Çocukta Bağışıklık Güçlendirme

Çocukta Bağışıklık Güçlendirme: Çocuğunuzun bağışıklık sistemi yeterince güçlü mü? Bu Konu Hakkında Detaylı Bilgi Sahibi Olmak İstiyorsanız Aşağıdaki Makaleyi Okumanızı Öneririz.

Bağışıklık sistemimizin görevleri ve vücudumuz için önemi nedir?

İnsan vücudu, hastalıklara karşı bir savunma sistemi ile donatılmıştır ve bu yüzden de kendi kendini iyileştirme yeteneğine sahiptir. Bağışıklık sisteminin birinci görevi, vücudu enfeksiyonlardan ve kanserden korumaktır.

Hastalığa yol açan maddeler tarafından uyarıldığında bu sistem hemen harekete geçer. Bağışıklık sistemi, yabancı olarak algıladığı bir mikroorganizma ile karşılaştığında belirli hücreler bundan kurtulmak için savaşmaya başlar, ikinci kez aynı mikroorganizma ile karşılaştığında da vücudu enfeksiyondan korur.

Bağışıklık sistemimizin vücudumuz için önemi büyüktür. Yaşımız ilerledikçe bu sistem zamanla yorulur ve bazı önemli işlevlerini kaybeder. Yaşlandıkça, bu inanılmaz derecede karmaşık yapıdaki savunma sistemi yavaş yavaş zayıflar ve kanser hücreleri oluşur veya mikroorganizmalara karşı savunma yeteneğini yitirir.

Güçsüz bir bağışıklık sistemi daha sık enfeksiyon geçirme, enfeksiyonların daha uzun ve daha ağır seyretmesi dışında kansere yakalanma olasılığımızın da artması demektir.

Güçlü bir bağışıklık sistemi, vücudumuzun enfeksiyon hastalıklarından korunmasında, virüs,bakteri, mantar ve parazitlerle savaşmada en önemli gücüdür.

Çocuklarda ve erişkinlerde bağışıklık sistemi neden zayıf düşer?

Her insan sağlam fakat tam gelişmemiş bir bağışıklık sistemi ile doğar. Doğumdan hemen sonra anne kanından bebeğe geçmiş faktörler bebeği korur. Anne sütünün içindeki çeşitli maddeler ve antikorlar da çocuğun bağışıklığını güçlendirir. O nedenle anne sütü ile beslenmeyen bebekler daha sık enfeksiyonlara yakalanır ve hastalanır.

Bağışıklık sistemi çocuğun yaşamı boyunca adım adım güçlenerek mikroorganizmalar ile savaşmayı öğrenir ve öğrendiklerini belleğinde saklar. Bağışıklık sistemi en kuvvetli olduğu seviyeye ergenlikte ulaşır. O nedenle her erişkin sağlam ve işler halde bir bağışıklık sistemine sahiptir. Ancak sık hastalanma, çevre koşullarının uygun olmaması, stres, aşırı yorgunluk, uykusuzluk, kötü ve yetersiz beslenme, sigara ve alkol kullanımı, aşırı egzersiz gibi etkenler bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olur.

Bağışıklık sistemimizin zayıflamaması için nelere dikkat etmek gerekir?

Güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmanın en iyi yolu, sağlıklı bir yaşam tarzıyla olur. Kilo kontrolü, sağlıklı bir diyet ve düzenli ve ağır olmayan egzersiz enfeksiyonlara karşı savaşta vücudu güçlü kılar. Temizlik, özellikle düzenli el yıkamak, vücudu mikroorganizmalardan uzak tutar.

Bağışıklık sistemini formda tutmak için belirli vitamin ve minerallerden zengin, dengeli ve doğal bir beslenme şekli uygulamalıdır. Taze sebze ve meyve yemeyi ihmal etmemek gerekir. Böylece A, C ve E vitaminleri yeterli alınmış olur. Genellikle ağır yiyeceklere yöneldiğimiz kış aylarında yeterli meyve ve sebze tüketiminin yanında vitamin desteğinin yapılması kaçınılmazdır. Ancak vitamin tüketimi bilinçsizce değil, doktor kontrolünde olmalıdır.

Özellikle hangi dönemlerde bağışıklık sisteminin zayıflamasına karşı önlem almak gerekir?

Özellikle iyi havalandırılmayan ve klima ile ısıtılan kalabalık, kapalı ortamlarda yaşadığımız kış aylarında solunan havada mikroorganizma yoğunluğunun artması, ağır yağlı yiyeceklere yönelme, hareket azlığı ve stresin artması bağışıklık sistemimizin zayıflamasına yol açacaktır. Bu aylarda sık yakalandığımız nezle grip gibi hastalıklar da bağışıklık sistemimizin yorulmasına ve zayıflamasına neden olur.

Bağışıklık sisteminin daha zayıf olduğu bebekler, küçük çocuklar ve yaşlıları hastalıklardan korunmak için de gerekli önlemlerin alınması önemlidir.

Bağışıklık sistemimizi nasıl güçlendirebiliriz?

Önlem almak hastalıkları tedavi etmeye çalışmaktan çok daha basit ve masrafsızdır. Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek esastır. Sağlıklı ve güçlü bir bağışıklık sistemi çoğu hastalığa karşı en iyi koruyucudur.

Yeterli ve dengeli beslenmek, taze sebze ve meyvelerden zengin diyet, kilo kontrolü, düzenli ve hafif egzersizler yapmak, stresten uzak kalmak, dinlenmek ve yeterli uyumak, çevre kirliliğini önlemek, alkol sigara gibi alışkanlıklardan uzak durmak, hijyen kurallarına uyarak mikroplardan uzak kalmak yanında doktor kontrolünde ve yeterli dozda vitamin desteği almak işin sırrı.

Eğer sık hastalanıyorsak bağışıklık sistemimiz zayıflamış ve toparlanamıyor demektir. Hastalıklardan korunmak ve sık hastalanmayı önlemek de bağışıklık sistemimizin zayıflamasını önleyecektir.

Aşılanmanın yanında doğal yollarla elde edilen bağışıklık güçlendiricilerin kullanılmasıyla da bağışıklık sistemimizin güçlü olmasını sağlayabiliriz.

Besinlere ek olarak alabileceğimiz, doğal yollarla elde edilen bağışıklık güçlendiriciler var mıdır?

Evet. Bunlar arasında beta-glukan, echinacea, probiotikler, izozimler, yeşil çay ve balık yağını sayabiliriz.

Beta-glukan:
Ekmek mayasından elde edilen beta-glukan bağışıklık sistemini güçlendiren tamamen doğal bir maddedir. Bağışıklığı artırarak bağışıklık hücrelerinin mikroorganizmaları daha etkili şekilde yok etmesini sağlar ve vücudumuzu serbest radikallerin zararlı etkilerinden arındırır. Böylece hastalıklara karşı etkili bir koruma sağlayarak, kişinin kendini daha sağlıklı hissetmesini sağlar. Aynı zamanda cildin yaşlanmasını geciktirir ve kolesterol düzeyini düşürür.

Stres gibi bağışıklık sistemini zayıflatan faktörlere karşı vücut direncini artırır. Sık enfeksiyon geçiren kişilerde de vücudun hastalıkla mücadelesini kolaylaştırır.

Echinacea: 19. yüzyıldan beri doktorlar bu bitkiyi sifilize, soğuk algınlığına ve yılan ısırığına karşı kullanmışlardır. Bu gün de Echinacea bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek için kullanılır. Eğer echinacea düzenli olarak kullanılırsa vücut bu maddeye alışır ve vücudun ihtiyacı olduğunda etkisi yetersiz kalır. O nedenle doktor kontrolünde ve belirli aralıklarla kullanılmalıdır.

Probiotikler: Sindirim sistemini kuvvetlendirmek için kullanılır. Bitkilerle tedavi eden eski doktorlar ve Çinli doktorlar, bir insanın sindirim sistemi iyi ise bağışıklık sisteminin de sağlıklı olduğuna inanırlardı.

Günümüzde sık kullanılan antibiyotikler barsak florasını bozarak, vücut için yararlı bakteriler yerine maya hücrelerinin üremesine yol açmaktadır. Probiotikler, sindirim sistemi florasının tekrar yararlı bakterilerle dolmasını sağlayarak, sindirim sistemi hastalıklarını düzeltir.

Yoğurt ve benzeri gıdalarda bol miktarda bulunana Acidophilus mantar ve bakterial enfeksiyonlara karşı vücut direncini artırır.

İzozimler:
Sindirim enzimleri olup, birbirlerinin etkisini artırır. Çiğ sebze ve meyveler bu enzimlerden zengindir. Pişirme bu enzimleri tahrip eder. Kendi vücudumuzda da sindirimimizi kolaylaştıran bu enzimlerden vardır. Yaş ilerledikçe bu enzimlerin fonksiyonları azalır, sindirim iyi yapılamaz, besinlerin emilimi azalır ve bazı hastalıklar baş gösterir. Bunların arasında besin alerjileri yer alır. Aç karnına alınan izozimler doğrudan kana karışarak, kanı sulandırır. Tok karnına alınınca sindirime yardımcı olur. Gastrit veya ülserlerde 4 ila 6 hafta süre ile kullanıldığında iyileşme görülür.

Yeşil çay:
Antibakterial özelliği vardır ve bağışıklık hücrelerinin yapımını uyarır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp