Panik Atağa İyi Gelen Şifalı Bitkiler

Panik Atağa İyi Gelen Şifalı Bitkiler :

Ölüm, ayrılık, terk edilme ve iş değiştirme tetikliyor. Panik Atak Her 10 kişiden birinde görülen panik atak, genç erişkenlik döneminde başlıyor. Kadınlarda erkeklere göre yaklaşık 2 kat daha sık görülüyor. Psikoterapiyle başarıyla tedavi ediliyor.

Panik atak; hem hastalık, hemde hastalıkların belirtisi olan ciddi bir ruhsal sorun olan panik atak, “ani olarak başlayan, zaman zaman tekrarlayan, yoğun sıkıntı ve korku nöbetleri” diye tarif ediliyor.

Panik bozukluk klinik açıdan anksiyete olarak da tanımlanan ruhsal sorunun farklı bir tipini oluşturuyor. Yaygın anksiyete, genel bir ruhsal gerginlik, rahatsızlık hissiyle birlikte yavaş ve sinsi olarak başlarken, panik atakları ani ve patlama şeklinde gelişiyor.

Türkiye Hastanesi psikiyatri uzmanı Dr. Aytül Gürbüz, panik atağın, kişiye, kontrolü kaybetme, kalp krizi geçirme, çıldırma gibi durumlarla sonuçlanabileceğini duygusu verdiğine dikkat çekiyor.

Hastaneye Başvuru Nedeni?

Genç erişkinlik döneminde başlayan, kadınlarda erkeklere oranla 2 kat daha fazla görülen panik atağın en temel özelliğini, ne zaman başlayacağının önceden kestirilmemesi oluşturuluyor. Ancak tipik olarak, yoğun bir korku, endişe ve kötü birşeyler olacağı endişesi ile başlıyor ve kısa sürede en yüksek düzeye ulaşıyor.

Dr. Aytül Gürbüz, hastaların hissettikleri ruhsal ve fiziksel belirtilerle ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor. “Panik atak sırasında soluk almada güçlük, boğulma hissi, baş dönmesi, baygınlık hissi, çarpıntı, kalp atım sayısında artma, titreme, bulantı, karında rahatsızlık hissi, uyuşma, karıncalanma hissi, sıcak basması, ürperme, göğüs ağrısı gibi bedensel belirtiler gelişir.

Bedensel belirtilerin yanı sıra tabloya sıklıkla ölüm korkusu, kontrolü kaybetme korkusu gibi bilişsel belirtiler eklenir. Ayrıca anksiyetenin yoğunluğuna bağlı olarak kişi kendini ya da çevresini değişmemiş ve gerçek dışı algılayabilir. Panik atak geçiren kişiler, bir felaketle karşı karşıya olduğu duygusu içindedir. Kalp atımı sayısında artma, çarpıntı, göğüs ağrısı gibi yakınmaları nedeniyle sıklıkla kalp krizi geçirdiklerini ölebileceklerini düşünürler.”

Ruhsal Belirtileri

  • Ölmek üzereyim
  • Kalp krizi geçiriyorum
  • Aklımı yitirmek üzereyim
  • Kendimden geçmek üzereyim
  • Tıkanıyorum, öleceğim
  • Nefes almam mümkün olmayacak
  • İnme inecek, felç olabilirim
  • Kontrolümü kaybediyorum

Panik atağın süresi

Hastaların yaşam kalitesini, hem aile, hem sosyal, hem de iş yaşamını bozan panik atak genellikle 10 ile 15 dakika sürüyor. Ancak birkaç saatte kadar uzayabildiği durumlar da oluyor. Hastanın panik atağın yatışmasının ardından yeni bir atak geçirme kokusu ise “beklenti anksiyetesi” adı verilen bir soruna neden oluyor.

Diyelim ki, panik atağa benzeyen şikayetleriniz var. Bunların panik atak olup olmadığını nasıl anlayacaksınız? Doktorlar panik atağı belirlerken tanı ölçütleri kullanıyorlar. Dr. Aytül Gürbüz‘ün verdiği bilgiye göre, bu belirtilerden dördü ya da daha fazlası birden başlıyorsa, 10 dakika içinde en yüksek düzeye ulaşıyor, korku ve rahatsızlığa yol açıyorsa, panik atak rahatsızlığınız olabilir.

Belirtileri ;

Çarpıntı, kalp atım hızında artış

Terleme

Titreme ya da sarsılma

Nefes darlığı, boğulma hissi

Soluğun kesilmesi

Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı hissi

Bulantı ya da karın ağrısı

Baş dönmesi, sersemlik hissi

Düşecekmiş, bayılacakmış, gibi olma

Gerçek dışılık duyguları, benliğinden ayrılmış olma duygusu

Kontrolünü kaybedeceği ya da çıldıracağı korkusu

Ölüm korkusu

Uyuşma ya da karıncalanma duyguları

Üşüme, ürperme, ateş basması

Hazırlayıcı etkenler

Birçok hasta, panik atağın başlamasından çok önce, aylar süren gerginlik stres yangın anksiyete yaşadığını ifade ediyor. Yine birçok hasta önceden yıkanma olmasa da panik atak başladığında yaygın anksiyete de gelişebiliyor. Dr. Aytül Gürbüz, şöyle konuşuyor:

“Panik bozukluğun gelişiminden önce stresli yaşam olayları görülüyor. Bu konuda yapılan bir araştırmada olguların yaklaşık üçte ikisinde hastalığın başlamasından önceki 6 ay içinde stresli yaşam olayları olduğu saptanmış bu olaylar görülme sıklığı dikkate alınarak şöyle sıralanmış: Sevilen bir kişiden ayrılma, ayrılma tehdidi, iş değiştirme, gebelik, göç, evlilik, okuldan mezun olma, yakın bir kişinin ölümü, fiziksel hastalık olan panik bozukluğun seyri hastadan hastaya farklılaşabiliyor.

Uzun süreli izleme sonuçları belirtilerin hastaların yüzde 30-40‘ında kaybolduğunu, yaklaşık yarısında yaşam üresinde önemli bir etki göstermeksizin sürdüğünü, yüzde 10-20‘sinde belirgin bir biçimde mevcut olduğunu ortaya koymuş. Bu yüzden tedavi en az bir yıl sürdürülmelidir. 4 aylık belirtisiz dönemden sonra doz azaltılabilir. Tedavi kesildiğinde tekrarlama görülebilmektedir.”

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp