Anksiyete Bozukluğu

Anksiyete Bozukluğu


Anksiyete Bozukluğu, Yaygın anksiyete bozukluğu olan hastaların sadece üçte biri psikolojik tedavi için başvurmaktadırlar. Anksiyete bozukluğu hakkında daha fazla bilgiyi makalemizde bulabilirsiniz.

Yaygın anksiyete bozukluğunun temel özelliği, kişinin gündelik hayatta karşılaştığı olaylarla ilgili olarak, engelleyemediği aşırı bir endişe ve kuruntulu beklenti (evham) içinde olmasıdır.Ekonomik durum, muhtemel iş yükümlülükleri, sağlık sorunları, çocukların yaşayabileceği olaylar, ev işleri, onarımlar, randevulara yetişememe gibi günlük konularla ilgili olarak aşırı/ölçüsüz bir endişe ve kuruntular sıklıkla görülmektedir.
Yaygın aksiyete bozukluğu, DSM-IV'te sosyal ya da mesleki işlevlerde önemli bozulmaya ya da hastada belirgin strese neden olan, çeşitli somatik belirtilerin eşlik ettiği aşırı ve yaygın endişe hali olarak tanımlanmıştır.

Yaygın anksiyete bozukluğu sıklıkla görülen bir durumdur. Yaygın anksiyete bozukluğunun bir yıllık yaygınlığı için akla uygun tahminler %3 ile %8 arasında değişmektedir. Yaygın anksiyete bozukluğu olasılıkla, genellikle diğer bir anksiyete bozukluğu ya da bir duygudurum bozukluğu gibi eşlik eden mental bozukluk ile birlikte görülebilmektedir. Öyle ki, yaygın anksiyete bozukluğu olan hastaların %50'sinin diğer bir mental bozukluğu bulunmaktadır.
Kadın/erkek oranı ortalama 2/1'dir, ancak hastanede tedavi gören hastalarda bu oran 1/1 dolayındadır. Başlangıç yaşını belirlemek güçtür, çünkü bozukluğu olan çoğu hasta hatırlayabildikleri kadar uzun zamandır endişeli olduklarını bildirmektedirler. Klinisyen ile ilk temas herhangi bir yaşta olabilirken, hastalar genellikle klinisyenle 20'li yaşlarda karşılaşırlar.

Yaygın anksiyete bozukluğu olan hastaların sadece üçte biri psikolojik tedavi için başvurmaktadırlar. Birçok hasta genellikle pratisyenlere, dahiliye doktorlarına, kardiyologlara, göğüs hastalıkları hekimlerine veya gastroenterologlara başvurarak, bozukluğun somatik, fiziksel belirtileri için tedavi aramaktadırlar.
Birçok mental bozukluk gibi, yaygın anksiyete bozukluğu'nun nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak, biyolojik araştırmalar beynin kaygı ile ilişkili bölgelerinde (kortikal yapılar, limbik sistem, bazal gangliyonlar ve serebellum) nöral iletinin bozulmuş olabileceğini düşündürmektedir.

Normalde stres yanıtlarında olması gereken otonomik esnekliğin azaldığı görülmektedir.
Hastaların 1.derece yakınlarında %20 gibi yüksek oranda yaygın anksiyete bozukluğuna rastlanması genetik etkenleri düşündürmekteyse de genel kabul çevresel etkenlerin daha önemli olduğu yönündedir.

Kaygı ile kişilik özelliklerini araştıran çalışmaların çoğunda "çekingen, bağımlı, kompülsif ve düşük benlik saygısı" özelliklerinin önemli yatkınlaştırıcı etkenler olduğu gösterilmiştir.Stres verici yaşam olayları yaygın anksiyete bozukluğunda en azından tetikleyici bir etkendir.Sonuç olarak bu bozukluğun kalıtsal ve biyolojik bir temel üzerinde çevresel olumsuzluklarla ortaya çıktığı düşünülmelidir.Yaygın Anksiyete Bozukluğunda özellikle önemli olan ruhsal süreç, kişinin "çevre üzerinde denetiminin olmadığı" inancıdır. Denetlenemez olaylardan kaynaklanabilecek tehlikeler (kazalar, hastalıklar, felaketler v.s.) zihni sürekli meşgul etmektedir. Kişi sürekli olarak potansiyel tehlike yaratan uyaranları izlemekte, tehlike oluşturmayan (hoş) uyaranları ise dikkate almamaktadır. Bu durum, hastalarda otomatik ve farkında olunmadan işleyen bir zihinsel düzenektir.Hastalar endişelerinin aşırı ve yersiz olduğunu her zaman kabul etmeyebilirler.Kişi yoğun endişesini durduramadığı için dikkatini olağan işlere odaklamada güçlük çeker, dalgınlaşır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp