Birazda Mitoloji

Birazda Mitoloji :

BİRAZ DA MİTOLOJİ: KAN VE KILIÇ

Mars'ın günümüze uyarlanmasında karşımıza Koç ve Akrep insanları,özellikle de bunların erkekleri çıkar. Kızdıkları zaman yüzleri ve boynu, gezegenleri gibi kızaran, gözleri bir şey görmeyen ve mantıksızca saldıran bu iki burç insanı, hem çok cesur, hem de çok
korkaktır.

MARS, Yunanlılar tarafından kan dökücü kişiliği ön plana çıkarılan mitolojik tanrılardan biridir. Romalılar ise savaşçı kişiliğini kendileriyle özdeşleştirip baş tacı yapmış, savaş tanrısı ilan etmiş, kendilerine kan ve ateşi hatırlattığından, kızıl gezegene de, savaş tanrısı Mars'ın adını vermişlerdir.

Diğer adıyla ARES, insanların birbiriyle savaşmasını, ırmaklar gibi kan ak-masını çok severdi. Bu nedenle yardımcısı Eris vasıtasıyla insanların kalplerine nefret tohumları atar, kin ve intikam duygularıyla doldururdu. Silahları olağanüstü, cesareti düşüncesizceydi. Korkunç bağırışlarla savaşır, durmadan öldürür, her yana felaket ve ölüm saçardı. Bu yüzden insanlar kendisinden nefret ederdi.
Ares'in bir adı da "intikamcı" manasına gelen ULTOR'du. En sadık ar-kadaşları ise, isminin anlamı "felaket" olan ENYO, "korku" anlamına gelen DAİMOS'tur.

Mitolojiden edinilen kanaate göre Ares'in, savaş tanrısı sayılmasına rağmen aynı zamanda yoğun biçimde korkuları vardır ve yenilmez değildir. Herkül tarafından evire çevire dövüldüğü, Athena tarafından kafasına taşla vurulup yere serildiği hikayeler arasındadır.
Mars kadınlara düşkünlüğü ile de ön plana çıkarılır. Maceralarından en ateşlisi Aphrodite (Venüs)'le yaşadıklarıdır. İlişkileri genellikle (Jüpiter gibi) her gördüğünden göz kirası isteyen özelliktedir.
Mart adı Mars'a (Ares'e) adanmıştır. Zira savaş hazırlıklarının yapılmaya başlandığı ay, kışı bitiren ve ilkbaharı başlatan Mart ayıdır. Ancak eski Anadolu'da Ares'e adanan Mart ayı aynı zamanda o yıl toprağın verimli olması, bol ürün vermesi için yapılan ilkbahar şenliklerinin başladığı aydır. Bu şenliklerin de Mars için yapıldığı söylenmektedir.

Mars'ın günümüze uyarlanmasında karşımıza Koç ve Akrep insanları, özellikle de bunların erkekleri çıkar. Kızdıkları zaman yüzleri ve boynu, ge-zegenleri gibi kızaran, gözleri bir şey görmeyen ve mantıksızca saldıran bu iki burç insanı, hem çok cesur, hem de çok korkaktır. Korkularıyla savaşıp da bunu yenemeyenler ya güçlü bir grubun liderliğine aday olur, ya da böyle bir grubun mensubu. Her iki burç insanı da hayatı yarış pisti olarak görür. Onlar, en önde, en güçlü, en başarılı olmak zorunda hissederler kendilerini. Böyle bir yarışa girdiklerinde de, yarışı kazanmak uğruna önlerine çıkan her engeli yok etmek, en azından ayaklarının önünden kaldırmak durumundadırlar. Böyle bir ortamda merhametin, toleransın, geri çekilmenin alemi de yoktur.

Koç erkekleri, gücü elde etmeye çalışırken kendilerinden güçsüzlere koç gibi saldırır, kendilerinden güçlü kimselerle karşılaştıklarında ise bir bebek gibi şirinlikler yaparlar, ya da bebek gibi ağlayarak kendilerine açındırırlar. Akrep insanlarının ise kuyruğu daha diktir, eğilmek, ağlamak veya yalvarmak, karizmalarına uygun değildir. Onlar düşmanlarının zayıf anını kollarlar. Mars etkili insanlar, savaşlarını dış dünyaya karşı değil de kendi içlerindeki olumsuzluklara karşı verirlerse, herkesin sevdiği ve beğendiği insanlar haline dönüşebilirler.
"Her erkek biraz Marslıdır." ve insanlar çoğu zaman bilinçsizce çocuklarını Ares'in karakter yapısına uygun yetiştirmek için uğraşıp dururlar; eline oyuncak tabanca verir, savaşçı yaparlar, dik yürümesini, küfretmesini öğretirler. Ağlamasına izin vermez, birilerini dövmesi için teşvik ederler.

Ancak içimizdeki Mars'ın iyi yönleri de vardır, bizi herkese boyun eğmekten alıkoyan, "hayır" diyebilmemizi sağlayan da büyük ölçüde Mars'tır. Mars "erkek" bir imgedir, hem de "maço" bir erkek. Bu etki Akrep ve Koç insanlarının yalnızca erkeklerinde de yoktur, kadınlarında da aynı etkiyi açık seçik görürüz.

Yine Epope: Amazonlar

Gerçekten var olup olmadıkları konusunda farklı görüşler bulunmakla bir-likte, tüm Karadeniz kıyılannda, Ege'de ve İç Anadolu'da yaşayan Amazonlardan söz edilir. Efsaneye göre Amazonlar, erkeklerin egemenliğine ve baskısına isyan eden kadınlar topluluğudur. Güçlü kuvvetli, uzun boylu kadınların katılabildiği bu topluluk, eyersiz ata biner, iki ağızlı balta kullanır, ok atan yaylarını daha iyi görebilmek için sağ göğüslerini kestirirlerdi. "Göğüssüz" anlamına gelen Amazon ilmini de bu yüzden almışlardır. Ne ilginçtir ki, Amazonların kraliçesi, Ares'in (Mars'ın) kızı olan Hippolyte'tir.

Amazonlar, "ERKEK TİPLİ KADIN" tiplemesidir ki, bütün özellikleriyle Akrep ve Koç kadınlarını karşılamaktadır. Varlıkları, erkek egemenliğine karşı olmaya dayandığı için erkeklerle evlenmezler, onları işerini gördürmek için besler, en az iki tırkek öldürenler bir erkekle birlikte olmaya hak kazanırlardı. Birlikte oldukları erkekleri de çoklukla öldürürlerdi. Koç ve Akrep kadınları da en azından erkek eşlerinin kişiliklerini yok ederler. Bu biraz dişi akrebin, birlikte olduğu erkek akrebi ilişki sonrasında sokarak öldürmesine benzemektedir.
Koç ve Akrep kadınlarıyla evlenenler de peşin olarak anaerkil bir aile yapı-sını, yani kadın hakimiyetini kabul etmek zorundadır. Zira onlar erkeklerin gücü karşısında pabuç bırakacak varlıklar değildir. Belki de Koç kadınları, Koç erkeklerinden bile daha sert, daha sözünü sakınmaz, daha sosyal, daha erkeksi özellikler taşırlar.

Merihliier Geliyor

Dünya insanlarına saldıran dünya dışı varlıklara ilişkin filmlere bir bakın, tamamına yakını Merihlileri, diğer adıyla Marslıları anlatır. Sanıyorum bu imaj, Mars'ın kırmızı görünümünden ve Mars etkili Koç insanlarının savaşçı özelliğinden kaynaklanmaktadır.
Bu filmlerde Marslıların saldırısı dünyayı ele geçirmeye yöneliktir. Tek hedef dünyayı ele geçirmek olunca orada yaşayanların önemi de yoktur. Ölen ölür, kalan sağlar Merihlilerindir. Ve onların işleri de aceledir, daha fethedilecek çok gezegen bulunmaktadır. Bu yüzden hedef belirlemeksizin ateş yağdırırlar. Aslında savaşı da dünyalılar istemiş, çünkü Merihlilerin hü-kümranlığını kabul etmemişlerdir.
Doğu kültüründe ise Merih, gökyüzü sultanı Güneş'in ordu komutanı, akıncı beyidir.

Fırtına Habercisi Kızıllık

Marsın kırmızı yüzeyi, Koç insanlarında kırmızıya yakın bir yüz rengi verdiği gibi, insanın içini ısıtan bir gülümsemeye de sebep olabilir. Ancak bu kırmızılık, Mars fırtınalarının kaldırdığı kızıl tozlardan kaynaklandığı için,gülümsemelerinin ardında bile fırtınalı bir ruh hali bulunur. Yüzünün kızardığını gördüğünüz zaman hızla oradan uzaklasın, zira biraz sonra sizi toz ve dumana katacak bir fırtınayla karşılaşabilirsiniz.
Koç insanlarının "patlamaya hazır bomba" görünümleri de, Mars'ın kraterli yapısından kaynaklanmaktadır. Bu durum Koç insanlarının hem sinirli ve saldırgan tavırlarına, hem de başarı getiren çalışmalarına yansır, yeter ki uygun bir ortam doğsun.
Mars yüzeyindeki kızıllık Koç insanları tarafından genellikle toz pembe olarak algılanır. İyimserlikleri hastalık derecesindedir, hayatı toz pembe görür, hiçbir zaman zor durumda kalmayacaklarını düşünür, fakat sürekli zor durumda kalırlar.

Marsın Karesi (İlk Devre)

21 Mart 31 Mart arasında doğan Koç insanının hem asıl hem de ikincil gezegeni Mars'tır. Yani Mars, çift etki oluşturur. Bu nedenle Koçların geneline göre daha çocuksu, daha benmerkezci, daha enerjik, daha dürüst, daha iyimser, daha savaşçı, daha idealist, daha kahraman, daha kıskanç, daha deneyimsiz, daha duygusal, daha sabırsız, daha cesaretlidir. Fizikî acıya dayanaksız olan bu devre Koçları, hastalandığında aşırı kaprislidir, soğuk ve mikroplu hastalıklar karşısında daha zayıftır.Genellikle uzun boyludurlar, erkekleri kilolu, kadınları incedir.

Yılın ve ilkbaharın ilk günlerini karşıladığından her konuda ilk, her ortamda baş ve önder olma tutkusuyla yanar tutuşur. Çok hareketli ve aşırı enerjik olmasına karşın, bebekliğin başlangıcını temsil ettiğinden ağır şartlarda dayanaksızdır; ister iş ortamında, ister duygusal ortamda olsun.

Övünmek onun için karşı konulamaz bir dürtüdür. Ancak bunu açıkça değil, hayatını anlatırken gizlice yapar. Kendisini öyle ustalıkla anlatır ki, onun çok önemli bir kişi olduğuna inanır ve kendinizden söz etmekten utanırsınız. Zira size aşağılık kompleksini yudum yudum içirmeye çalışır.

Onu eleştirmek, onda kusur bulmak, yalnızca size zarar verecek sonuçlar doğurur. Zira suç hep başkalarında, başka olaylarda ve etkenlerdedir. Size ne oluyor sonra, böyle üstün bir varlığı eleştirme hakkını size kim verdi? Oysa onu överseniz, en yakını olur, sonsuz güvenini kazanırsınız. Koçlar genellikle böyle alkışçıları tarafından sömürülürler.

Bebek ruhlu olduğundan henüz deneyimleri yok gibidir. Bu nedenle de lımkese güvenir ve herkesin de kendisine inanmasını, güvenmesini ister. ()nun nazlarına, kaprislerine, ağlamalarına, isteklerini yerine getirmeye I allanmak zorunda olduğunuza inanır.

Güneş ve Ay Etkisi (İkinci Devre)

Nisan ayının ilk 10 gününde doğan Koç insanları, Mars'ın yanı sıra Güneş ve Ay'ın da etkisindedir. Güneşin etkisiyle daha idealist, hastalık derecesinde gururlu, hatta kibirli, gösterişe düşkün, daha hükümran ve yönetici, daha romantik, daha dost, daha iyiliksever, daha hoşgörülü, baskıya karşı daha tepkili, daha sağlıklıdır.

Kendilerini zorlayarak nazik ve kibar görünmeye çalıştıkları zamanlarda bile, emirleri yerine gelmediğinde veya istekleri karşılanmadığında, ya da bir nedenle sinirlendiklerinde birdenbire asi, kaba, huysuz birine dönüdür, hakaretlerini küfürlerle süsleyebilirler. Genellikle kısa boyludurlar ve erkekleri kaslıdır.

Koçun hareketliliği ve fikir üretme yeteneği, Güneş'in yöneticiliği ve or-ganizatörlüğü ile birleşince, başarılı bir idareci haline dönüşebilirler. Ancak kendisine önemli biri olduğu hissettirmeli, kendisine güvenilmeli ve inisiyatif kullanabilme yetkisi tanınmalıdır. Kendileri kıskanç olduğu gibi, haset ve kıskançlığı da sürekli üzerlerine çekerler. Zira kolayca başarılı olur ve hızlı yükselirler. Üstelik başkalarının fikirlerini dikkate almaz, kendi bildiklerini okurlar. Bu da düşmanlıkları körükler. Baskı ise yalnızca isyankarlıklarını artırır.

Ay'ın etkisiyle altıncı hisleri çok güçlüdür. Bu nedenle yalanı ve yanlışı kolaylıkla sezerler. Onları aldatmak çok zordur. Karakterleri de Ay'ın konu-muna göre günden güne değişiklik gösterir. Yaptıklarınızı unutmaz, biriktirir ve ilk fırsatta acı bir biçimde yüzünüze vururlar. Geç olgunlaştıkları için erken evlenmemeleri önerilir. Aksi halde boşanma karşıtı olduklarından ömür boyu acı çekerler.

Jüpiter ve Venüs Etkisi (üçüncü Devre)

11 Nisan ve sonrasında doğan Koç insanında Mars'ın yanı sıra Jüpiter gezegeninin de etkisi bulunmaktadır. Bu nedenle Jüpiter etkili Koç insanı,Yay burcu insanı kadar olmasa da, diğer Koçlara göre daha filozof, öğrenmeye daha meraklı, daha gezgin, daha konuşkan, düşkünlere ve haklan çiğnenmişlere karşı daha korumacı, gücünü kötüye kullananlara karşı sa-vaşmayı daha çok benimseyen, daha mistik karakterlidir. Genellikle kilolu yapıya ve neşeli tavırlara sahiptirler.

0 aşkta ve mazlumların hakkını koruma konusunda bir şövalyedir. Bir kimsenin haklılığına inanırsa, sonuna kadar onun yanında savaşır. Bazen avukat, bazen savaşçı olarak... Zira aşırı derecede merhametli ve vazgeç-meyen bir idealisttir. Koçun korkuları yenmeye yönelik cesareti ile Jüpiter'in risk severliği birleşince, ortaya en tehlikeli serüvenleri oyun sayan bir kişilik çıkar. Bu nedenle kolaylıkla başlarını derde sokabilirler.

Başkalarının dertleriyle ilgilenirken ev ve aile hayatlarını ihmal ederler. Kadınları ev işinden hoşlanmaz, erkekleri de sevgi gösterilerinden. Prob-lemleri fazladır, onlar için sorunsuz bir hayat düşünülemez. Dobra konuşur, insanların hatalarını açıkça yüzlerine vurmaktan çekinmezler.

Venüs etkisi de birleşince kadınlarının güzelliği, erkeklerinin inatçılığı ve cinsel dürtüleri artar. Her iki cinste de sahiplenmeye dayalı kıskançlık en üst seviyeye çıkar. Sevdiklerini, kötülerden ve kötülüklerden korumaya çalışırken çevresini duvarlarla örer, adeta nefes alamaz hale getirirler. Aynı zamanda Koç insanının fikirleri sanata ve mal mülk sahibi olmaya yönelecektir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp