Akciğer Kanseri Nasıl Ortaya Çıkar

Akciğer Kanseri Nasıl Ortaya Çıkar :

Akciğer kanseri ortaya çıktıktan sonra, öncelikle akkan bezelerine yayılır, eşzamanlı olarak ya da sonrasında uzak organlara metastaz yapar. Bu yüzden akciğer kanseri ile karşılaştığımızda, göğüs içinde sınırlı kaldığında ya da göğüs dışına çıktığında tuttuğu organlara göre ne türlü belirtiler vereceğini düşünmeliyiz.

Hekim fizik muayenede ya da tanısal testlerde kanseri belirlediğinde, çapı en az 1cm civarındadır. Çünkü bundan küçük boyutlu olduğunda normal bir bulgu mu değil mi karar vermek mümkün değildir. Bir cm boyutunda bir kanser kütlesinde, en az bir milyar kanser hücresi mevcuttur. Kanser kütlesinin 0,5 cm den 1 cm ye çıkması yaklaşık 3-5 ay sürer. Eğer bu noktadan geri gidecek olursak, 3-5 ay öncesinde yarım milyar, ondan 3-5 ay öncesinde de çeyrek milyar kanser hücresinin var olduğunu söyleyebiliriz. Bu şekilde geriye doğru devam edildiğinde, ilk kanser hücresinin 10 yıl önce ortaya çıkmış olduğu sonucuna ulaşırız. Benzer şekilde kanser hücresi ilk oluştuğu yerden ayrılmayı öğrendiği an, göğüs dışındaki bir alana gider ve buraya yerleşerek, aynen akciğerde olduğu gibi kontrolsüz büyümeye başlar. Bu yüzden, ilk geliştiği alan olan akciğerdeki kanserin büyüklüğü, metastaz yaptığı alanlardaki kanser kütlesinden daima büyük olacaktır. Metastaz yaptığı alanlardaki kanseri keşfedebilmemiz ya da görebilmemiz için, yine aynı kural geçerlidir; yani kanserin boyutu 1 cm den büyük olmalıdır. Daha önce de belirttiğim gibi, kanserin bu boyutlara ulaşabilmesi için uzun yıllar gereklidir. Bu yüzden kanserin yaygınlığını (evreleme) araştırmak için geçen bir iki haftalık süre hastalığın seyrini değiştirmez. Hastalık tanısı konduktan hemen sonra bile metastazı keşfetmiş olmamız, onun uzun zamandır orada bulunduğu ama yeni görünebilir hale geldiği gerçeğini değiştirmez.

Fizik İnceleme

Muayene ve tanısal incelemeler ile kanserin göğüs içinde sınırlı mı kaldığı yoksa yayıldığı mı konusunda fikir edinilir. Hekiminiz, akciğerlerinizi stetoskop ile dinleyerek, zatürree veya akciğerin sönmüş olduğu gibi durumları belirleyebilir. Yine akciğer zarında ya da kalp zarında sıvı toplanıp toplanmadığı anlaşılabilir. Hekiminiz ayrıca, boyundaki toplardamarların genişleyip genişlemediğini, köprücük kemiğinin hemen üzerinde beze (supraklavikular lenf bezi) olup olmadığını da kontrol edecektir. Eğer burada tutulum varsa bu hastalığın normal geliştiği yerin dışına taştığı anlamına gelecektir. Hekiminiz, bundan sonra kanserin daha da uzaklara sıçrayıp sıçramadığını araştıracaktır. Beyine gelip gelmediğini kontrol etmek için belki de bir cihazla (oftalmoskop) göz dibinize bakacaktır. Eğer karaciğerinize ulaştı ise, karın muayenesinde sağ üst kısımda karaciğerin büyüdüğünü tespit edecektir.

Tanısal İncelemeler

Hastanın öyküsü, fizik muayene ve akciğer radyografilerinin tamamı, bundan sonra hangi incelemelerin yapılması gerektiği konusunda, hekiminize yardımcı olacaktır. Eğer hekim hastalığın sadece göğüs içerisinde sınırlı kaldığına inanıyorsa, hastanın ameliyat şansını araştıracaktır. Aksine hastalığın yaygın olduğunu düşünüyorsa, buna yönelik testlerle hızla cerrahi dışı bir tedavinin uygulanmasını sağlayacaktır. Bunlarla birlikte akciğer kanserinin yol açabileceği zatürree ya da omurilik basısı gibi sorunları zamanında tespit ederek, size zarar vermeden önlemlerini alacaktır.

Düz akciğer radyografileri: öncelikle istenen radyografilerdir. Burada tümör izlenebilir, eğer boyutları küçük ise bazen kalp ya da kaburga görüntülerinin arkasına gizlenebilir.

Bilgisayarlı toraks tomografisi (BT-CT):

Akciğer radyografilerinden sonra sizden bilgisayarlı toraks (göğüs) tomografisi istenir. Bu tetkik ile tümörün çevre yapılarla ilişkisi ve akkan bezelerini tutup tutmadığı incelenir. Bu inceleme esnasında karaciğer ve böbreküstü bezlerinin tutulup tutulmadığı da gözlenir. Çok daha küçük urlar görüntülenebilir ve göğüs boşluğundaki tümör yayılımı hakkında bilgi verir. Damardan özel bir boya verilerek damarsal yapılar görüntülenebilir. Bu uygulama sırasında sıcak basması, soluk alıp vermede sıkıntı, baş dönmesi gibi belirtiler çıkabilir, mutlaka damardan boyayı veren kişiye bu belirtiler söylenmelidir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp