Süreksizliğin Kaynakları

Süreksizliğin Kaynakları : Yukanda, kötü mizaçlılığın sürekliliğine ilişkin olarak tartışılan bulgulara rağmen, bunlar arasındaki korelasyonlar, pek çok istisnaya yer bırakacak şekilde hâlâ göreli olarak düşüktür; kötü mizaçlı çocuklar kaçınılmaz biçimde'kötü mizaçlı yetişkinler haline gelmez. Çoğu kez kişi dönüştürücü bir olay ya da bir olaylar dizisiyle -üniversiteye girmek, terapiye başlamak gibi- karşılaşacaktır. Bu durum, kişiyi yeni bir yola sokar ve böylece kişilik değişimini başlatır. Yaşadıklan ortama ters düşen bireylere, davranış örüntülerinden hoşlanmayan kişiler tarafından değişmeleri için baskı uygulanır ve sonuçta pek çok kişi, daha mutlu olmak için kendi kişilik örtüntülerini şu ya da bu zamanda değiştirme çabası gösterir. Böylece çeşitli değişim kaynaklan yaşam boyunca kişilikte kesintiler yaratabilir.Değişim baskısının sık rastlanan kaynaklarından biri, toplumun cinsiyet rolü normlanndan kaynaklanır.

Örneğin, kapsamlı bir boylamsal araştırma, saldırganlık gibi erkeklere özgü geleneksel kişilik özellikleri bakımından kız çocukların değil erkek çocukların bir süreklilik gösterdiğini, bağımlılık gibi kadınlara özgü geleneksel özelliklerde ise erkek çocuklann değil kız çocukların süreklilik gösterdiğini ortaya koydu(Kağan ve Moss, 1962). Çocuklukta cinsiyet rolü beklentileriyle davranışlar arasındaki tutarsızlığın bütünüyle bastınlamayacağını ve yetişkinlikte toplumsal olarak daha kabul edilebilir tarzlarda ifade edilebileceğini gösteren bazı bulgular da vardır.Bu olasılık, kötü mizaç araştırmalarını yürüten ve gene Berkeley Guidance Study’den sağlanan IHD arşivlerini kullanan araştırmacılar tarafından keşfedildi (Caspi, Elder ve Bern, 1989).

Araştırmacılar, bu araştırmalar için geç çocuklukta yetişkinlere güçlü bir biçimde bağımlı olmuş denekleri seçtiler ve daha sonra deneklerin yaşamlannın sonraki 30 yılı içinde bu bağımlılığın sürekliliğini izlediler. Bağımlılık, Amerikan toplumundaki erkek çocuklar ve erkekler tarafından desteklenmediği için, araştırmacılar özellikle bu özelliğin erkek deneklerin cinsiyet rolü baskılarının sürmesini sağlayıp sağlamadığıyla ilgilendiler. Erkek çocuklar yetişkin erkeklere bağımlı hale gelirler mi?Bu kez yanıt hem daha karmaşık hem daha ilginçtir. Çocukluk bağımlılığı tarihi olanlar diğer erkeklere kıyasla yetişkinliklerinde sakin, sıcak, verici, sempatik, içgörülü, savunmacı olmayan, zeki ve sosyal bakımdan dengeli olarak tanımlandılar.

Başkalarından güvence sağlamaya çalışmalarına rağmen -erken çocukluk bağımlılığının olası bir yansıması- başkalarım beslediklerini düşündüler ve onlara önerilerde bulunmaya çalıştılar. Öyle görünüyor ki, çocukluktaki olumsuz bağımlılık tutumu, yetişkinlikte benzer ama dikkat çekici biçimde olumlu besleyici bir kişiliğe dönüştürülmüştü.Açıktır ki, bu erkeklerin sıcak, besleyici yetişkin tarzı, en belirgin üstünlüklerini ev yaşamı alanmda gösterdi.

Bu erkeklerin ilk evliliklerini sürdürme olasılığı, diğer erkeklere kıyasla önemli ölçüde daha yüksektir (% 62’ye karşılık % 83); bunların eşleri evlilik yaşamında diğerlerinin eşlerine kıyasla daha hoşnutturlar ve bu erkekler ile eşleri, disiplin, şefkat ve ilgi gibi çocuk yetiştirme uygulamalan konusunda daha iyi anlaşırlar. Yeterince iddialı olmadıkları için endişelenen bağımlı ergen erkekler, günün birinde kendilerini duygusal açıdan tatmin eden, sevgi dolu erkeklerden hoşlanan ve bu tür bir erkek arayışı içinde olan ergen kızlar bulunduğunu dikkate almalıdırlar.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp