Semizotu İle İlgili Bilgiler

Semizotu İle İlgili Bilgiler :

Semizotu tıbbi faydaları; Tohum ekiminden sonra toprağın kaymak tabakası oluşturması sulama ile engellenmeli ve yabancı ot gelişimine izin verilmemelidir. Detaylı bilgiler makalemizde yer almaktadır.

Semiz Otu Tıbbi Faydaları:

100 gr. taze semizotunun besin değerleri şunlardır: 32 kalori; 2 gr. protein; 3,8 gr. karbonhidrat; 0 kolesterol; 0,4 gr. yağ; 1,4 gr. lif: 4 mgr. fosfor; 40 mgr. kalsiyum; 0,2 mgr. demir; 80 mgr. sodyum; 45 mgr. potasyum; 180 IU A vitamini; 0,04 mgr. B1 vitamini; 0,03 mgr. B2 vitamini; 0,03 mgr. B6 vitamini ve 8 mgr. C vitamini.

- Semizotu, içerdiği yüksek oranlı lifiyle peklik (kabızlık) çekenlere iyi gelir.

- Yaşlı, hasta ve diyet yapan kişiler için çok uygun bir sebzedir.

Semizotunun içerdiği omega 3 doymamış yağlar, balıklarınkiyle kıyaslanabilecek düzeydedir: Geleneksel olarak gut hastalığına, baş ağrısı ve bedendeki diğer ağrılara iyi geldiğine inanılmaktadır. Günümüzde yapılan bilimsel araştırmalar, semizotunun sağlığa yararlı bu etkisinin varlığını doğrulamaktadır.

Semizotunun, kanama hastalıklarında ve peklikte çok faydalı olduğunu kaydeden uzmanlar, kanı temizlediğini, bol idrar söktürdüğünü, kanı, üre ve benzeri pisliklerinden temizlediğini, sinir krizleri ve beyin yorgunluğunu geçirdiğini, böbrekteki kum ve taşı döker.

Semizotu (Portulaca oleracea L.) yabancı ot olarak geniş yayılım gösteren ve dünyada en yaygın bitkiler sıralamasında 8. sırada yer alan bir bitkidir. Akdeniz ülkeleri, Afrika’nın bazı bölgeleri ve Asya’da gerek sebze gerekse tıbbi bitki olarak kullanıldığı bildirilmektedir. Birleşik Arap Emirlikleri, Hindistan ve Pakistan’da idrar söktürücü, kas gevşetici, ateş düşürücü, antiseptik, kurt düşürücü, antienflamatuvar ve yara iyileştirici olarak folklorik kullanımı bulunmaktadır. Bu inanışların bir kısmı bilimsel çalışmalarla da kanıtlanmış ve yüzde 10’luk semizotu ekstraktının analjezik, antienflamatuvar ve kas gevşetici etkileri ortaya konmuştur (Chan ve ark., 2000; Radhakrishnan ve ark., 2001).

Özellikle Akdeniz ülkeleri ve gelişmekte olan ülkelerde tüketilmesine rağmen gelişmiş ülkelerde sebze olarak değerlendirilmeyen semizotuna olan ilgi kalp damar hastalıkları ile Akdeniz beslenme rejimi arasındaki ilişkilerin araştırılmaya başlamasıyla artmış, plazma lipidleri a-linolenik asit bakımından zengin olan toplumlarda kardiyovasküler hastalık riskinin daha az olduğu ve bu toplumların a-linolenik asitçe zengin yiyeceklerle beslendikleri anlaşıldıktan sonra diğer pek çok besinin yanı sıra semizotunun da besin içeriği araştırılmıştır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp