Akciğer İnjürilerinde Flzyopatoloji

Akciğer İnjürilerinde Flzyopatoloji : Toraks injürilerinde ensık pnömotoraks ve hemotoraks görülür. Normal fonksiyon esnasında visseral ve parietal plevra yan yanadır ve bu halini korur. Plevra sıvı ve protein fıltrasyonu yapar. Plevral boşluktaki kan ve sıvı boşaltılarak akciğerin tam ekspansiyonu sağlanırsa normal fonksiyonunu erken dönemde kazanır. Bu işlem yapılmazsa enfeksiyona karşı bölgesel defans mekanizması bozulacak, plevral ampiyem ve plevral kalınlaşma nedeniyle cerrahi girişim gerekecektir.Akciğer dokusunun penetran ve künt travmalara karşı cevabı farklıdır. Düşük hız ır.ekanizmalı penetran yaralanmaların bir çoğunda alveol ve pulmoner kapillerleri ilgilendiren lokal etkiler nedeniyle pnömotoraks ve hemotoraks görülür.

Tüp torakostomi sayesinde hava ve hemorajik drenajın sağlanması sonucu akciğerin reekspansiyonu birkaç gün içinde meydana gelir. Yüksek hızlı ateşli silah yaralanmalarında kanama ve akciğer parankimdeki hasar daha fazladır.Enfeksiyon daha sıklıkla gelişir. Bu takdirde pulmoner fonksiyonların düzelmesi ayları alır. Bu problemin nedeni kurşunun girdiği dokular etrafında kontüzyon yaratmasıdır. Böylece akciğer parankiminde ödemli ve zedelenmiş segmentlerde ventilasyon ve perfüzyon bozulur.Künt injüriler akciğerde pulmoner laserasyon , hematom veya kontüzyo- na neden olabilir. Akciğer laserasyonu daha ziyade kosta fraktürleri nedeniyle olur. Zedelenme kurşun ve bıçakla oluşana benzer fakat daha fazla yumuşak doku hasarı görülür.

Devamlı hava kaçağı , şiddetli kanama ve enfeksiyon sık görülür.Mekanik pozitif basınçlı ventilasyon kullanıldığında hava embolisi görülebilecek komplikasyonlardandır. Akciğer dokusundaki hematomlar genellikle spontan olarak rezolizyona uğrar. Nadiren kavitasyon veya kendini çevreleyen akciğer dokusuna basınç yapar ve enfeksiyona neden olur.Göğüs travmaları sonrasında görülen pulmoner kontüzyon morbiditenin majör nedenidir. Akciğer parankiminde yaygın interstisyel hemorajiye bağlı olarak alveollerde kollaps görülür.Alveol içinde kan ve proteinden zengin sıvı birikimi olur.

Bu değişiklikler hipoksi ve akciğerin ventile olmayan segmentindeki perfüzyon nedeniyle kanın intrapulmoner shunt- laşmasına neden olur.Pulmoner kontüzyonda akciğerin belirli segmenti etkilenir.Bu nedenle pulmoner kontüzyon ARDS den farklıdır.Hipoksi 02 basıncının artırılmasına cevap vermeyebilir ve mekanik ventilasyon normal akciğer dokusuna kan akışının azalmasına neden olabilir. Etkilenen segment kapil- lerlerinden protein sızması ile ventilasyon ve perfüzyon daha fazla bozulur. Bu değişiklikler enfeksiyona zemin hazırlar . Zedelenen segmentte sürfaktan kaybıyla olay daha fazla artar.

Pulmoner damarlardan olan kanamanın tipi damarın lokalizasyonuna bağlıdır. Periferal kapillerlerin yüksek akım hızı - düşük basıncı nedeniyle akciğer reekspansiyonu ile kanama genellikle spontan olarak durur.Majör pulmoner damarların sistemik damarlar gibi kasılma özelliği olmadığından hiler damar injürilerinde görülen kanamalar hayatı tehdit edebilir . Resüssitasyona rağmen torakostomi tüpünden massif hemorajik drenaj hipotansiyona neden olur. Acil torakotomi esnasında kanamanın durdurulması damar sütürasyonu ve mümkün olduğu kadar çok akciğer dokusunun korunmasıyla gerçekleştirilir.

Majör akciğer rezeksiyonu kanama kontrolü için nadiren gereklidir. Acil girişim esnasında yapılan lobektomi ve pnömonektomilerin morbidité ve mortalitesi belirgin şekilde yüksektir. Akciğer parankim ve majör pulmoner damarların injürisinde nadir fakat ölümcül bir komplikasyon olan hava embolizmi bronkovenöz komminikasyon nedeniyle olur. Resüssitas- yon ve mekanik ventilasyon esnasında hava, yüksek basınçlı alveollerden düşük basınçlı kapillerlere doğru itilir. Pulmoner damar injürileri sıklıkla majör bronş injürileri ile birliktedir.

Bu injüriler süratle pnömotoraksa, mediasten ve / veya subkütan amfizeme neden olur. Tüp torakostomisi sonrası devamlı hava kaçağı gözlenir. Genellikle akciğer tam olarak reekspanse olamaz ve birlikte devamlı kanama görülür. Travmalı şahsın naklinin kardiotorasik cerrahın bulunduğu en deneyimli travma merkezine yapılması gerekir. Mültipl travmalı hastaların ilk müdahalesinde ambülans personelinin belirlemesi gereken anahtar noktalar vardır.Multipl travmalı bir hastada intratorasik ve / veya intraabdominal yaralanma aşağıdaki kriterlere göre tayin edilebilir.

1- travma skoru 12 den az

2- Glaskow koma skalası skoru 13 den az

3- Hızlı deselarasyon injürisi , yüksek hızlı penetran injüri , yaygın künt- yumuşak doku injürisi

4- 4 -5 m veya daha yüksekten düşme , göçük altında kalma

5- Aşın sıcak veya soğuk ortam

6- Trafık kazalarında hastanın araçtan geç çıkarılması, yolcu mahallinin 30 cm veya daha fazla daralması, arabadan fırlamak, yolculardan birinin ölmesi, arabanın takla atması, ön aksın arkaya deplase olması veya hastaya 35 km/saat veya daha fazla süratte bir arabanın çarpması

7- künt ve penetran injürinin bir arada olması (bomba)

8- Bilek ve dirsek seviyesi üzerindeki majör ampütasyonlar

9- Travmayla birlikteki majör yanıklar (vücudun % 20'inden fazla)

10- Ekstremite paralizileri ( komple yada parsiel)

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp