Taylan Kümeli Kanserde İdeal Beslenme

Taylan Kümeli Kanserde İdeal Beslenme :

Kanserde İdeal Beslenme

Bu beslenme biçimiyle (kanserin vücuttaki bulunma oranına göre) 3-4 ay içinde vücudunuz çok kuvvetlenecek mineral+vitaminler sayesinde, hastalığı ya yenecek ya da yenme yoluna gireceksiniz.
 
Sabah (07.00-09.00):
 
1 - Özellikle yeşil bir salata (ısırgan, tere, marul, ebegümeci, roka, vb. biri veya birkaçı)+ sızma zeytinyağı + doğal tuz + limon.
 
2- Tam buğdaydan katkısız olarak yapılmış ekmek + az yağlı yoğurt veya az yağlı beyazpeynir (süt ürünleri yerine soya sütü ve ürünleri temin edilebilirse, daha idealdir).
 
3- Özellikle elma (ya da herhangi bir meyve).
 
4- Soğan veya sarımsak.
 
 
Kuşluk (10.00-11.00), İkindi (15.00-16.00), Yatsı (21.00-22.00):
 
Bunlardan biri ya da birkaçı, 4-5 kuru incir, 4- 5 kuru kayısı. 6-7 kestane,3-4 hurma, 1 avuç kuru üzüm, 1 avuç çimlenmiş buğday, 1 havuç, 1 tabak limonlu maydanoz.
 
Öğle - Akşam
 
1 - Yemekten önce kahvaltıdaki gibi bir salata (kırmızı pancar ilavesi tercih edilir)
 
2- Yemek olarak sebze (ıspanak- kabak- pırasa-kereviz vb.)
 
3- Haftada 3-4 öğünü geçmeyen bakliyat,
 
4- Yemekte veya yemek arasında 1 tabak soya (200-250 gr.) veya yoğurt (200-250 gr.).Kanseri yenen kişilerin yediklerini incelersek genelde demir, potasyum, kükürt, manganez, magnezyum gibi mineral ağırlıklı olduğunu göreceğiz. Yukarıda belirtilen gıda sistemi de bunlar göz önüne alınarak hazırlanmıştır.
 

Diğer Önemli Maddeler

• Temel ilke vücuda yabancı madde sokmamaktır. Dişmacunu kullanmamalı, yerine fırça + su + doğal tuz kullanmalı, deterjan yerine su, bulaşık fırçası tercih edilmeli, ruj, krem, deodorant vb. kozmetik ürünlerden kaçınılmalıdır.
 
• Alman, Japon ve Macar bilim adamlarınca kırmızı pancar, havuç, kırmızı biber, kırmızı lahana ve ısırgan gibi zengin mineral yapısına sahip gıdaların kanser tedavisinde etkili olduğu gözlemlenmiştir.Mevsim değişikliklerinde vücudun mineral dengesi de mevsime adapte olmak ister. Bu ise mevsimin gıdalarını almakla olur.
 
 Örneğin kışın vücut magnezyum ve kalsiyum gibi antidepresif lahana, havuç, şalgam, kereviz, yerelması, kuru fasulye, yulaf, turunçgillerde bulunan öğeleri ister, ilkbaharda hindiba, ısırgan, ebegümeci, biber, domates gibi demir ve C vitamini içeren vücudu canlandırıcı gıdalar gereklidir. Yazları kanı sulandıran kiraz, şeftali, kavun, karpuz gibi meyveler, kalpten ölümlerin fazla olduğu sonbaharda ise üzüm, kestane, nar, ayva, elma gibi kalbi güçlendirici, potasyumlu gıdalar vücudun ihtiyacını karşılar. Sera ürünleri veya ithal değişik mevsim meyvelerine bu yüzden itibar etmeyelim.
 
• Kemoterapide veya diğer bir sebeple kapsüllü ilaç alırken, kapsülün içini bir bardağa boşaltıp biraz suyla içmeliyiz. Zira kapsül de sentetik ve kanserojen bir maddedir ve kemoterapik ilaçların ikincil kanser oluşturma riski taşıdıklarına dair kanıtlar olduğunu da hatırlayalım.
 

• Kanserin iyileştirilmesinde en önemli etken disiplinli bir şekilde iyileştirici yolları uygulamaktan geçiyor. Nefsimizi dizginleyerek bu disiplini sağlayacak irade ancak bizim elimizde. Unutulmaması gereken diğer bir husus da manevi huzurun hormonların çalışması, bağışıklık, sinir, sindirim sisteminin güçlenmesi ve etkinliği dolayısıyla tüm vücut üzerinde oluşturduğu olumlu etkisinin tıbbi çevrelerce de kabul edilmesidir.

Kanserde Beslenme

-Protein ve Kanser: Yüksek miktarda hayvansal protein alımı kanser ile ilişkilendirilmektedir. Bunun nedenlerinden birisi yüksek miktarda hayvansal protein alındığında doymuş yağ tüketiminde de artış olmasındandır. Yapılan çalışmalarda doymuş yağ tüketimi ile meme, prostat, rahim, kolorektal, pankreas ve böbrek kanserleri kanser arasında ilişki olduğu bulunmuştur. Ancak yine de bu kanserlerin proteinle mi ya da doymuş yağ alımı ile bağıntılı olduğu tam olarak açıklanamamaktadır. Yağ içeriği yüksek et ve işlenmiş et tüketimi yerine alternatif protein kaynakları olan balık, tavuk sağlıklı pişirme yöntemleri ile tüketilmelidir. Nitrat, nitrit gibi katkı maddeleri içeren ürünlerden ( sucuk, sosis, salam vb.) uzak durulmalıdır.

-Yağ ve kanser:
Yağlar vücudun enerji deposu olup vücutta sentezlenemeyen elzem yağ asitleri ve yağda eriyen vitaminlerin alınması için gereklidirler.Yağın her çeşidinin (sıvı veya katı, hayvansal veya bitkisel) fazla tüketilmesi özellikle prostat, meme, testis, rahim, yumurtalık ve kolorektal kanserlerinin oluşum riskini arttırmaktadır. Bu nedenle yağ alımını azaltmak için yemekler az yağ ile pişirilmeli özellikle et yemeklerine ilave yağ eklenmemeli kendi yağında pişirilmelidir. Doymuş yağların tüketimi azaltılarak doymamış yağ tüketimi arttırılmalıdır. Bitkisel sıvı yağlar tercih edilmelidir. Yağ çeşidi ve tüketimi belirli bir denge içerisinde olmalıdır.

-Karbonhidrat ve kanser:
Karbonhidratlar başlıca enerji kaynağımızdır. Yiyeceklerimizde en çok bulunan besin ögesidir. Başlıca çay şekeri, pekmez, bal, ekmek, sebze, meyve, kurubaklagil de bulunmaktadır. Et, balık ve tavukta az miktarlarda nişasta bezeri ‘glikojen’ denen karbonhidrat bulunmaktadır. Sebze, meyve, kepeği ayrılmamış tahıl ve kurubaklagillerde bir karbonhidrat türü olan posa (lif) bulunmaktadır. Posanın fazla alınması kabızlığı önleyerek barsakların düzenli olarak çalışmasını sağlamakta ve kolon-rektum kanserleri oluşumunu engelleyebilmektedir.

-Vitaminler ve kanser:
Vitaminlerin genellikle kanser oluşumunu önledikleri belirtilmektedir. Vitaminlerin günlük önerilen miktarlardan az alınmasının kanser riskini arttırdığı bildirilmiştir.

-Mineraller ve kanser:
İnsan vücuduna minerallerin çoğu içecek ve yiyeceklerle, bir kısmı hava yoluyla bazıları da deri ile alınır. Bazı mineraller kanserin oluşmasını önlemeye yardımcı olurken bazıları da kansere neden olur. Bazı minerallerde alım miktarına göre her iki şekilde de etki göstermektedir. Kanser oluşumuna neden olan başlıca mineraller nikel, kadminyum, kurşun, asbest (amyant) ve arseniktir. Kanserden koruyucu minerallerin başlıcaları selenyum, iyot, çinko, molibden, kalsiyum ve demirdir.

-Şişmanlık ve kanser:
Besinlerle alınan enerjinin, gün boyu harcanan enerjiden daha fazla olması sonucu vücutta yağ olarak birikerek şişmanlığa neden olmaktadır. Genellikle şişmanlık kalori değeri yüksek besinlerin sürekli, aşırı tüketiminden ve fiziksel aktivitenin azlığından kaynaklanmaktadır. Şişman bireylerde kanser normal kilolulara göre daha yüksek oranda görülmektedir. Bütün bunlardan ötürü hareketli bir yaşam tarzı alışkanlık haline getirilmelidir.Haftada 3-4 kez yapılan, 30-60 dakikalık orta şiddette fiziksel aktivitenin sağlığımız üzerindeolumlu etkileri vardır. Yapılan çalışmalarda fiziksel aktivitenin kanser riskini de azalttığı gösterilmiştir. Fiziksel aktivite yaparak vücut ağırlığı kontrolü de sağlanmaktadır.

-Alkol, sigara ve kanser:
Bağımlılık yapan bu iki maddenin ayrı ayrı kullanımlarının yanı sıra birlikte kullanıldıklarında da kanser riskini daha da arttırdığı bilinmektedir. Bu nedende alkol ve sigara tüketimi sınırlandırılarak tamamen sonlanmalıdır.

-Besinler pişirme yöntemleri ve kanser:
Pişirme yöntemlerinden biri olan mangalda pişirme yöntemi sağlık açısından güvenilir bir yöntem değildir. Mangal kömürüne yakın olarak pişirilen besinlerde sağlık açısından zararlı maddeler oluşmakta ve kanser riskini arttırmaktadır. Yine aynı şekilde kızartma, kavurma, közleme, tütsüleme gibi hatalı pişirme yöntemlerinin yerine haşlama, fırında pişirme gibi sağlıklı yöntemler tercih edilmelidir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp