Taylan Kümeli Sarımsak
Taylan Kümeli Sarımsak :
Tıkalı burunları açmaktan tutun da yaşam uzatmaya kadar, sarımsağın tıbbi özellikleri efsanevidir. Kolesterolü ve kan basıncını düşürür; bağışıklık sistemini kuvvetlendirir; safra salgılanmasını arttırarak sindirime yardım eder; bazı kanser türlerine karşı etkili bir koruma olduğu kanıtlanmıştır. Sarmısağa karakteristik özelliğini veren alisinin bakteri ve mantar öldürücü özelliği vardır. Kokusu yüzünden tercih edilmeyebilir. Son zamanda kokusu alınmış sarımsak kapsül ve tabletleri piyasaya sürülmüştür, ancak bunlar hiçbir zaman tazesi kadar etkili olamamaktadır.
Sarımsak (Allium sativum), Alliaceae familyasına dahil olan, Allium cinsinden bir soğanlı bitki türü. 25-100 cm yüksekliğe kadar boy atar. Yapraklarında, saplarında ve toprak altındaki soğanında kokulu bir yağ bulunur.
Sarımsak yıllık bir bitkidir. Soğan, yabani soğan, zambak ve pırasa ile akraba olan sarımsak doğada yabani ortamda yetişmez. Tarih boyunca bir kültür bitkisi olduğu, olasılıkla güneybatı Asya''da doğada yetişen Allium longicuspis türünden türetilmiş olduğu düşünülmektedir.
Sıklıkla "sarmısak" olarak da anılan sarımsağın en iyi kaliteye sahip olanı, germanyum ve selenyum bakımından zengin topraklarda yetişir.
Türkiye''de sarımsak üretiminin en yoğun yapıldığı yer Kastamonu ilinin Taşköprü ilçesidir. Raf ömrü uzun tadı ve kokusu keskindir. Taşköprü sarımsağı başka yerlerde de yetiştirilmek istenmiş maalesef Taşköprü toprağında yetişen sarımsağın kokusu ve tadı alınamamıştır. Burada yetişen sarımsakların büyük kısmı ilaç fabrikalarına antibiyotik imalatı için verilmektedir. Raf ömrü çok uzun olan Taşköprü sarımsağı bir yıl süreyle soğuk hava depolarına ihtiyaç duyulmaksızın saklanabilmektedir.
Sarımsağın, çiğ halde veya yağının, mikroorganizmalar üzerine antibiyotik etkiye sahip olduğu, antiviral, antifungal, antiprotozoon, antiparazitik ve antibakteriyal özellikleri üzerinde durulmaktadır. Bunun yanı sıra antiseptik işlevi, grip, nezle, ses kısıklığı, astım rahatsızlıklarına, bademcik, romatizma ve eklem enfeksiyonlarına, öksürük ve bronşite iyi geldiği ön plana çıkarılmaktadır. Terletici etkisi nedeniyle ateş düşürülmesine yardımcı olur.
Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirici ve hücre koruyucu etkisini destekler bazı bilimsel bulgular mevcuttur. Bu etkinin HIV virüsü ve menenjit ile mücadeleye yansıtıldığı tecrübeler gerçekleştirilmiştir. Ayrıca kardiyovasküler sistemi güçlendirmesi, bunun da serum kolesterol seviyeleri ve trigliserit oranları üzerinde etkisi sözkonusudur. Trombositlerin damar içinde pıhtılaşmasını engelleyici etkisiyle, damar tıkanıklıklarından kaynaklanan rahatsızlıklara karşı rol oynar. Sarımsak ayrıca tansiyonu ve kan şekerini de dengeleyicidir.
Sarımsak, tansiyon düşürücü olarak bilinir ve tavsiye edilir.
Belirtilen etki alanlarının uzman tıbbi görüş ve gözetimden kopukluk içine düşülmeksizin değerlendirilmesi ile, sağlığa çok çeşitli yararları bulunan bir bitkidir.
Sarımsak
Tıkalı burunları açmaktan tutun da yaşam uzatmaya kadar, sarımsağın tıbbi özellikleri efsanevidir. Kolesterolü ve kan basıncını düşürür; bağışıklık sistemini kuvvetlendirir; safra salgılanmasını arttırarak sindirime yardım eder; bazı kanser türlerine karşı etkili bir koruma olduğu kanıtlanmıştır. Sarmısağa karakteristik özelliğini veren alisinin bakteri ve mantar öldürücü özelliği vardır. Kokusu yüzünden tercih edilmeyebilir. Son zamanda kokusu alınmış sarımsak kapsül ve tabletleri piyasaya sürülmüştür, ancak bunlar hiçbir zaman tazesi kadar etkili olamamaktadır.
Sarımsak Nedir
Sarımsak (Allium sativum), Alliaceae familyasına dahil olan, Allium cinsinden bir soğanlı bitki türü. 25-100 cm yüksekliğe kadar boy atar. Yapraklarında, saplarında ve toprak altındaki soğanında kokulu bir yağ bulunur.
Sarımsak yıllık bir bitkidir. Soğan, yabani soğan, zambak ve pırasa ile akraba olan sarımsak doğada yabani ortamda yetişmez. Tarih boyunca bir kültür bitkisi olduğu, olasılıkla güneybatı Asya''da doğada yetişen Allium longicuspis türünden türetilmiş olduğu düşünülmektedir.
Sıklıkla "sarmısak" olarak da anılan sarımsağın en iyi kaliteye sahip olanı, germanyum ve selenyum bakımından zengin topraklarda yetişir.
Türkiye''de sarımsak üretiminin en yoğun yapıldığı yer Kastamonu ilinin Taşköprü ilçesidir. Raf ömrü uzun tadı ve kokusu keskindir. Taşköprü sarımsağı başka yerlerde de yetiştirilmek istenmiş maalesef Taşköprü toprağında yetişen sarımsağın kokusu ve tadı alınamamıştır. Burada yetişen sarımsakların büyük kısmı ilaç fabrikalarına antibiyotik imalatı için verilmektedir. Raf ömrü çok uzun olan Taşköprü sarımsağı bir yıl süreyle soğuk hava depolarına ihtiyaç duyulmaksızın saklanabilmektedir.
Sarımsağın Faydaları
Sarımsağın, çiğ halde veya yağının, mikroorganizmalar üzerine antibiyotik etkiye sahip olduğu, antiviral, antifungal, antiprotozoon, antiparazitik ve antibakteriyal özellikleri üzerinde durulmaktadır. Bunun yanı sıra antiseptik işlevi, grip, nezle, ses kısıklığı, astım rahatsızlıklarına, bademcik, romatizma ve eklem enfeksiyonlarına, öksürük ve bronşite iyi geldiği ön plana çıkarılmaktadır. Terletici etkisi nedeniyle ateş düşürülmesine yardımcı olur.
Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirici ve hücre koruyucu etkisini destekler bazı bilimsel bulgular mevcuttur. Bu etkinin HIV virüsü ve menenjit ile mücadeleye yansıtıldığı tecrübeler gerçekleştirilmiştir. Ayrıca kardiyovasküler sistemi güçlendirmesi, bunun da serum kolesterol seviyeleri ve trigliserit oranları üzerinde etkisi sözkonusudur. Trombositlerin damar içinde pıhtılaşmasını engelleyici etkisiyle, damar tıkanıklıklarından kaynaklanan rahatsızlıklara karşı rol oynar. Sarımsak ayrıca tansiyonu ve kan şekerini de dengeleyicidir.
Sarımsak, tansiyon düşürücü olarak bilinir ve tavsiye edilir.
Belirtilen etki alanlarının uzman tıbbi görüş ve gözetimden kopukluk içine düşülmeksizin değerlendirilmesi ile, sağlığa çok çeşitli yararları bulunan bir bitkidir.
Kanser aç kalmaz
Her şeyle başa çıkmaya çalıştığı için kemoterapi vücudu yoğun stres altına sokar.Her oturumdan sonra birkaç gün için sadece meyve-sebze suyu içmek, karaciğere kimyasal toksinleri daha çabuk sistemden atmak için zaman tanır. Karaciğer bir iki gün için gıda işlemekten aciz olacaktır, ancak sonrasında iyi beslenme şarttır. "Vücudu aç bırakırsan kanser de aç kalır" prensibi pek de mantıklı değildir. Kapasitesinin dışında vücudu aç bırakmak ilk aşamalarda yardımcı olabilir, ancak uzun vadede yararlı değildir. Sanogenetik güçlerinin iyi çalışması için vücudu uygun şekilde beslemelisiniz.
Klasik ilaçlar
Kemoterapinin kanser hücrelerini büyümesini önlediği şüphe götürmez, ancak hasta bunun bedelini ağır şekilde öder. Kemoterapinin aşırı yan etkileri vardır: Karaciğer, böbrek ve normal sağlıklı dokulara zararverir ve bağışıklık sistemi üzerinde mahvedici etkisi olur. Eğer bu yan etkiler oluşmazsa kemoterapi en iyi çözüm olabilir. Sadece kanser hücrelerine etki edecek ve yan etkileri minimuma indirecek ilaçlar üstünde çalışılmaktadır. Böyle bir yaklaşım vücuda son derece yardımcı olacaktır.Kemoterapik ilaçların dozları ve kullanım süreleri eczanın gerektirdiği kadar fazla olmak zorunda değildir. Başka tedavilerle desteklendikleri sürece azaltılabilirler.
Azaltılmış kemoterapi dozu diyet, rahatlama teknileri, masaj ve vitamin-mineral ilaveleriyle desteklenirse, daha az yan etki görülmesi beklenir. Deneyimlerimize göre tedavi boyunca hastalarımız yorgunluk, iştahsızlık, bulantı ve benzeri belirtilerden uzak kalmışlardır. Radyoterapi ve ameliyat, arama yöntemleriyle belirlenebilen, yeterikadar büyümüş kanserleri direkt olarak hedefler. Tanımlanabilmeleri için çok küçük olan ya da vücuda yayılıp ikincilleri oluşturmuş habis kanser türleri için uygun değillerdir.dengeleyin. Bunların hepsinin genel enerji düzeyinize katkısı vardır.Günde tatlı narenciye meyvelerinden yiyerek yaklaşık 500 mg. kadar C vitamini alın.
Diğer yararlı tedaviler
Meditasyon ve yoga. Basit meditasyon yöntemlerini uzmanından öğrenin ve düzenli olarak uygulayın. Bu egzersizler, nefes alma ve rahatlama üstünde odaklandıklarından sinir sistemini rahatlatarak ve vücudu yavaşlatarak kanser hücrelerinin istikrarsız bölünmelerini azaltır. Rahat ve stresten arınmış bir görünüm, hastalıkla savaşmak için vücudunuza daha çok enerji verir.Boyun ve omur masajı, esenliğin merkezi olan hipofize ve hipotalamusa kan akışını hızlandırır.
Ameliyatla yüzleşmek
Kendinizi ameliyat için psikolojik olarak hazırlamak kadar fiziksel olarak da hazırlarsanız, operasyondan sonra daha hızlı iyileşip çabucak normal hayatınıza geri dönebilirsiniz. Ameliyat bir ekleme veya kası keserek yapılacaksa fiziksel gücünüzü egzersiz ve masajla olabildiğince arttırın. Bu sonradan rehabilitasyonu hızlandıracaktır. Fizyoterapiye ameliyattan hemen sonra başlarsanız, aynı gücü toplamak haftalarca daha fazla sürecektir. Ameliyatınız bir eklemi hedefliyorsa, durumunuzu daha da kötüleştirmemek için yapacağınız egzersiz için doktorunuza danışın. Gününüzü, öğle uykusu, akşam yemeği sonrası yürüyüşü (10- 15 dakika) ve akşam yatağa erken girerek dengeleyin. Günde tatlı narenciye meyvelerinden yiyerek yaklaşık 500 mg. kadar C vitamini alın.
Ameliyattan sonra
Kalsiyum ve besinler için tavuk suyu; potasyum için havuç ve kereviz suyu (kas güçlendirmek için iyidir); kalsiyum için mercan kalsiyumu gibi iyileşme sürecinizi hızlandıracak yiyecekler tüketin. Yaraları iyileştirmek için ısırgan otu çayı alın. Yapabildiğiniz kadar çabuk ısınma hareketleri, yavaş yüzme ile egzersize devam edin.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
