Fibroadenoma

Bağ dokusu ile duktal ve asini proliferasyonu ile karakterli olan fibroadenoma, kistik hastalık ve meme kanserinden sonra memede en sık görülen meme tümörünü teşkil eder. Meme tümörleri arasında sıklığı %25-35 oranındadır. Daha çok 25 yaşın altındaki kadınlarda görülür. Vakaların %25-30’u 25 yaş altında, %2,5-3’ü ise menopoz sonrasında ortaya çıkar. Ancak, bu son grup, premenapozal dönemde var olan ve menapoz sonrasında farkedilen tümörlerdir.
Zira, hastalık, meme stroması ve epite- linin lokal olarak ostrojene duyarlılığı ve ostrojen stimulasyonu ile meydana gelir. Gebelikte, süt verme dönemlerinde bu tümörler, hızlı büyüme göstermesi, deney hayvanlarında östrojen verilerek meydana getirebilmesi gibi özellikleri hormonal stimulasyonu doğrulamaktadır.Fibroadenoma, genellikle küçük, ağrısız ve sınırları belirgin olan bir kitle olarak, banyoda veya elbise giyerlerken kadınlar tarafından tesadüfen bulunur.
Tümör yavaş büyür, ancak 6-12 ayda iki katma kadar ulaşabilir. Genellikle 2-3 cm olunca büyümesi durur ve uzun bir süre değişmeden kalır. Fibroadenoma, bir veya iki memede tek ya da multipl, %3-5’i ise bilateraldir. Bazen, birbirini takip eden kitleler şeklinde ortaya çıkar. Sıklıkla, bir veya iki fibroadenoma kitlesi çıkarıldıktan sonra hastalık problem yaratmaz yani, tekrar ortaya çıkmaz, nüks etmez.Fibroadenomun, gençlerde görülen massif bir formu da vardır. Bu pubertadan hemen sonra, genellikle 12-16 yaş grubunda görülür. Soliterveya multipl olarak hızla büyüyerek 10-20 cm. büyüklüğüne erişir, hatta memenin tamamını işgal edebilir.
Bu massif juivenil fibroadenoma’ya; hızla büyümesi ve büyük hacme ulaşması sebebiyle yanlışlıkla cystosarcoma phyloides tanısı konur. Ancak, cystosarcoma phylloides tanısı, klinik olarak değil histopatolojik özelliklere göre yapılmalıdır. Zira, bu iki tümörün klinik görünümü birbirine çok benzerFibroadenomanın mikroskopik görümünü tipiktir. Çevre dokudan keskin sınırla ayrılır ve kapsüllü izlenimi verir. Aslında gerçek kapsülü yoktur. Çevrede dokuda bası ile ortaya çıkan fibrozis, kapsül izlenimini verir. Kesit yüzeyi; meme dokusuna benzer tarzda beyaz renktedir ancak, tümörün epitelyal komponenti fazla ise kahve rengimsi görülür. Fibroadenoma kitlesinde kesiti yapılacak olursa, kapsülden dışarıya taşma özelliği vardır ve dokunun mukoid yapısı sebebiyle kesit yüzeyi parlak görülür.
Fibroadenomanın mikroskopik görünümü, bağ dokusu ile duktus ve asinilerin atipik çoğalmaları ile karakterizedir. Bu iki kompe- nentin birbirine miktarı ve oram değiştiğinden çeşitli görünümde olabilir. Bazı fibroadenomalarda epitelyal komponent ön planda olduğundan ade- nom izlenimini verebilir. Matür memedeki duktus ve asini yapıları da görülebilir. Duktus içinde epitel proliferasyonu, papiller proliferasyon ve atipik duktus büyümeleri ile adenosis alanları nadir değildir.
Hatta, yassı epitel metaplaziside görülebilir. Fibroadenomanın stromasını oluşturanfibroblastlar, selim hücrelerdir, küçük elonge ve düzenli nukleusları vardır, mitozis nadirdir. Keza, stromada miksoid değişikliklerde görülebilir.Fibroadenoma, bağ dokusu gelişim hızına göre değişik şekilde olabilir.Bağ dokusu gelişimi hızlı ise, duktuslar invagine ve yarık biçiminde görülür, ve bu "intıakanaliküler fibroadenoma" olarak adlandırılır. Bazılarında glanciu- ler yapılar bozulmaz ve grub "perikanaliküler fibroadenoma" olarak ifade edilir.
Ancak her iki lez- yon bir arada bulunabildiğinden; bu ayırımın bir anlamı yoktur.Eski fıbroadenomalarda kalsifikasyon gelişebilir. Bazı tümörlerde spontan infarktus ve nekrozis meydana gelir. İnfaı ktus ve nekrozis vakaların %0,5’inde, sıklıkla gebelik ve laktasyonda görülür ve tümöre yeterli kan sağlanamamasına bağlıdırFibroadenomanın teşhisi, ekseriya klinik bulgulara dayanır.
Meme dokusunda, lastik kıvamında iyi sınırlı, yuvarlak, diskoici veya lobuler kitle fibroadenomayı düşündürür, bazen kitle yuvarlak olabilir. Ancak, kalsi- fiye olursa kitle çok serttir. Gerçek kapsülü olmamasına rağmen, çevre dokuya fibroblast proliferasyonu olmadığından mobildir ve retraksiyon belirtilerini göstermez. Bu en belirgin özelliğidir. Ancak, büyük fibroadenoma kitleleri, meme distorsiyonu ve psodöretıaksiyon yapabilir. Fibroadenoma, en çok meme kistleri ile karışır ve çoğu zaman palpasyonla makrokistlerden ayrılamaz. Zira her ikiside mobil ve iyi sınırlı kitlelerdir.

Ancak yaş farkı vardır. Fibroadenoma, puberta ve pubertadan sonra gençlikte daha fazla iken, kistler orta yaş hastalığıdır, 25 yaşın altında görülmesi nadirdir. Mammografi, kist ile fibroadenomayı ayıramaz. Ancak, aspiras- yon her ikisini ayırır. Fibroadenomun, diğer solid tümörlerden klinik olarak ayırımı zor olmamasına rağmen kesin ayırımı histopatolojik olarak yapılmalıdır.

Zira, her solid tümörün, cerrahi olarak eksizyonu ve histopatolojik teşhisinin mutlak endikasyonu vardır.Fibroadenoma, cerrahi olarak, lokal eksizyonu şeklinde tedavi edilir.Radyoterapi ve hormonal tedavilerin burada yeri yoktur. Genç vakalarda, kanser çok az görüldüğünden, bu vakalarda lokal aneztezi kullanılabilir. Fibroadenoma teşhisi kesin ise genç vakalarda tedavinin birkaç ay geciktirilmesinde bir mahsuru yoktur. Ancak, 25 yaşın üzerinde olanlarda tedavi için beklenmemesi gerekir. Ayrıca, tümör 5 cm de büyük ve hızla büyüyorsa bekletilmeden ameliyat edilmelidir. Ameliyatta tümör kitlesi mak- roskopik olarak iyi değerlendirilmeli, hatta, peroperatuvar frozen section ile cystosarcoma phylloides’ten ayrıcı tanısı yapılmalıdır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp