Apokrin Metaplazi

Apokrin Metaplazi : Lobulus ve duktal epitel hücrelerinde, yuvarlak nukleuslu, eozinofilik sitoplazmalı silindiıik epitel metaplazisi ile kaıakte- rize özel bir farklılaşmadır. Bu sıklıkla duktal ve lobuler epitel pıoliferas- yonunda ve kist duvarında görülür. Fibrokistik mastopati vakalarının %70’inde mevcuttur. Kist duvarında, kist sıvısının basısına bağlı olarak, başlangıçta prizmatik olan bu epitel zamanla düzleşir, hatta, tamamen at- rofiye olabilir. Kansere dcgeneresans riski bakımından önem taşır. Apokrin metaplazili makrokistlerde kanser insidansı normalden 5 kat fazladır.

Apokrin metaplazisi dışında diğer bir hücresel değişim sekresyon özelliğinin kazanılması ya da artmasıdır, vakuol ihtiva eden geniş sitoplaz- malı hücrelerdir. Lobuler alanda sekresyona benzer görünüm ile dikkati çekerler.Hiperplazik değişimleri atipi olmaksızın olanlar ve atipi ile birlikte olanlar olmak üzere iki grupta incelenir.a - Atipi ile beraber olmayan duktal hiperplazilerEkstralobuler duktus değişiklikleri, lumeni tam veya kısmî tıkayan in- traduktal epitel proliferasyonu ile karakterizedir.

Proliféré hücreler, değişik derecede solid kitleler, guddeye benzer yapılar veya papiller alanlar yapar. Ekseriya diffuz ve multifokaldır. Bu değişimler, papillomatozis veya epiteliozis olarak ifade edilir. Fibrokistik mastopati vakalarının %60’ın- da vardır ve bunların 1/3’ü atipi ile beraberdir.Papillomatozis: Acinilerin sayı ve büyüklüğünde artış ile birlikte olan adenozisten farklı olarak duktal kanal içinde multipl, mikroskopik olarak epiteliıı papiller proliferasyonudur. Düzenli silindiıik epitel ile çevrili fibrovaskııler sapla duktal kanala tutunmuştur. Genellikle orta ve küçük duktusları tutar. Soliter makroskopik intraduktal papilloma’dan farklıdır. Nadiren sekresyon yaparlar. Ancak, kitleleri ile duktal obstıuksiyon yapabilirler, kansere predizpoze değildir


Epiteliozis: Duktal kanal içine epitel proliferasyonudur. Fibrokistik mastopatide oldukça sık görülen bu komponent, papillomatozis’ten farklı olarak, burada gerçek fibrovaskuler saplı papiller yapı yoktur. Sekresyon yapabilirler. Ancak, hücre dizilişi ve yapısı reguleıdir, nadiren pleo- morfizim gösterir. Apokrin metaplazi olabilir.Duktal hiperplazinin mıkıoskopik görünümü (xl80). Düzenli epitelli fibt ovaskuler sap, yer yer myoepitel varlığı.b - Atipi ile birlikte olmayan lobuler hiperplazilerDuktulus sayısının artımı, intıalobuler duktulus hücrelerinin prolife- rasyonu şeklinde olur.


Bu grupta adenozis ve kistler önemli lezyonlardır.Adenozis: Meme lobullerinde asini çoğalması ya da duktal sistemde lobuler düzen yapan proliferasyon ile karakterizedir, yani, tubuler görünümün artmasına yol açan duktulus proliferasyonudur (Şekil 5/18). Adenozis kitle yapmaz ve tesadüfen tesbit edilir. Değişik sayı ve büyüklükte olup stromada değişik odaklar halindedir. Prolifere asinilere, interlobu- ler fıbrozis eşlik edebilir ki bu son durum sklerozan adenozis adını alır ve kitle ile kendini gösterir. Burada, asiner yapıların distorsiyonu ile me-, me stromasını infıltı e eden habis bir gelişim görüntüsü verebilir. Ancak,küçük büyütmeli mikroskop altında preparat değerlendirildiğinde, lezyo- nun bütünü bir arada görülciüğünde ayırım genellikle problem olmaz.

Ortada, fibı ozis arasına sıkışmış, dağılmış asiner yapılar varken, çevresinde normal asiner doku görülür.Adenozis’in asini ile sonlanmayan bir şekli "kör kanal adenozis" olarak ifade edilir. Bunlar genellikle mikroskopik kistlere sebep olur, yetişkin kadın memesinde de normal olarak tesbit edilen lezyonlardırMikro ve makrokistler: Genital aktivite döneminde bir veya iki sıralı yassılaşmış epitel ile örtülü mikrokistler normal kadınlarda rastlanmak- tadır. Ekseriya, kör kanal adenozis’in kistleşmesi ile meydana gelir ve meme biyopsilerde %70 oranında görülür. Mastopatiye eşlik eden kistler, ekseriya 1-2 mm büyüklüğündedir.

Bunlar, terminal duktus ya da interlobu- ler duktuslarda aktif epitel pıoliferasyonu ve stromada fibrozis gelişimi neticesinde, sekıesyon ve sekresyonun retansiyonu, bilahere epitelde bası atrofisi ile gelişirler. Keza, ıetansiyona uğrayan kist sıvısının bağ dokusuna kaçışı, aseptik reaksiyona sebep olarak fibrozis ve granulasyon gelişir. Bu sebeple, kist çevresi sert ve fıbrotiktir (Şekil 5/20).Kist mayi, proteinler, prolaktin, östrojen, androjen, progesteıon, FSH, LH., GH, HCGT hormon gibi çeşitli hormonlar, glikoz, kolesterol ve çeşitli mineraller ihtiva eder. Kist muhtevası, hastalığın derecesi ve tipine göre sütlü, sarımsı, kahverengi, gri-ıııavi, siyah, seıo-anginöz olabilir. Keza, abakteriyel enflamasyon, kist muhtevasının çökmesi, ayıışması-birleş- mesi gibi sebeplerle kist sıvısının rengi değişebilir.0,3 cm. den büyük olan ve çıplak gözle görülebilen makrokistler, fib- rokistik mastopatide sık görülen diğer bir lıistopatolojik kamponenttir. Kesitte, perikistik fibrozis sebebiyle sert-beyaz duvarı olduğu görülür. Ancak bir kısım kistlerde, kist duvarı başlangıçta, apokrin metaplazili epitel tabakası ile altındaki myoepitelyal tabaka ile döşelidir.


Fakat, kist içi basıncına bağlı olarak kist epiteli zamanla atrofîye olur, hatta kaybolur ve yerini fibrozis alırc - Atipik hiperplazilerAtipik hiperplazi terimi; düzenli epitel proliferasyonu dışında kalan hücresel atipi ile karakterli bütün patolojik lobuler ve duktal epitel proli- ferasyonunu kapsar. Ancak, henüz kanserde görülen atipi derecesi burada yoktur. Atipi lobuler ya da duktal sistemde olur.Atipik İntraduktal Hiperplazi: Duktal sistem içinde, nukleuslarda pleomorfizim ve hiperkromatizmin hâkim olduğu çok tabakalı epitel proliferasyonu ile birlikte, proliféré epitelin psödo dallanma veya epitel köprüleri yapımı ile karakterizedir Myoepitel hücreleri normal görülür, mitozis nadirdir ve proliféré epitel sekresyon yapabilir. İntı aduk- tal kanserle ayırımı yapılmalıdır.

Kanserde, farklı olarak hiperkromatik ve irreguler nukleuslu, çok tabakalı rijid epitel ile bu epitelin trabekuler dizilişi ya da - Roman köprüleri - denen eğri epitelyal köprüleme yapımı karakteristiktir.Ekstraduktal Atipik Hiperplazi (Tubuler pseudoinfiltrasyon): Sk-lerotik bağ dokusu içine epiteliozis tarzında intraduktal epitel proliferasyonu ihtiva eden düzensiz ekstraduktal tomurcuklanmadır. Histopatolo- jik olarak, merkezinde fibı ohyalinozis ve elastik lif artımı (elastozis), çevresinde radyer olarak dağılan, değişik büyüklük ve çapta tubulo-papiller epitel proliferasyonu ile karakterizedir (Radial skar). Lezyon 1-5 mm büyüklüğünde olur.


Ekseriya oblitéré duktusun proksimalinde yer alır. Mas- topatili vakalarda %5-10 oranında rastlanır. Lezyon psödoinfiltrasyon izlenimi vermesi sebebiyle, özellikle frozen sectionda, iyi differansiye tubu-ler kanserden ayırımı zordur. Ayrıca, tubuler kansere eğilimi olduğu konusunda tartışmalar vardır. Tubuler kanserle birlikte bulunan vakalar da bildirilmiştirİntralobuler Atipik Hiperplazi: Monomorfik epitel hücreleri ile dolu lobullerin dilatasyonu ile kaıakterizedir. Epitel, çok tabakalı ve silindi- rik olup, nukleuslar hiperkromatik ve irregulerdir. Lezyon, lobuler karsi- noma insitu olarak da ifade edilir.

Palpabl kitle oluşturmadığından daha çok meme biyopsilerinin histopatolojik tetkiki ile teşhis edilir, llistopato- lojik olarak lobul yapısının muhafaza edildiği ancak tümenin genişlediği ve tamamen kanser kadar atipisi olmayan hücreler ile doldurulduğu görülür. Yıllarca, infiltrasyon ve uzak metaztaz yapmadan kalabilirler Atipik introlobuler hiperplazinin gerçek lobuler kanserden ayırımı zor olabilir. Ancak bu son durumda tek tek veya küme halinde infiltrasyon vardır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp