertlerinin çabaları sonucunda önlenebileceğini söyledi.

Sınavlar, endişe oluşturan ortamlar, okula başlama, yeni kardeşin doğumu ve çekinilen kişilerle konuşma zorunluluğu gibi durumların kekemeliği ortaya çıkardığını ifade eden Dr. Candaş, "Kekemelik rahat düzelebilir. Sadece anne babalar birazcık dikkatli olsunlar. Kekeme çocuk düzgün konuşması için zorlanmamalı, üstünde fazla titrenilmemeli, 'nefes al, hecele, dikkat et ve kelimeleri düşün' gibi ifadelerinden kaçınılmalı." dedi. Dr. Candaş, anne babalara şu tavsiyelerde bulundu: "Ona yakıştırmalarda bulunmaktan ve alaycı olmaktan kaçınılması gerekir. 'Bak istediğin zaman güzel konuşuyorsun, benden istediğin şeye ancak düzgün konuştuğun zaman sahip olabilirsin, haydi gayret et' gibi tepkilerle çocuk bunaltılmamalı. Çocuğun problemini sürekli ortaya çıkarmayın; ancak hiçbir şey yokmuş gibi de davranmayın ve çocuğun konuşmasını kesmekten kaçının."

2-5 yaş arasında başlayan kekemeliğin normal olarak karşılandığına ve bunun genellikle geçici olduğuna işaret eden Candaş, "Çocuklarda düşünce hızının konuşma hızına geçtiği bu yaşlarda henüz yetersiz konuşma ile düşünce ifade edilmekte. Bu yüzden konuşma bozukluğu ortaya çıkmaktadır. Bu durum her çocukta görülmekle birlikte, fizyolojik olarak bu bozukluğa yatkın çocuklarda ortaya çıkmakta. Israr eden kekemeliklerde müdahalenin muhakkak yapılması gerekir." dedi. Kekeme olan çocuğun sabırla dinlenilmesi gerektiğini vurgulayan Candaş, "Ona, kekeme sırasında aradığı kelimeyi söyleyin. Bir kelimeye takıldığında sakinleşmesini söylemek yerine, onun sakinleşmesini sağlayın. Ona resimler gösterin, onunla birlikte bunları yorumlayın. Böylece yavaş yavaş kelimeler üzerinde değil de diyalog ve fikirler üzerinde yoğunlaşacaktır. Ailedeki aşırı kuralcı, disiplinci ve aşırı titiz tutumcu varsa bunları gevşetin." dedi.

Kekemeliğin en büyük nedeni korkudur


Kekemelik, sözcüklerin çıkarırken uzatılması, konuşmanın kesikleşmesi, konuşma arasında duraklamaların oluşması şeklinde görülen bir konuşma bozukluğudur. Kalıtsal etkenler de kekemeliğe yol açabilir.

Ancak ağırlıklı olarak stres altında yaşayan çocukların bu sorunu yaşadığı görülür. Çoğu zaman ebeveyn çocuğun herhangi bir sıkıntısının olmadığını düşünür. Ancak çocuğun kendi dünyasında geliştirdiği çok farklı problemler olabilir. Kekemeliği başlatan en önemli neden çocuğun korkularıdır. Genellikle eleştirilme, kınanma, kabul edilmeme korkusu çocuğun ruh dünyasına negatif tesirlerde bulunur. Anne-babası veya çevresi tarafından konuşmalarına sürekli sert bir şekilde sınır getirilen, ufak hatalarından dolayı şiddetle veya farklı rencide metotları ile cezalandırılan çocuklarda kekemeliğin yoğunluğu artar. Bazı ebeveynler aşırı mükemmeliyetçidir. Çocuklarının da kendileri gibi olması için ellerinden geleni yaparlar. Ancak çocuk 'hata yaparsam cezalandırılırım' korkusu ile gerilim yaşar. Yaşanan bu gerilim çocuğun nefes düzenine negatif etki edeceği gibi beyin içinde şekillendirilen cümlelerin karışmasına neden olur. Böylece çocuk, cümleleri belli bir akışta çıkaramaz. Unutmayın onların yapıları çok hassas. Hiç tahmin etmediğiniz bir anda kekemelik veya farklı birtakım psikolojik sıkıntılar ile karşılaşabilirsiniz. Bütün bu sebeplerden dolayı çocuğun kendisini rahat hissedebileceği ortamlarda bulunması önemlidir. Ayrıca sebep ne olursa olsun çocuk hatalarından dolayı aşırı yüksek ses tonuna veya rencide edici cezalara maruz bırakılmamalıdır. Çocuğumuzda var olmasını istediğimiz davranışları, çocuğun psikolojisini dikkate alarak şekillendirmemiz gerekir.

Kekemeliğini yenebilirsin

Balıkesir, M.K.:

Balıkesir Necati bey Eğitim Fakültesi Edebiyat Öğretmenliği Bölümü 1. sınıfta okuyorum. Kekemeyim. Bu yaz hocalarımdan biri geldi, "Sen konuşamama problemi yaşarken ne yapacaksın o bölümde?" dedi. Moralim çok bozuldu. Okuldan, okumaktan, edebiyattan tiksiniyorum. Psikoterapiyle aşabilir miyim?

Sevgili M.K., İstanbul veya herhangi bir yerde ofisim olmadığını üzülerek beyan etmem gerekiyor. Ama İstanbul'a gelebilecek durumdaysanız, birkaç yıldır Bakırköy'de profesyonel psikolog ve pedagogların çalıştığı konuşma bozuklukları eğitim merkezi mevcut. Bir aylık bir terapi uyguluyorlar. Her yaşta görülebilen ve yüzde 95'i psikolojik olan kekemelik durumundaki kişilerin dertlerini çözerek onları hayatla barıştırıyorlar. Umarım uygulanan görsel ve işitsel bu bilgisayar programı terapisinden siz de istifade edersiniz. Edebiyat konusuna gelince. Ben doktor olmama rağmen aslında bir edebiyat âşığıyım. Böyle olmasının sebebi "Eğer yaşıyorsa Allah sağlık ve esenlik versin" ortaokuldaki kekeme Türkçe öğretmenim Ali İhsan Sayın sayesindedir. Aynı zamanda çok başarılı bir müdür baş yardımcısı da idi. Bir kişi konuşurken ya da şiir okurken ilk defa hüngür hüngür ağladığım (sınıfın tümü de öyle) edepli bir ediptir kendisi...
Ayrıca dünyanın en iyi hatibi Çiçero'yu bilirsiniz. Bilmiyorsanız alın hayatını okuyun. Kekeme ötesi konuşamayan bir insanın nasıl dünyanın en iyi hatibi olduğunu ibretle görün. Ayrıca birisi bana gelse ve "ben kekemeyim" dese ona ilk ve tek tavsiyem öğretmen olması, ama edebiyat öğretmeni olmasıdır.

Çiviyi çivi söker. Hayat boyu takılacağım, kekeleyeceğim korkusuyla yaşanmaz. Eğer 60 yıl daha yaşayacaksan varsın bunun 1-2 yılını yüzünü kızartarak ve bozartarak yaşa. Ama geri kalanında özgüvenli ve tüm insanların örnek göstereceği ve tüm kekemelerin umut ışığı olursun... Unutma. Başarıya ulaşamayanların yüzde 90'ı yenilgiye uğramamıştır, sadece pes etmiştir. Sen pes etme kaya gibi ol Memed'im. Başarılar.

Kekeleme artık


Bilgisayar programcısı İsmet Kahraman, Bulgaristan'da gördüğü kekemelik tedavisini Türkiye'de uygulamak için bir merkez kurdu.
Birçok insanın en büyük dertlerinden biri kekemelik. Tam konuşacak, karşısındakine bir şeyler söyleyecekken dili izin vermez ona ya da söyleyeceği kelimenin hecelerini birkaç defa tekrar etmek zorunda kalır. İlk defa konuşacağı bir insan karşısında mahcup olur, oysa kelimeleri bir defada ağzından dökmek ister insan. Kekemelik konusunda araştırma yapan uzmanlara göre, konuşma sırasında beynin yanlış tarafının kullanılması insanın kelimeleri hecelere bölmesine yani kekemeliğe neden oluyor. Normal konuşan insanlar konuşma sırasında beynin sol tarafını ağırlıklı olarak kullanırken, kekemeler beynin sağ tarafını kullanıyor. Özellikle çocuklukta yaşanan bir korku ya da anne babanın ayrılması kekemeliğe yol açabiliyor. Dünyada yaklaşık 55 milyon kekeme insan bulunuyor.

Bilgisayar programcısı İsmet Kahraman, Bulgaristan'da gördüğü kekemelik tedavisini Türkiye'de uygulamak için bir merkez kurdu. Konuşma Bozuklukları Merkezi'nde kekemeliği tedavi ettiğini söyleyen Kahraman, daha önce Bulgaristan'da askeri birliklerde kullanılan bir yöntemi kullanıyor. Tedavi programında, konuşma sırasında beynin yanlış tarafının kullanılmasından yola çıkılarak, sağ tarafı kapalı bir kulaklıkla okuma ve konuşma seansları uygulanıyor. Kahraman, şimdiye kadar yüzde 98 başarı elde ettiklerini söyleyerek, nörolojik bir sebebe dayanmayan konuşma bozukluklarının tedavi edilebileceğini söyledi.

Bulgaristan'da iki yıl konuşma bozuklukları ve kekemelik tedavi merkezi çalıştırdıklarını ve başarılı olduklarını kaydeden Kahraman, "Daha sonra programı Türkçeye çevirdik ve Bulgaristan'da yaşayan Türk çocuklarında uygulama yaptık. Programın başarılı olduğunu görünce Türkiye'de bir merkez açmaya karar verdik. Bir bilim adamı bu yöntemi askeri birliklerde uyguluyordu, emekli olduktan sonra ortak çalışmaya başladık." diye konuştu.

Tedavi süresi hakkında da bilgi veren Kahraman, günlük 1 saat 15 dakika süren seanslarla yaklaşık bir ay devam ettiğini belirtti. Haftanın her günü yapılan seanslarda okuma, konuşma ve dinleme yöntemleri uygulanıyor. Kahraman, on günden sonra konuşmada düzelmelerin başladığını ve bir ay sonunda normal konuşmaya dönülebildiğini söyledi.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp