Duyular Arası Aktarma

Duyular Arası Aktarma : Duyu organlarından aldığı bilgilerle iç organları denetleyen beynimiz, dış dünyamızı- da değerlendirebilmemizi sağlar. Kas ve kirişlerde bulunan alıcılar vücut, kol ve bacakların duruşunu; kulakta bulunan alıcılar, başın hareketlerini izlerler. Diğer alıcılar da içorganların faaliyetlerini denetlerler.

Dokunma
Derimizin içinde herbiri dokunma, basınç, acı, sıcak ve soğuk algılayan sinir uçları vardır. Algılanan duyunun büyüklüğü, uyarılan alıcıların sayısına bağlıdır. Basınç ve acıya duyarsız olan kimseler, çocukluk dönemini atlatıp yaşamını sürdürdüğüne göre çok şanslı sayılmalıdır; çünkü yakaladıkları bir cismi farketmeden fazla sıkarak parmaklarını kırmaları işten değildir. Dokunma duyusu yetersiz olanlarda burkulmaların ve kemik kırıklarının sıklıkla görülmesi olasıdır. Enönemlisi tehlikeli boyutlara ulaşabilen yanıklardır.

Tat ve koku
Tat ve koku duyuları, yemeğe başlarken sindirim sistemini uyarma gibi önemli bir işlevleri olmasına rağmen insanlar için pek önemli değildir. Tat duyumuz çok az gelişmiştir; tatlı, ekşi, tuzlu ve acı olmak üzere sadece dört tadı farkederiz. Tat için “kimyasal duyu" da denir. Çünkü tat ağzımızdaki maddenin tükrükle biraz çözümlenmesinden sonraortaya çıkar. Çözülmeyen maddenin tadı da yoktur.Yerken duyduğumuz lezzet tatdan çok kokudan gelir. Yediğimiz besinden çıkan kökü tanecikleri ağzın arkasındaki geçitten burna solunur, burun boşluğundaki sümük tabakasında çözümlenir ve koku alıcılarını uyarır. Koku alıcıları dildeki alıcılardan çok daha hassastır; solunan havadaki çok küçük maddeleri -karışımın 50 milyarda l'i olan maddeleri bile -farkedebilecek yetenektedirler.

İşitme
İşitme, tat ve koku almaya benzemez; alıcıların mekanik olarak uyarılmasına bağlıdır. Tahmin edebileceğimizden çok daha fazla ses farkını ayırdedebilen kulağın mekanik yapısı tam olarak anlaşılamamıştır. İşitebileceğimiz en yüksek ses, en alçak sesten yaklaşık bir milyon kez daha yüksektir. Beynimiz duymak istediği sesleri seçer ve ötekilerden ayırabilir. Bu nedenle çok gürültülü bir kalabalık içinde bile bir başkasıyle olan konuşmamızı sürdürebiliriz.

Görme
Gözlerimiz çok önemli bir duyu organımız- dır. Başımızın önünde, kaş kemiğinin biraz içine gömülü olan gözlerimizi bu kemikler kazalardan korur.Gözün yapısı çok karmaşık olduğu için küçük bir bozukluk önemli sorunlar ortaya çıkarır.Artan yaşla esnek mercekler sertleşir; göz kasları cisimleri odaklamaya yetecek ölçüde bükülemezler. Bu durumda genellikle çift odaklı mercekleri olan gözlüklerden yararlanılır. Bu gözlüklerin camının bir bölümü yakın çalışmalar için, kalan bölümleri daha uzak cisimleri görmek için kullanılır. Mi- yobi ve hipermetrobi gibi uzağı ve yakını iyi görememe kusurları gözün gelişmesindeki bozuklukların sonucudur.

Duyu organları
Dış dünyada duyu organlarının yardımıyla değerlendiririz. Duyularımız olmasaydı beynimiz hiç bir işe yaramazdı. Bilgi edinemezdik, öğrenme yeteneğimiz olmazdı. Duyu organları vücudumuzda en gerekli olan yerlerde bulunur. Dokunma duyumuzun dağılışı ilginçtir. Eğer dokunma organlarının önemlerine oranlı bir insan resmi çizilseydi ortaya aşağıdaki garip yaratık çıkardı. Bu resim bize dudaklarda, ayaklarda ve özellikle ellerde dokunma duyumuzun ne oranda duyarlı olduğunu gösteriyor.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp