Akciğer Kanserine Yol Açan Etkenler

Akciğer Kanserine Yol Açan Etkenler : Tütün ürünleri, endüstriyel ürünler (uranyum, radyasyon, asbest), hava kirliliği, beslenme eksiklikleri kanserin oluşmasında rol alan faktörlerdendir. Son araştırmaların ışığında, akciğer kanseri riskini artıran en önemli faktör kanserojen maddelerin uzun süre boyunca solunumundan kaynaklanmaktadır. Akciğer kanserinin oluşumunda genişçe ifade edersek şu faktörler yer alır;
 
• Tütün ürünleri (sigara, puro v.b.) kullanımı(% 90''''''''dan daha fazla),
 
• Radon (% 10-15),• Asbest,
 
• Akciğerde skar, fıbrozis,
 
• Kronik İntertisyel Pnömonitis,
 
• Halojen eterler (klorometileter),
 
• İnorganik arsenik,
 
• Radyoizotoplar,
 
• Hava kirliliği,
 
• Ağır metaller,
 
• Krom,
 
• Nikel,
 
• Hardal gazı,
 
• Vitamin A ve E eksikliği,
 
• Sık ve Tekrarlayan enfeksyonlar,
 
• Ailede akciğer kanseri öyküsü: Ailede erken yaşta (50 yaşından önce) akciğer kanseri olmuş yakınları olanlarda risk 2 katına çıkmaktadır.

Kanserin kesin sebebi ya da sebepleri bilinmiyor.Kişiyi bazı kanser türlerine yatkın hale getiren genler , kanser oluşumuna yol açan virüsler , radyasyona maruz kalma , çeşitli kimyasal maddeler ,kanser sebepleri arasında sayılıyor.Bağışıklık sistemindeki bozulmalar , çeşitli çevresel faktörler ya da beslenme tarzımız da kanser oluşumunda rol oynuyor.Kanserleşen hücrelerdeki temel bozukluğun genlerdeki farklılaşmayla başladığı düşünülüyor.Genlerdeki bozukluklar doğuştan olabileceği gibi, sonradan meydana gelen bir etkiyle de olabiliyor.Genlerde,mutasyon denilen bozulmalar hücrenin normal kontrol mekanizmalarını bozup kontrolsüz çoğalmasına yol açıyor.Beyin,meme,prostat ve böbrek gibi organların kanserlerinde p53 genindeki mutasyonun rol oynadığı kanıtlanmış bulunuyor.

Moleküler biyoloji alanında böyle yeni bilgiler ve kavramlar, kanser araştırmalarını çok ilginç bir evreye sokuyor.Genlerdeki değişmeler ve hücreler arasındaki normal uyumun bozulmasıyla ilgili mekanizmaları öğrendikçe kanserin tedavisine de değişik biçimde bakmaya başlayacağız.

Kalıtsal faktörler

Kanserlerin yaklaşık %20 sinin kalıtımsal nedenlere bağlı olduğu düşünülüyor.Tüm meme kanserlerinin %5 – 10’u ailevi geçişe bağlı.Kalıtımın önemli olduğu diğer bir kanser türü de bağırsak kanseri.Ebeveynlerde bağırsak polipi ya da kanseri olan kişilerin bağırsak kanserine yakalanma riski diğer insanlara göre daha fazla.Babasında prostat kanseri olan erkeklerinde prostat kanserine yakalanma riski yüksek.Bu nedenle bu kişilerin 40 yaşından sonra sende en az 1 kere üroloğa gitmeleri gerekir.

Radyasyon

Radyasyon önemli bir kanser nedeni.DNA zincirinde kırılmalara böylece kromozom yapısında bozulmalara yol açıyor.Radyasyona maruz kalan hücrelerde , anormal kromozom yapıları görülüyor.Kromozom parçaları yer değiştirip birbiri üzerine binebiliyor.Bunun sonucunda hücrelerde anormal proteinler oluşmaya başlıyor ve hücrelerin normal kontrol mekanizmaları devre dışı kalıyor.

Radyasyonun bu etkisi uzun zaman dilimi içerisinde oluşuyor.Radyasyona maruz kalan hücreler belirl bir süre sonra kanserleşiyor.Hiroşima ve Nagazaki’ye atom bombası atıldıktan yıllar sonra birçok kanser vakası görüldü.

En önemli radyasyon kaynaklarından biri de,morötesi ışınlar yayn Güneş.Tüm cilt kanserlerinin %90 ‘ından fazlasına,Güneş’in bu zararlı ışını yol açıyor.Güneş ışınlarına doğrudan maruz kalmaktan korunmak ya da koruyucu kremler kullanmak gerekiyor.Doğada bulunan ve insanların yaşadığı tüm ortamlara rahatlıkla sızan radon gazı da belirli bir miktarın üzerine çıkınca akciğer kanserine yol açıyor.

Virüsler

1911’de Başlayan araştırmalarda önce tavukta bulunan kanser daha sonra başka araştırmacılar tarafından hayvanlarda tümör yapan birçok virüs bulundu.Bu çalışmalar sonucunda Rous’a 1966 yılında ,55 yıl sonra Nobel ödülü verildi.Virüsler (hem DNA hem de RNA virüsleri) hayvanlarda çeşitli kanserlere yol açabilirler.Bazı virüsler kapsüllerinin içerisinde DNA taşıyor;hücre içerisine girdikten sonra kendi DNA’larını hücrenin DNA’sına entegre ediyorve kendilerini kopyalıyor.Bu entegrasyon hücrenin DNA yapısını etkilediği için normal hücre çoğalmasını da etkiliyor.Bu gerçek anlaşıldıktan sonra , insan tümörlerinde de virüslerin rolü üzerinde çok araştırma yapıldı, fakat bugüne kadar  herhangi bir virüsün herhangi bir insan kanserine yol açtığı neden olduğu kanıtlanmış değildir.

İnsan kanserlerinde virüslerin rolünü araştırmak kolay değildir.Kanser yaptığı sanılan bir virüsü insana verip kanser yapmasını mı bekleyeceğiz?Böyle bir şeyi yapsak bile tümörün ortaya çıkmasını yıllarca beklemek gerekir.

Kimyasal Maddeler

Çeşitli kimyasal maddelerin kanser oluşumundaki rolünü belirlemek için yoğun çalışmalar yapılıyor.Bazı kimyasal maddeler tek bir temastan sonra kanser oluşumunu başlatıyor.Böyle maddelere ‘initiator’ yani başlatıcı deniyor.Bu maddelere maruz kaldıktan sonra kanser oluşumu için  genellikle ‘promoter’ denilen ve kanser oluşumunu hızlandıran diğer bir ajanın varlığı gerekiyor.

Sigaranın içerisinde hem kanser sürecini başlatan hem de hızlandıran maddeler bulunuyor.Sigara , alkol ve hatta bulunulan ortamın havası bile kansere yol açabiliyor.Sigara her üç kanser ölümünü birinden sorumlu.Akciğer kanserlerinin ise neredeyse tamamından sorumluKanserlerin üçte birinde sigaranın önemli rolü vardır.Sigara dumanındaki başlıca zararlı maddeler nikotin,karbon monoksit ve katrandır.Sigarada kanser yapan madde katrandır.Bu madde akciğerleri tahriş ederek kanserden başka akciğer hastalıklarında da önemli rol oynar.

Alkol kansere doğrudan neden olmayabilir.Çünkü sigara dumanındaki birçok kimyasal gibi kimyasal kanserojen değildir.Alkol neoplastik hücreyi harekete geçirmez ama bunun yerine hücre gelişimini kolaylaştırır.Böylece alkol yeni oluşmuş neoplastik hücre gelişimini ve kanser hücrelerini teşvik ederek onların hızla büyüyen metastatik kanserlere dönüşmesini sağlar.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp