Apandisit Tedavisi

Apandisit Tedavisi : Hastalığın belirtileri ortaya çıktıktan sonraki ilk sekiz saat içinde akut apandisit tanısı koymak çoğu kez zordur. Bu nedenle gözetim altına alınan hastaya ağız yoluyla besin vermekten kaçınmalı ve İshal yapıcı ilaçlar verilmemelidir. Hasta huzursuzsa yatıştırıcı bir ilaç verilebilir. Tanı kesinleştikten hemen sonra cerrahi girişim yapılır.

Cerrahi girişimde oldukça sık karşılaşılan bir durum apandisit tanısıyla açılan hastada apandisin sağlam çıkmasıdır. Bu durumda apandisin gene de alınması uygundur. Apandisit olgularında yanlış tanıyla sık karşılaşılması, kuşkulu durumlarda belirtilerin ağırlaşmasını beklemeden cerrahi girişim yapma eğiliminden kaynaklanır. Gecikmenin hastanın yaşamı için büyük tehlike yaratması uzmanları hızlı karar vermeye iter. Komplikasyonsuz apandisitten ölme riski binde 1 ‘dir; bu oran hastalığın kangrenli tipinde binde 6′ya, patlamış apandisitte ise binde 50′ye çıkabilmektedir. Akut apandisiti antibiyotiklerle denetim altında tutmak da doğru bir uygulama değildir.

Çünkü bu hastalık, tıkanmış apandisin içinde antibiyotiklerin erişemeyeceği bir enfeksiyondur. Ama gene de cerrahi girişimin gereksiz olduğu ya da uygulanamayacağı olgular vardır. Örneğin, krizden 3-4 gün sonra geçici iyileşme evresinde hekime başvuran hastaya ilk aşamada cerrahi girişim yerine daha yatıştırıcı yöntemler uygulanır. Yayılmış karın zan iltihabında ise hastanın genel durumu denetim altına alınmadan cerrahi girişime başvurulmaz. Buna karşılık yaygın karın zarı iltihabının çocuklarda cerrahi olmayan yöntemlerle tedavisi çok daha yüksek ölüm riski yarattığından çocuk peritonitinde aynı yaklaşım geçerli değildir.

Uzmanlar sık sık karın ağrılarından yakınan, ama kronik apandisit tanısı kesinleştirilemeyen hastalara cerrahi girişimde bulunma konusunda artık Çok daha dikkatli davranmaktadırlar. Bu yeni yaklaşım, sürekli karın ağrılarından yakınan çocuklarını kronik apandisit kuşkusuyla doktora götüren anne babaları endişeye sokmaktadır. Oysa halk arasında genellikle kronik apandisit olarak yorumlanan bu belirtinin nedenleri çoğu kez başka hastalıklardır. Yineleyen apandisit nöbeti oldukça kolay tanınır. Hastanın
Özgeçmişinde gerçek bir apandisit krizinin bulunması uzmanı tanıya yaklaştırır. Apandisit krizi geçirmiş bir hasta karın ağrısı dönemlerinden, iştahsızlıktan,sağ alt karın bölgesinde dokunmayla uyarılan ağrıdan ve genel olarak kendini kötü hissetmekten yakmıyorsa apandisin ameliyatla çıkarılması doğru olur. Buna karşılık daha önce akut apandisit krizi geçirmemiş, ama karın ağrılarından yakınan bir hastada apandisin alınması çok daha zor verilebilecek bir karardır.

Özellikle ergenlik çağındaki ve genç kadınlarda uzmanı yanıltabilecek üreme organı hastalıkları sık görüldüğünden apandisit ameliyatı kararının dikkatle verilmesi ayrı bir önem kazanır olabileceği gibi akut apandisit sonrasında kronikleşmiş de olabilir. Ama her ikisinin de tedavisi apandisin çıkarılmasını gerektirdiğinden bu ayrımın uygulamada pek bîr önemi yoktur.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp