Yakı Otunun Özellikleri

Yakı Otunun Özellikleri :

Familyası: Eşekotugillerden, nachtkerzengewâchse, oenotheraceae

Drugları: Yakıotu; Epilobii angustifolium herba Yakıotunun (yaprakları, sürgünleri, sapı ve çiçekleri) çayı, tentürü ve na-türel ilaçları yapılır.

Giriş: Yakıotunun dünyada bilinen 400 çeşidi mevcuttur ve bunlardan Bü-yük yakıotu; Epilobium angustifolium, Küçük yakıotu; Epilobium par-viflorum, Afrika yakıotu; Epilobium capense, Tüylü yakıotu; Epilobium hirtusum, Bataklık yakıotu; Epilobium palastre ve Dağ yakıotu; Epilobium montanum tıbbi olarak kullanılır. En çok kullanılan, araştırılan ve en uygun olan Büyük yakıotu, Küçük yakıotu ve Afrika yakıotu olup bunlar üzerinde duracağız. Latince Epi=üzerinde, lobium meyve an¬lamına gelir ve meyve üzerinde çiçek anlamına gelir. Almanca Weiden¬rösche denmesinin nedeni yaprakları söğüt yaprağına ve çiçek¬lerinin güle benzemesi nedeniyledir. Türkçe ise yakı otu diye anılır zira eskiden iyileşmeyen yaralar üzerine lapası sarılarak yaralar iyileş¬tirilmiştir.

Botanik: Yakı otu 50-200cm büyüklüğünde, çok yıllık, dikine yükselen ve genellikle çatallaşmayan, gövdesi 3-10mm çapında açık yeşil renkte, kökleri ana kök, saçaklar ve sürgün köklerden oluşur. Sürgün kökler sayesinde kısa zamanda bulunduğu yere yayılarak kümeler oluşturur. Yaprakları 3-20cm uzunluğunda, 0,5-4cm eninde, kenarları bütün fakat hafif dalgalı, üst yüzeyi koyu yeşil, alt yüzeyi beyazımsı yeşil renkte, derimsi sertlikte, ya çok kısa saplı ya da sapsız gövdeye oturmuş şe-kildedir. Çiçeklerinin boyu 30cm?yi bulan uzun bir başak üzerine dizilmiş olan çiçek, gonca veya meyvelerden meydana gelir. Başağın altında çiçekler açılırken üsttekiler gonca halinde, üsttekiler çiçek açarken alttakiler meyveye dönüşür ve üsttekiler meyveye dönüşürken alttakiler çatlayarak tohumlarını saçarlar. Çiçekleri 4 kupa yaprakları, 4 adet pem-bemsi kırmızı veya leylaki renkte, ters yumurta şeklinde, taç yaprak¬lar-dan ve ortada 8 adet döllenme tozluklarından meydana gelir. Meyveleri fasulye kapsülünü andırır şekilde fakat oldukça ince, 2-4cm uzunluğunda içinde oldukça çok 1-2mm büyüklüğündeki uzunca tohum¬larla doludur. Kapsül olgunlaştıktan sonra ucundan ortaya doğru 4-6 parça şeklinde bölünerek geriye doğru kıvrılır ve tüylü tohumları ortaya çıkar. Tüyleri o kadar çoktur ki geriden örümcek ağı gibi görünür.

Yetiştirilmesi: Avrupa, Asya, Kuzeybatı Afrika, Kuzey Amerika ve Avus-t¬¬ralya?da yetişen B.yakı otu Türkiye?nin hemen her bölgesinde rahatlıkla yetiştirilebilir. Seyrek ormanlarda, gevşek, nemli, killi, kireçli, azotlu topraklarda ve su kenarlarında kendiliğinden yetişen bitkinin tohumları bahçe ve tarlalara ekilirse kısa sürede bulunduğu yörede kü¬meler oluşturur.

Hasat zamanı: Mayıstan eylüle kadar yakı otu (yaprakları, sürgünleri ve sapı) yerden 8-10cm yukarıdan kesilerek demetler halinde asılarak kurtulur ve sonra özel kaplarda muhafaza edilir. Şayet çiçek açmaya başlar başlamaz kesilerek toplanır ve kurutulur ise daha çok madde içerir. Malesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş?te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlar?da açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukca azaltır.

Birleşimi: Yakı otunun birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralayabiliriz;

a) Flavonitler %1,5-2 arasında olup en önemlileri; Quercetin-3-O-ß-D-glukuronit, Guajaverin (Quercetin-3-O-?-arabinopyronosit), Quercitrin (Quercetin-3-O-rhamnosit), İzoquercitrin (Quercetin-3-O-glukozit), Myricitrin (Myricitin-3-O-rhamnosit), Myricetin-3-O-glikozit, Myricetin-3-O-ß-D-glukuronit, Kâmpferol-3-O-rhamnosit ve hyerosit?i (Quercetin-3-O-galaktosit) sayabiliriz.

b) Steroller %0,3-0,5arasında olup en önemlileri; Sitosterol, ß-Siterol-ß-D-glikozit, ß-Sitosterolcaprat, ß-Sitosterolcaproat, ß-Sitosterolcaprylat, ß-Sitosterolpalmitat ve ß-Sitosterolpropionat?ı sayabiliriz.

c) Triterpenasitler; Ursolasit, Oleanolasit, 2-?-hydroxyoleanolasit ve 2-?-hydroxyursolasit?i sayabiliriz.

d) Taninler %10-15 civarımda olup; Polygalloylglikozlar ve penta-o-galloylglikozlar?dan oluşur ve az miktarda Ellagitanin türevi olan tallimagrandin I ve II (2,3-digalloyl-4,6-hexahydroxydiphenoylglikoz ve 1,2,3-trigalloyl-4,6-hexahydroxydipheoyl-ß-D-glikoz) son araştırmalarda ellagitanin türevlerinden Qenothein A ve B içerdiği tespit edilmiştir.

Tesir şekli: İltihapları önleyici, yaraları iyileştirici, damarları büzücü, ka-namayı durdurucu ve antiseptik (mikropları öldürücü) özelliklere sahiptir.

Araştırmalar:

1) Heirmann ve ekibi 1986-87 ve 88 yıllarında yaptığı araştırmalarda büyük yakı otunun prostaglandin?in aşırı şekilde salgılanmasını önlediği ve böylece iltihapları önlediği tespit edilmiştir. Buna göre büyük yakı otu iltihapları önler ve diğerlerinden daha etkili olduğu görülmüştür.

2) B.Ducrey, B.Marston, S.Göhring, R.W.Hartmann ve K.Hostettmann Güney Afrika yakı ot ekstresi ileyaptıkları araştırmalarda bu bitkinin Qenothein A ve B içerdiği, bu iki maddenin iki enzimi faaliyetlerini frenlediği ve böylece prostat büyümesini önlediği görülmüştür. a) ?-Reduktase-enziminin Qenothein A ve B tarafından frenlenmesiyle 5?-dihydroxysteron?un çoğalması önlenir. b) Aromatase-enzimi tes-tosteron hormonunu 17?-Estradiol?a çevirir ve androgenl/östrogen hor¬mon dengesi bozulur. İşte burada da Aromatase Qenothein A ve B frenleyerek hormon dengesini sağlar ve Prostatın büyümesi önlenir.

3) Sitosterol ve türevleri aynı şekilde 5?-Dihydrotestosteron oluşu-munu önler. Prostat büyümesi mesane fonksiyon rahatsızlıkları, kronik mesane iltihaplanması ve idrar tutamamaya karşı günde üç defa 10-20mg ß-Sitosterol verilir. Şayet yüksek dozajda ß-Sitosterol alınırsa Cholesterolla komplex oluşturur ve bağırsaklardan absorbe (emilme) olmadan dışarı atılır. Oysa yakıotunun birleşiminde sade ß-Sitosterol değil ayrıca alt türevlerin de vardır yani sentetik olarak kullanılan ß-Sitosterolden yakıotu veya preparatları (ilaçları) daha kalitelidir.
4) Prostatından rahatsız olan Bay S. Türkiye?ye gider. Oradaki doktorun sıcak su ile taharetlenmesini sağlık verir ve Bay S. Bir ay içinde çok zor durumda kalır ve Almanya?ya gelerek üroloji doktoruna gider. Doktoru sıcak su ile taharetlenmeye çok kısar ve hemen soğuk suyla taharetlenmeye geçmesini söyler ve bende bitkisel hap ve çaylar tavsiye ettim. Böylece durumu düzeldi.

Kullanılması: Araştırmalara göre yakı otunu ve ilaçlarını başta iyi huylu prostat büyümesi (prostataadenom) I ve II halde ve prostat iltihaplanmasına karşı kullanılır.b) Halk arasında idrar tutamama mesane iltihaplanması mesane fonk-siyon bozukluğu gibi rahatsızlıklara karşı kullanılır. Haricen yaralara lapası sarılır şayet sinir otu, koyungözü otu, hamamelis yaprağı ile kullanılırsa daha etkili olur ve merhemi de yapılabilir.

Açıklama: Aşırı derecede hayvansal besin maddeleri, et, yumurta ve peynir gibi maddeler yeme ve aşırı miktarda siyah çay, kahve ve alkol içme gibi alışkanlıklar ve de kış aylarında yünlü giyilmesi halinde prostat rahatsızlıkları ortaya çıkabilir. Şayet taharetlenirken penis ve hayalar soğuk su ile iyice yıkanırsa bu bölgeye gönderilen yüksek orandaki ak-yuvar (makrofaj, T ve B hücreleri) iltihapları yok eder. Kadınlarda soğuk su ile taharetlenirlerse kadın hastalıklarına pek kolay yakalanmazlar.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp