Topuk İğnesi
Topuk İğnesi : Tipik topuk ağrısı sabah kalkınca veya uzun süre oturma sonrası ilk basışta ortaya çıkar ve biraz yürüyünce azalır, gün içinde yorgunlukla yeniden artar. İleri durumlarda yürüme çok zor olabilir. Topuk ağrısı genel bir deyimdir ve hastalığın nedenini belirtmez.
Topuk bölgesinde ağrıya yol açabilecek değişik yapılar vardır ve bunların hepsi topuk ağrısından sorumlu tutulmuşlardır. Tüm bu yapılar tek başlarına veya beraber ağrıya yol açabilirler. Topuğun yere basan kısmında özel bir yağ dokusu vardır ve yük taşımak için bölmeler halinde dizilmiştir.
Zamanla bu yağ dokusu aşınabilir ve yük taşıma özelliğini kaybederek ağrılı hale gelebilir.Topuk kemiğinden (kalkaneus) başlayıp ayağın önüne kadar uzanan bir bağ dokusu olan plantar fasya ayağın kavsini oluşturmakta önemli bir görev üstlenir. Bu dokuda oluşan ufak yırtıklar topuk ağrısı nedenidir.
Aslında röntgen filmlerinde topuk kemiğinin altında görülen ve topuk dikeni de denilen kemik çıkıntı bu bağ dokusunun yapışma yeridir. Ancak genellikle bu kemik çıkıntının ağrı ile bir ilgisi yoktur.Ayak bileğinden geçen sinirler topuğa doğru ince dallar gönderir. Bu ince sinir liflerinin dokular arasında sıkışması topuk ağrısının nedeni olabilir.
Fazla kilolu ve kösele tabanlı ayakkabı giyen insanlarda daha sık görülür. Topuk ağrısı bazı romatizmal hastalıkların ilk belirtisi olabilir. Yine topuk kemiğinin stres kırıkları ağrıya yol açabilir.
Tanı öykü ve muayene ile konabilir. Röntgen filmleri romatizmal testler ve gerekirse sinir iletim testleri ayırıcı tanıda yardımcıdır.
topuk dikeni ; Kilolu, ayak tabanındaki kaviste düşüklük veya aşırı kavislenme olan kişilerde, uzun süre ayakta kalmayı ve yürümeyi gerektiren işlerde çalışanlarda, zorlayıcı sportif aktivite yapanlarda daha sık görülür.
Tedavide değişik yöntemler var. Tedaviye dirençli bir hastalıktır.
1-Öncelikle hastaya ayak kavisini destekleyen uygun tabanlık verilir...
Topuk bölgesine verilen ortası delik yumuşak yastıklar oldukça faydalıdır.
2-Kortizon iğnesi oldukça sık başvurulan bir yoldur. Ancak steroidli ilaçların yan etkileri, enjeksiyonun ağrılı olması, tedavide yeterli olmaması nedeniyle farklı yöntemler uygulumakta fayda vardır.
3-Şu anda en etkin tedavi lazer terapisidir. Lazer terapisi hem kullanımı kolay hem de komplikasyonu ve yan etkisi olmayan bir yöntemdir. Tedavi etkisini kısa süre içinde göstermektedir.
Beraberinde özel egzersizler verilir. bunların düzenli yapılması oldukça önemlidir.. Tedavi 10-15 seans sürmektedir. Ağrılı noktalara cilt üzerinden lazer uygulanır.. Tedavi esnasında hasta herhangi bir ağrı ya da acı hissetmez.
4-topuk dikeninde belirli ayak ve bacak kaslarını germe ve güçlendirme egzersizleri de oldukça fayda sağlamaktadır.
Topuk bölgesinde ağrıya yol açabilecek değişik yapılar vardır ve bunların hepsi topuk ağrısından sorumlu tutulmuşlardır. Tüm bu yapılar tek başlarına veya beraber ağrıya yol açabilirler. Topuğun yere basan kısmında özel bir yağ dokusu vardır ve yük taşımak için bölmeler halinde dizilmiştir.
Zamanla bu yağ dokusu aşınabilir ve yük taşıma özelliğini kaybederek ağrılı hale gelebilir.Topuk kemiğinden (kalkaneus) başlayıp ayağın önüne kadar uzanan bir bağ dokusu olan plantar fasya ayağın kavsini oluşturmakta önemli bir görev üstlenir. Bu dokuda oluşan ufak yırtıklar topuk ağrısı nedenidir.
Aslında röntgen filmlerinde topuk kemiğinin altında görülen ve topuk dikeni de denilen kemik çıkıntı bu bağ dokusunun yapışma yeridir. Ancak genellikle bu kemik çıkıntının ağrı ile bir ilgisi yoktur.Ayak bileğinden geçen sinirler topuğa doğru ince dallar gönderir. Bu ince sinir liflerinin dokular arasında sıkışması topuk ağrısının nedeni olabilir.
Fazla kilolu ve kösele tabanlı ayakkabı giyen insanlarda daha sık görülür. Topuk ağrısı bazı romatizmal hastalıkların ilk belirtisi olabilir. Yine topuk kemiğinin stres kırıkları ağrıya yol açabilir.
Tanı öykü ve muayene ile konabilir. Röntgen filmleri romatizmal testler ve gerekirse sinir iletim testleri ayırıcı tanıda yardımcıdır.
topuk dikeni ; Kilolu, ayak tabanındaki kaviste düşüklük veya aşırı kavislenme olan kişilerde, uzun süre ayakta kalmayı ve yürümeyi gerektiren işlerde çalışanlarda, zorlayıcı sportif aktivite yapanlarda daha sık görülür.
Tedavide değişik yöntemler var. Tedaviye dirençli bir hastalıktır.
1-Öncelikle hastaya ayak kavisini destekleyen uygun tabanlık verilir...
Topuk bölgesine verilen ortası delik yumuşak yastıklar oldukça faydalıdır.
2-Kortizon iğnesi oldukça sık başvurulan bir yoldur. Ancak steroidli ilaçların yan etkileri, enjeksiyonun ağrılı olması, tedavide yeterli olmaması nedeniyle farklı yöntemler uygulumakta fayda vardır.
3-Şu anda en etkin tedavi lazer terapisidir. Lazer terapisi hem kullanımı kolay hem de komplikasyonu ve yan etkisi olmayan bir yöntemdir. Tedavi etkisini kısa süre içinde göstermektedir.
Beraberinde özel egzersizler verilir. bunların düzenli yapılması oldukça önemlidir.. Tedavi 10-15 seans sürmektedir. Ağrılı noktalara cilt üzerinden lazer uygulanır.. Tedavi esnasında hasta herhangi bir ağrı ya da acı hissetmez.
4-topuk dikeninde belirli ayak ve bacak kaslarını germe ve güçlendirme egzersizleri de oldukça fayda sağlamaktadır.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
