Regüle insanlara özgü

Yukarıdaki paragraflarda saymaya çalıştığım ortak özelliklerinin dışında hayır.

Tam aksine birbirinden çok farklı biçimlerde beslenebilir regüle insanlar. Kimi günde 3 öğün sofraya oturmadan edemez, kimi ise sık atıştırmalarla enerji ihtiyacını karşılamaktadır.
Kimi kendisi için yeterince yağ-olmayan yemeklerin tadına varamaz, kimine ise sizin çok az yağlı bulduğunuz yemekler bile ağır gelir.
Kimi tatlıya bayılır, kimi ise hiç hazzetmez. Kimi akşam yemeğini erken yemekten hoşlanır, kimi için ise gece dokuzdan önce sofraya oturmak neredeyse görgüsüzlüğün doğrudur.
Kimi mükellef kahvaltısını etmeden evden dışarı adımını atmaz,kimi ise öğlen saatlerinden önce ağzına bir şey koyamaz.
Kimi fast-food meraklısıdır, kimi ise ağır oturaklı restoranları sever. Kimi kola içer, kimi su, kimi de alkollü içki. Kimi kırmızı ete, kimi tavuğa, kimi balığa,kimi ise hepsine birden bayılır.
Kimi sofrada birkaç dakikadan fazla kalamaz, kimi ise yemek masasına oturdu mu kalkmak bilmez.
Regüle insanların birbirlerinden farklarına örneklerini sunan listeyi bir kitabı dolduracak kadar uzatmak mümkündür, benimse bu noktada bunca laf kalabalığı yapmamın nedeni bir kez daha dikkatlerinizi diyetçi/erin palavralarına çekmek içindir.
Yok efendim şöyle yapan, şu öğünü atlayan, yemeğini şu kadar dakikadan az zamanda yiyen ... şişmanlarmış şunu şöyle bunu da böyle yapmayan aldığı her kaloriyi depolarmış, mış, mış ve de mış Gözlerini açıp etrafına bakmayı bilenler için, yaşamın her anı diyetçilerin söylediklerine tekziptir.
Regüle insanlar farklı biçimlerde, farklı ritüellerle, farklı besinlerle, farklı zamanlarda beslenirler, beslenebilirler.
Ortak noktaları ise beslenme süreçlerinin dayatmacı inanışların değil, organizmalarının kendilerine ulaştırdığı beslenme duyumlarının güdümünde olmasıdır.