Tükürük
TÜKÜRÜK (büzâk)
Ağızda salgılanan sıvıya verilen isimdir. Tükürüğün kendisine mahsus bazı özellikleri vardır. Hiç bir zaman su ile bir tutulamaz. Tükürükte olgunlaştırma, çözme, yarayı ve şişlikleri iyileştirme gibi özellikler vardır.
Görevleri ve Tıbbî Özellikleri:
Tükürük kuvvetli bir etkiye sahipdir. Tok kimsenin tükürüğünün etkisi zayıf, aç kimsenin tükürüğünün etkisi ise kuvvetlidir. Eğer tükürük Kâfur ile karıştırılıp belli bir süre bununla cilt ovuşturulacak olursa, dermeğiyi giderir, gözyaşı ve alaca hastalığına karşı da faydalıdır, haşeratı da öldürür.
* Eğer buğday unu oruçlu kimsenin tükürüğü ile macun yapılır ve çıban üzerine sürülürse, olgunlaştırır ve çözer. Cilde sürüldüğünde ciltteki hafif yaraların izlerini de giderir. (Kanun 11279.ei-Mutemeds.27;C. Müfredatü'l-Edviyye 1/97)
* Tükürük, ağızı ıslak tutar, çiğnenen lokmaları ıslatır, yutmayı kolaylaştırır, sindirime kolaylık sağlar ve dişlerin sağlığını korur, ve bazı yaraları iyileştirir. Nitekim Hz. Aişe validemiz demiştir ki: Bir kimse hastalandığı veya çıban çıkardığı yahud yarası olduğu zaman, Peygamber Aleyhis-Selâm parmağını tükürüğüyle ıslatır ve bu parmağını temiz toprağa bulaştırarak: "Rabbimizin izniyle, memleketimizin toprağı, bazımızın tükrüğü ile hastalarımıza şifadır"
derdi."1
* Yine Peygamber Aleyhis-Selâm, Hayber Savaşı günü: "Şu sancağı yarın öyle bir kimseye vereceğim ki, Yüce Allah onun elinde fethi müyesser kılacak, o kimse Allah ve Rasûlünü sever, Allah ve Rasûlü de onu sever" buyurdu. Bunun üzerine askerler o geceyi, Peygamber Aleyhis-Selâm sancağı acaba yarın kime verecek?" diye konuşarak geçirdiler. Sabah olunca erkenden Rasûlullâh'ın yanına vardılar. Herkes sancağın kendisine verilmesini umuyordu. Derken Peygamber Aleyhis-Selâm: "Ali b. EbîTâlib nerede?" diye sordu. Yanındakiler: "Yâ Rasûlallâh! O gözlerinden hastadır" dediler. "Hemen ona haber gönderin!" buyurdu. Ali'yi getirdiler. Peygamber Aleyhis-Selâm mübarek tükürüğünü onun hasta olan gözlerine sürdü ve iyileşmesi için: "(Allah'ım! Soğuk ve sıcağın tesirini bundan gider!)" diye duâ etti. Bunun üzerine Ali'nin gözleri hemen iyileşti. Hattâ hiç ağrısı yokmuş gibi oldu. Peygamber Aleyhis-Selâm sancağı ona verdi..."2
* Sahabe'den Ebû Saîdil-Hudri Hz.'leri de, bir sefer sırasında akrebin soktuğu bir kabileağasını tedavi etmek maksadıvla yedi defa Fatiha Sûresi'ni okumuş ve bu sırada ağzında toplanan tükürüğünü akrebin soktuğu yere sürerek tedavi etmiştir."3
Kaynaklar:
[1]- Bağdadî s. 228: Buhârî tıp 7/24: E. Davud tıp H. 3895: Müslim selâm H. 2194: i. Mâce tıp H. 3521; M. Ledüniyye 2/172. [2]- Buhârî cihâd 4/5. 20; Müslim F. Sahabe H. 34; Tirmizî menâkıb H. 3724: Abdürrezzak U/228; I. Mâce mukaddime H. 11 7; Aynî 714. [3]- Buhârîicâre 3/53, F. Kur'ân 6//0J, tıp 7/22-23: Aynî 5/651. 10/185-186: Müslim selam H. 65-66, £. Davud büyü H. 3418; i. Mâce ticâret H. 2156: Tirmizî tıp H. 2063; Müsned 3/44. 177: S Kübrâ 6/124. 7/ 243
Ağızda salgılanan sıvıya verilen isimdir. Tükürüğün kendisine mahsus bazı özellikleri vardır. Hiç bir zaman su ile bir tutulamaz. Tükürükte olgunlaştırma, çözme, yarayı ve şişlikleri iyileştirme gibi özellikler vardır.
Görevleri ve Tıbbî Özellikleri:
Tükürük kuvvetli bir etkiye sahipdir. Tok kimsenin tükürüğünün etkisi zayıf, aç kimsenin tükürüğünün etkisi ise kuvvetlidir. Eğer tükürük Kâfur ile karıştırılıp belli bir süre bununla cilt ovuşturulacak olursa, dermeğiyi giderir, gözyaşı ve alaca hastalığına karşı da faydalıdır, haşeratı da öldürür.
* Eğer buğday unu oruçlu kimsenin tükürüğü ile macun yapılır ve çıban üzerine sürülürse, olgunlaştırır ve çözer. Cilde sürüldüğünde ciltteki hafif yaraların izlerini de giderir. (Kanun 11279.ei-Mutemeds.27;C. Müfredatü'l-Edviyye 1/97)
* Tükürük, ağızı ıslak tutar, çiğnenen lokmaları ıslatır, yutmayı kolaylaştırır, sindirime kolaylık sağlar ve dişlerin sağlığını korur, ve bazı yaraları iyileştirir. Nitekim Hz. Aişe validemiz demiştir ki: Bir kimse hastalandığı veya çıban çıkardığı yahud yarası olduğu zaman, Peygamber Aleyhis-Selâm parmağını tükürüğüyle ıslatır ve bu parmağını temiz toprağa bulaştırarak: "Rabbimizin izniyle, memleketimizin toprağı, bazımızın tükrüğü ile hastalarımıza şifadır"
derdi."1
* Yine Peygamber Aleyhis-Selâm, Hayber Savaşı günü: "Şu sancağı yarın öyle bir kimseye vereceğim ki, Yüce Allah onun elinde fethi müyesser kılacak, o kimse Allah ve Rasûlünü sever, Allah ve Rasûlü de onu sever" buyurdu. Bunun üzerine askerler o geceyi, Peygamber Aleyhis-Selâm sancağı acaba yarın kime verecek?" diye konuşarak geçirdiler. Sabah olunca erkenden Rasûlullâh'ın yanına vardılar. Herkes sancağın kendisine verilmesini umuyordu. Derken Peygamber Aleyhis-Selâm: "Ali b. EbîTâlib nerede?" diye sordu. Yanındakiler: "Yâ Rasûlallâh! O gözlerinden hastadır" dediler. "Hemen ona haber gönderin!" buyurdu. Ali'yi getirdiler. Peygamber Aleyhis-Selâm mübarek tükürüğünü onun hasta olan gözlerine sürdü ve iyileşmesi için: "(Allah'ım! Soğuk ve sıcağın tesirini bundan gider!)" diye duâ etti. Bunun üzerine Ali'nin gözleri hemen iyileşti. Hattâ hiç ağrısı yokmuş gibi oldu. Peygamber Aleyhis-Selâm sancağı ona verdi..."2
* Sahabe'den Ebû Saîdil-Hudri Hz.'leri de, bir sefer sırasında akrebin soktuğu bir kabileağasını tedavi etmek maksadıvla yedi defa Fatiha Sûresi'ni okumuş ve bu sırada ağzında toplanan tükürüğünü akrebin soktuğu yere sürerek tedavi etmiştir."3
Kaynaklar:
[1]- Bağdadî s. 228: Buhârî tıp 7/24: E. Davud tıp H. 3895: Müslim selâm H. 2194: i. Mâce tıp H. 3521; M. Ledüniyye 2/172. [2]- Buhârî cihâd 4/5. 20; Müslim F. Sahabe H. 34; Tirmizî menâkıb H. 3724: Abdürrezzak U/228; I. Mâce mukaddime H. 11 7; Aynî 714. [3]- Buhârîicâre 3/53, F. Kur'ân 6//0J, tıp 7/22-23: Aynî 5/651. 10/185-186: Müslim selam H. 65-66, £. Davud büyü H. 3418; i. Mâce ticâret H. 2156: Tirmizî tıp H. 2063; Müsned 3/44. 177: S Kübrâ 6/124. 7/ 243
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
