Pulmoner Damar Basınçları

Pulmoner Damar Basınçları :

Pulmoner arteriyel basınç sistemik arteriyel basıncın ancak 1/6 sı kadar olduğu halde kapiller ve venöz basınçlar her iki delaşımda büyük fark göstermezler. Pulmoner arteriollerde basıncın çok az düş-mesi nedeniyle bu bölge kan dağılımının aktif regülasyonunda önemsiz kaldığı gibi, kapiller kan akımındaki pulsasyonu da söndüremez.

Sistemik kan basıncının ölçülmesinde atmosferik basıncın sıfır duğu kabul edilir. Örneğin sistoIik basınç [(120 mmHg), 16 kPa)] olarak belirtilir. Bu değerlendirme, pulmoner kapillerlerle ekstravasküler mesafe arasındaki basınç gradyanını ve pulmoner vasküler dirence karşı kanın akışını ifade için elverişli değildir. Bu nedenle pulmoner damarlarla ilgili 3 ayrı basınç tanımlanmaktadır:

- Intravasküler basınç: Dolaşımın herhangi bir yerinde atmosfer basıncına göre ölçülen basınç (sistemik dolaşımdaki basıncın ifadesinde olduğu gibi),

2 - Transmüral basınç: Damar içi ile çeper dışındaki doku arasında basınç farkı. Büyük pulmoner damarlarda dış basınç intratorakal (genellikle özafagusta ölçülen) basınçtır. Kapillerlerde dış basınç alveol basıncına. yakındır. Çeper dışı basıncı, gerçekte kapiller membranı ile alveol membranı arasında bulunduğu için tam olarak ölçmek zordur. Bu mesafedeki basınç muhtemelen alveoler ve intratorasik basınçlar arasında bir değerdedir. Kapiller transmüral basınç gradyanı plasma proteinlerinin osmotik basıncından (3.3 kPa = 25 mmHg) daha fazla ise dolaşımdan dışarı çıkan sıvı pulmoner ödem yaratarak, gaz alım-verimini ileri derecede bozar.

3 -. Akımı yöneten basınç: Dolaşım yönündeki basınç farkıdır.

Tüm pulmoner dolaşımı yöneten, pulmoner arterle sol atrium arasındaki basınç gradyanıdır. Bu basınç farkının vasküler. direnci yenmesi gerekir,

Basınç farkları yalnız teorik önem taşımaz. Kapiller transmüral basınç gradyanı, intraalveoler basınçtan çok etkilenir. Pozitif basınçlı solunumda intraalveoler basınç artar, ekspirasyon sırasında alveoler basınç atmosfer basıncının altına inerse düşer. Birinci durum pulmoner ödemde ne kadar iyileştirici bir etkiye sahipse, ikincisi de o kadar tehlikelidir. Bununla birlikte intrakapiller basınç da, direkt olarak alveoler basıncın etkisi altında kalır.

Pulmoner Kan Akımında Bölgesel Özellikler

Alveoler basınç, akış hızı ve damar direncinin ilişkileri akciğerlerde bölgesel farklar gösterir. Bu bakımdan akciğerleri başlıca üç bölgeye ( 273) ayırmak mümkündür:

1- Akciğerleriri en üst bölgelerinde (Bölge-ı) kollabe olabilen damarların arteriyel uçlarında alveoler basınçtan daha düşük bir basınç vardır. Bu nedenle akciğerlerin en üst bölgesinde, ayakta iken damarlar daima kollabe durumda bulunur ve kan akımı yoktur

2 - Orta bölgede (Bölge-2), kollabe olabilen damarların arteriyel uçlarında damar basıncı alveoler basınçtan daha yüksektir. Venöz uçta ise basınç alveolden daha düşüktür. Venöz basınç önemli rol oynamaz. .

3 - En alt bölümde (Bölge-S) ise venöz uçta da basınç alveoler basınçtan daha yüksektir. Kan akışı sistemik dolaşımda olduğu gibi, arteriyo-venöz basınç farkıyla sağlanır. Ancak alveoler basıncın damarların çapını ve direncini değiştireceği açıktır.

İntertisyel basıncın arttığı bölgelerde damarlar sıkışarak kan akı-mını azaltır. Akciğer damarlannın kapanma basıncı alveoler basınca çok yakındır. Bu, kritik kapanma basıncının çok düşük olması demektir. Alveoler basınç arteriyel uçtaki basıncın üstüne çıktığı zaman kan akımı kesilir, fakat hemen damar basıncı bu basıncın üstüne yük: selir,

Eğer akciğerler pozitif basınçla pasif olarak genişlerse pulmoner kapillerler, vasküler basınç değismediği takdirde kapanır. Gerçekte, pulmoner damarlarda basınç, genellikle alveoler basınç değişikliklerine paralel değişmeler gösterir. Bu değişikliğin sınırı 8 mmHg (Ll kPa) kadardır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp