akut gut nedir

ş İsimler: Nikriz, damla, ürik asit gutu, hakiki gut, podagra.Tanımı: Pürin metabolizması bozukluğu sonucu ürik asidin eklemlerde birikmesi sonucu oluşan romatizmal bir hastalıktır.Tarihçe ve önemi: M.Ö. 5’inci asırda Hipokrat tarafından podagra (ağrılı ayak), M.S. 13'üncü asırda da gut (damla) terimleri kullanılmış olan bu hastalık insanlık tarihinde en erken tanınmış olan romatizmaların başında gelir. Refahla artan bu hastalığın, ürik asidin vücutta birikimi sonucu ortaya çıkmış olduğunun anlaşılması kesin nedeni ispatlanmış romatizmal hastalıklar arasında ilk sırayı almasına neden olmuştur. Ayrıca ürik asit sentezini durduran ilaçların keşfi ile de, tedavisi hemen hemen kesinleşmiş romatizmaların nadir örneklerinden birini oluşturmaktadır. Bunedenle bugün için çok ağır gut vakalarına rastlamak olasılığı azdır.Sıklık: Sıklığı değişik ırk ve toplumlarda çok farklıdır, ortalama binde1-3 arasındadır. Ülkemizde, Batı ülkelerinden daha seyrektir. Erkeklerde 10-15 katı daha sıktır. Başlangıç yaşı daha çok 30-50’dir.

Çocuklarda çok nadirdir.Nedeni: ürik asidin kanda artması sonucu eklemelerde toplanan ürik asit kristalleri akut kimyasal bir artrite neden olur, ürik asidin kanda artması her zaman guta sebep olmaz, bilakis bunların çoğunda hiçbir hastalık belirtisi ve bulgusu yoktur. Gutu olan hastalarda ürik asidin kanda artmasının belli başlı 2 nedeni vardır: Ürik asit ya bol miktarda yapılıyor- dur, ya da böbrekten yeterince atılamıyordur. Genellikle birinci yol daha sıktır, vakaların ortalama 1/3’ünde yakın akrabalarda gut vardır.Sınıflama: Belli başlı 2 tip gut vardır: 1-Primer gut, 2-sekonder gut. Primer gut, hakiki gut vakalarının %90'ını oluşturur. Bunların çok azında kesin bir enzim bozukluğu saptanabilmiştir. kalıtımın rolü olmakla beraber ayrıntıları çok iyi bilinmiyor. Bunların çoğunda yapım fazlalığı, daha az bir kısmında da ürik asit atılmasında bir azalma vardır. Sekon- der gut çoğunlukla ya kemik iliğini tutan hastalıklar (lösemi, polisitemi) nedeni ile fazla ürik asit yapımı ile ya da böbrek hastalıkları (kronik böbrek yetersizliği) ve böbreğe tesir eden çeşitli ilaç ve kimyasal maddelerin etkisi ile ürik asidin yeterli derecede ahlamamasından olur.

Az miktarda aspirin, idrar söktürücüler, alkol, diyabetik asidoz, kurşun zehirlenmesi ve açlık bunların önemli olanlarıdır.Klinik özellikler: Gut hemen daima ayak başparmağı kök eklemi (1. metatasofalangeaDin akut artriti ile başlar. Aniden gelişen ağrı, şiş, çok belirgin kızarıklık ve hareket kısıtlanması olur (Resim: 5). Hemen daima tek taraflı olup, tedavi edilmezse de ilk krizler 5-10 günde tamamen geçer. Daha sonraları bu krizler önceleri 1-2 yılda, zamanla yılda birkaç kez olmak üzere tekrarlar. Bu defa olay baş parmaktan başka eklemleri de tutmaya başlar (ayak orta bölümü, ayak bileği, diz vb.). İlerlkl yıllarda hem nöbetler sıklaşmaya, hem de eklemlerdeki olay daha uzun gün ve haftalar, hatta aylar sürmeye, aynı anda birden fazla eklem ve üst taraftaki eklemler (dirsek, el bileği ve parmak) de tutulmaya başlar. Hastalığın ilk yıllarında dirsekteki bursanın iltihabı (bursit), daha sonraları kulak sayvanı (Resim: 7), dirsek bursası, derialtı dokusu, tendon ve kılıfları gibi yumuşak dokularda ürik asit billurlarının birikmesi ile oluşan ve "tofüs'’ denen küçük tomurcuklar görülebilir. Bunlardan bazıları açılarak ülserleşebilir.

Laboratuvar ve röntgen bulguları: Ürik asit kanda hafif, orta ya da ileri derecede artmıştır. Nadiren normal olabilir, İdrarla ürik asit atımı artmış, nadiren azalmıştır. Kanda sedimantasyon ve lökositler hafif veya orta derecede artmıştır. Romatoid faktör genellikle negatiftir. Eklem sıvısının ve töfüsten iğne ile alınan materyelin polarize mikroskopla yapılan muayenesinde tipik ürik asit billurları bulunur. Hasta eklemlerin özellikle ayak filmleri bazen kesin teşhis koyduracak kadar karakteristik değişiklikler gösterir.Teşhis ve ayırıcı teşhis: Kliniği tipik ve kan ürik asit düzeyi yüksek olanbir hastada teşhiste yanılma olasılığı yok gibidir. Hafif ve şüpheli vakalarda eklem sıvısı ve tofüs şüphesi olan yerden alınan materyelde pola- rize mikroskop ile ürik asit billurları bulunursa teşhis kesinleşir. Her vakada septik artrit, artroz, yalancı gut, romatoid, artrit, Behçet Hastalığı ve ailevi Akdeniz ateşi artritleri ve diğer séronégatif artritler ekarte edilmelidir.Tedavi: Tedavi gutun akut ve kronik döneminde olmak üzere iki şekilde ele alınmalıdır. Akut dönemde: Mutlak istirahat, soğuk uygulaması yanında alkol alımı ve pürinli gıdalar (sakatat, et) katlanmalıdır. En ideal ilaç kolşislndir.

Damardan günde 2x1 mg. veya ağız yolu ile önce 1 mg. sonra sık aralarla 0.5 mg. olmak üzere 1. gün 3-4 mg. 2. ve 3. günler 2-3 mg. daha sonraları da 1-2 mg. verilir, ishal ve karın ağrısı olursa doz azaltılır. Etkili değilse indometasin (günde 3x1100 mg. süppozituar, veya günde 4x50 mg. kapsül ile başlayıp azaltmak üzere), butazolidin ampul (birkaç gün günde bir, sonra günaşırı ve 3 günde bir) veya kortikosteroid- ler (ağızdan ya da kalça içine zerk olarak günde 30-40 mg. prednizolon olarak başlayıp azaltarak) verilebilir.

Bunların hepsi ile çok olumlu cevap alınır. İyi cevap alınmayan vakaların gut olmaması daha olasıdır. Kronik guttaki tedavinin esası, krizleri önlemek ve mevcut tofüs ve kalıcı lez- yonları hafifletmektir. Akut dönemdeki kolşisin veya indometasine küçük dozlarda devam edilebilir. En önemlisi, iyi bir diyetle birlikte ürik asit sentezini azaltan ilaç alimidir. Bu ilaçların en önemlisi "allopürinor dur. Günde 300 mg. almayı ve devam ettirmeyi gerektirir. Bazen başlangıçta gut krizlerinin ortaya çıkmasına neden olabilirse de bundan korkmamak gerekir. Gutta bol su içilmeli ve idrar alkalen (kalevi) tutulmalıdır (günde 2 limon suyu veya sitratlı ilaçlar), içinde idrar söktüren ilaçlar (tansiyon ve kalp ilaçlarının bazıları) ve aspirin (günde 0.5-3 gm.) alınmamalıdır. Çay ve kahvenin zararı yokur. Alkolün hiç alınmaması en doğru yoldur.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp