Ölümü Düşünmek

Ölümü düşünmek, eskilerin tabiri ile zikir dersinde Rabıta-i Mevt olarak geçer. Peygamberimiz bizzat kendileri ölümü düşünmeyi tavsiye etmişlerdir.
Bu uygulamanın insana kazandırdığı birçok fayda vardır. Yaşamı, yaşadıklarımızı, bu dünyanın geçiciliğini, her şeyin bir sonu olduğunu, lüzumsuz endişe ve kaygılarla nasıl da oyalandığımızı, her şeyin gerçek anlamını ve yaşamın gizemli boyutunu daha derinlikli anlayıp, daha geniş düşünebilmemizi sağlar.
Bizi başkalarından farklı kılacak da bu düşünceler değil midir?

Modern psikoloji ve tedavi yöntemlerinde de ölümün düşünülmesi, son yıllarda sık olarak tavsiye edilmektedir.
Farkındalık duygusunun kuvvetlenmesi açısından oldukça faydalı kabul edilmektedir.
Bu farkındalık duygusu aslında yaşamın gizemli farklı boyutunu kavramaktır. "Niçin? Neden? Nasıl?" gibi anlamakta zorluk çektiğimiz soruların ve cevapların ihtiva ettiği gerçek anlamları, tüm açıklığıyla anlayabilmemizi sağlar.
Şan ve şöhretin, paranın, makamın ve değer verdiğimiz birçok şeyin aslında ne kadar da önemsiz olduklarını anlamamızı kolaylaştırır.

Uygulama

Oturduğunuz yerde ya da yattığınız yatakta gözlerinizi yumun. Ölüm anınızı düşünün. O anı yaşamakta, sanki can çekişmektesiniz.
Yanınıza ya da karşınıza Azrail gelmiş, sizin canınızı almaya çalışmaktadır. Onu göremiyor ama hissediyorsunuz.
Siz de ona direnmekte ve hayatta kalmaya çalışmaktasınız. Bir süre sonra onun gücü ve etkisi ile öldüğünüzü görün. Dikkat edilirse, burada kendinizin öldüğünü görün demekteyim.
Öldüğünü hissetmek daha farklıdır. Öldüğünüzü görürken aynı zamanda bunu hissedebilme düzeyinde kendinize özgü bir duygu yoğunluğu katarak yaşarsanız çok anlamlı sonuç elde edersiniz.
Öldüğünüzü hissetmenizin ardından, eğer bir de kendi bedeninizden ayrılarak ölmüş olan bedeninize dışarıdan bakarsanız olay daha bir farklı anlam kazanacaktır.
Bedeninizden ayrılmış olan ruhunuzun bakışıdır bu. Biraz yüksekten baktığınızı düşünün.
Ölüm anında ruh yükselir ve ölmüş olan bedeninizin etrafında sevdiklerinizin sizin ardınızdan dökmekte oldukları gözyaşlarını, feryatlarını, koşuşturmalarını seyreder.

Sonra bedeninizin musalla taşında yıkandığını, kefenlendiğinizi, tabuta konduğunuzu, camide namazınızın kılındığını, omuzlar üzerinde sevdikleriniz ve dostlarınız tarafından taşındığınızı, mezara yerleştirildiğinizi, mezarınızın toprakla doldurulduğunu, dualar okunduğunu, sizi getirenlerin yavaş yavaş dağıldığını, sadece imamın kalarak dua ettiğini ve sonra onun da sizi toprağın altında yapayalnız bırakıp gittiğini görün.
Bu yapayalnızlığınızın birkaç dakika sonra biterek yanınıza kabir meleğinin geldiğini, size sorular sorduğunu ve bu sorulara cevaplar verdiğinizi görün.
Bu cevapların ardından kabrinizin büyüyüp genişlediğini, daha sonra ruhlar âleminde vaktinizi geçirmeye başladığınızı görün.
Bir süre sonra kıyametin koptuğunu herkesin korku ve telaşla kaçıştığını seyredin. Müthiş bir gündür o gün. O günde herkes sevdiklerini hatta çocuklarını bile düşünmeksizin sadece kendi akıbeti için telaş ve kaygı taşıyacaktır.

İnsanlar büyük kalabalıklar halinde mahşer meydanında toplanmışlar, herkes kendi hesabının önüne çıkarılmasını beklemektedir.
Bazı insanların yaşamlarında yapmış oldukları güzel davranışlarından ötürü hak etmiş oldukları cennete, bazılarının da cehenneme gönderildiklerini görün. İşte o gün bir başkasının üzerimizde bulunan tüm hakları alınacaktır elimizden.
Herkes hakkını alacak ve bizim başkalarına yaptığımız tüm iyilikler, tüm kötülükler o gün bizim aleyhimize veya lehimize şahitlik etmeye başlayacaktır.
Tüm organlarımız o gün tekrar sanki canlanarak konuşmaya başlayacak ve hiçbir şey gizli kalmayacaktır. Bu yaşamda gizlilik yoktur. Her şey görülerek izlenmekte ve kayıt altına alınmaktadır.
Eyleme geçmeyen, düşünce planında kalan kötülükler hariç tüm deneyimler bize mutlaka olumlu ya da olumsuz not olarak geri dönecektir. O gün hepimiz için çetin bir gün olacaktır.

Lütfen şimdi bakışlarınızı kendinize çevirin ve hayata bir defa geldiğinizi, bu hayatın size verilmiş çok önemli bir fırsat olduğunu düşünün.
Bu fırsatı gerçek ve sonsuz hayatı kazanmak için bir nimet olarak değerlendirin. Böyle yapar ve düşünürseniz, bu uygulamadan elde edeceğiniz kazanç, yaşamınızın anlam bulmasını sağlayacak ve size büyük bir dönüşüm kazandıracaktır.

Bu uygulamanın tam gerçeğini yaşantımızın son anlarında hepimiz yaşayacağız. Hem de aynı şekilde.
Bundan kurtuluş yoktur. Bu uygulama bizim daha sonra yaşayacağımız bir olaya yapılan bir ön hazırlık olmasından daha çok; akıl, ruh, beden ve zihin sağlığımız için de mükemmel faydalar sağlar.
Farkındalık duygusu kazanmamıza yardımcı olur. İşte bu farkındalık duygusu, yaşamın anlam boyutunun olabildiğince genişlemesidir. Sızlanmalar, yakarmalar, lüzumsuz uğraşılar, aşırı hırs ve ihtiraslar, anlamsız kin ve nefret duyguları, yaşamın tekdüze hemen her şeyi gerçek anlamları ile ve olması gereken tüm gerçek boyutları ile fark edilmeye başlanır.
İşte böylelikle gerçek erdem ve bilgelik hali ortaya çıkmaya başlamış olur.
Bu uygulamaya bir süre devam ederek tam anlamıyla içselleştirebildiğinizde, yaşantınızda tamamen farklı, tertemiz sayfaların açıldığını görmekte gecikmeyeceksiniz.

Yaşamınızdaki olumlu değişimleri benimle paylaşmanız beni onurlandıracak ve böyle farklı bir eser ortaya koymanın; size faydalı olmanın mutluluğu, yaşam amacımı gerçekleştirebilmemin haklı gururuyla birlikte bana büyük bir haz yaşatacaktır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp