Alerji Hakkında

Alerji Hakkında :

Alerjik Deri Hastalıkları- ÜRTİKER ve EGZEMA

Alerjik hastalıklar nasıl ortaya çıkıyor?
Alerjinin görüle bilmesi için atopik kişinin belirli bir süre alerjisinin olduğu maddeteye bir süre teması gerekmektedir. Buna olaya ise duyarlılık kazanma süresi denir ve bu olay birkaç haftadan uzun yıllar arasında değişmektedir. Bu dönemde, alerjene karşı immunglobulin E (IgE) adı verilen özel antikorlar üretilir ve bunlar da mast hücrelerinin yüzeylerine yapışırlar. Atopik kişi tekrar bu maddeye tamasında , alerjen ile IgE‘ nin hücre yüzeyindeki birleşmeleri, mediatör ismi verilen çeşitli maddelerin salınmasına neden olur. Alerjinin belirtilerinden bu mediatörler sorumludur.
Alerjik hastalıklar, alerjenle mast hücresi yüzeyindeki antikorların buluşma yerlerine göre farklı hastalıklar olarak karşımıza çıkar. Meselâ, bu buluşma burun zarında oluyorsa saman nezlesi, bronşlarda ise astım ve derimizde ise egzama görülür.
Vücudun tümünü ilgilendiren yaygın alerjik reaksiyonlara ise anafilaksi veya alerjik şok ismi verilir.
Alerjik Reaksiyonlar
Besinlere, ilaçlara, böcek zehirlerine v.s. karşı gelişen tabloları alerjik hastalık değil, alerjik reaksiyon olarak değerlendirmek daha doğrudur, çünkü alerjenle karşılaşılmadığı sürece bu kişilerde her hangi bir hastalık belirtisi görülmez. Oysa, ev tozu akarlarına karşı alerjik olan bir astımlı sadece bu alerjenlerle karşılaştığında değil, başka bir çok nedenle de (soğuk hava, egzersiz, nezle, grip gibi viral enfeksiyonlar.) astım krizlerine girerler.
Alerji
TEDAVİSİ
Alerjik hastalarda en etkin korunma allerjenden uzak kalmaktır. Çoğu zaman bu mümkün olmaz. Ama en aza indirmek için ev içinde bazı önlemler alınabilir.

Örneğin evde hayvan beslememek, toz barındırabilecek eşyaları kullanmamak (halı döşeme, yün yastık), evde sigara içilmemesi, parfüm, çamaşır suyu gibi irrite edici kokulardan uzak durmak vs..
Alerji Tedavisinde Kullanılan İlaçlar

Antihistaminikler: Yukarıda bahsettiğimiz histamin maddesinin etkilerini önlüyor. bazı antihistaminikler uyku hali ve sersemlik verebilir ve nedenle gün içinde kullanımı uygun olmayabilir.
Kortikosteroidler: Alerjinin bağışıklık sistemindeki aşırı bir tepkiden kaynaklandığını belirtmiştik. Kortikosteroidler bağışıklık sistemini baskılayarak etki gösterir. Özellikle acil durumlarda çok etkin bir ilaç olmasına karşın uzun süreli kullanımında birçok yan etkisi olabilir. Bu yan etkiler ilacın bölgesel etkili şeklini kullanılması büyük ölçüde geçirilebilir. Kortikosteroidlerin sistemik kullanıldığında önemli olan bazı yan etkileri bağışıklık sisteminin baskılanması nedeniyle enfeksiyona meyil artar. Kan şekerini yükseltir. Özellikle şekeri ve astımı olan hastalarda bu sorun olabilir. Kilo aldırır. Mide şikayetlerine, ülsere neden olabilir.
Diğer: Astımda kullanılan mast hücre stabilizatörleri, bronşları genişleten bazı ilaçlar da sık kullanılanlar arasındadır.
Aşı tedavisi: Alerji hastalarında ancak kısıtlı bir gruptaki hastalara etkisi olan bu yöntemle allerjenin tekrarlayan küçük dozlarla uygulanması ve allerjene karşı olan duyarlılığın azaltılmasına dayanarak etki eder.
Akupunktur ve alerji tedavisi
Alerjik hastalıkların tedavisinde faydalanılan bir başka metod ise akupunktur tedavisi olmaktadır. 1979 yılında Dünya Sağlık Teşkilatı bir dizi hastalık yanında alerjik hastalıkların da akupunktur ile tedavi edilebileceğini açıklamıştır. Halen biz de akupunkturla bir çok hastalık tedavi ettiğimiz gibi, alerjik hastalıkları da tedavi etmekteyiz.
Akupunktur tedavisini seanslar halinde uygularız. Örneğin astım hastalığı için ilk 1-2 ayda 15-20 seans uygulanır. Sonraki dönemlerde de klinik seyre göre haftada bir tedaviye alınır. Bu uygulamayla, astımlı hastalarda,15-20 seans sonunda diğer mevcut tedavilere göre oldukça iyi hatta kortizon kullanılmamışsa çok daha iyi neticeler elde etmekteyiz. Uygulanan tedaviden sonra, hasta nefes darlığından kurtulmakta, 3 ayda bir krize yakalanıyorsa, bu üsre 6 ay ila bir yıla kadar gecikmektedir. Gelen krizin şiddeti de oldukça azalmaktadır. Çocuklarda ise lazer ile akupunktur tedavisi uygulanmakta, böylece çocuklarda iğne kullanmadan bu tedaviyi yapma şansımız bulunmaktadır. Çocuklarda elde ettiğimiz başarı ise, 8-10 seans sonunda diğer tedavilerle kıyas kabul etmeyecek derecede mükemmeldir. Hastaların steroid kullanmış olmaları tedavimizin başarısını oldukça etkilemiştir. Tecrübelerle görülmüştür ki, daha önce kortizon almamış hastalar tamamen iyileşebilmektedir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp