Suda Boğulma

Suda Boğulma

Tıbbi yardım için beklerken:
 
1. Eğer kişi nefes almıyorsa, solunum-dolaşım yardımına başlayın.
 
2. Kişi nefes olmaya başladığında, ona iyileşme pozisyonu verin.
 
3. İyi bir kan dolaşımı sağlamak için ayaklarını, ellerini ve kulaklarını ovun. Kişiyi sıcak tutun. Yiyecek veya içecek vermeyin.
 
4. Eğer kişinin bilinci açıksa homeopatik ilaçları deneyin,eğer temini mümkünse. Kurtarıcı İlaç şok için yardımcıdır - dil altın 2 damla. Tarif edilen özel durumlar için aşağıdakilerin her hangi birinden dil altında dört tablet eritmeyi deneyin:Antimon tartarat boğulmak üzere olan, mavimsi ve soğuk, ter ile kaplı ve nefesi tıkırdayanlar içindir.Kurtboğan şok, korku içindir.Arsenik korku ve endişe içindir.
 
5. Kazazede kendine geldiğinde, zencefil çayı içirin.
 
Kazazedenin bilinci açıldığında ve solunumu düzeldiğinde, zencefil çayı vücudu ısıtmakta ve bulantıyı gidermekte yardımcı olabilir.Takip Bakımıİleri boğulma tehlikesinden sonra birkaç gün, şişe üzerindeki uyarılara uyarak sarımsak ve gingo desteği alın. Sarımsak akciğer enfeksiyonunu önler ve gingo vücudun daha iyi oksijen kullanmasına yardımcı olur.

Boğulmalarda genel ilkyardım işlemleri ne olmalıdır?

  •  Boğulma nedeni ortadan kaldırılır,
  •  Bilinç kontrolü yapılır,(Yetişkin ve çocuklarda omuz bölgesinden, bebeklerde ayak tabanına vurarak)
  •  Bilinç kapalı, solunum varsa kişinin karnından su çıkarılmaya çalışılmaz koma pozisyonu verilir.(güvenli yarı yüzükoyun yan yatış pozisyonu)
  •  Hastanın yaşamsal bulguları değerlendirilir,
  •  Temel yaşam desteği sağlanır,
  •  Yetişkinlerde 30 kalp masajı, 2 solunum ile 112’gelinceye kadar devam edilmeli
  •  Bebek ve çocuklarda 2 solunum, 30 göğüs basısı ile 112’gelinceye kadar devam edilmeli
  •  Derhal tıbbi yardım istenir (112),
  •  Yaşam bulguları izlenir.
  •  Suda kurtarma tekniğini bilmeyen kişilerin kendi can güvenliğini riske sokmamalıdır.

Suda Boğulma Nasıl Olur

Boğulan insanlara ait görüntüler dikkatle analiz edildiğinde çarpıcı gerçekle karşılaşıyoruz... Boğulma anı kesinlikle Hollywood’un bize yansıttığı gibi değil!
Yaz ayları ile beraber boğulma haberlerinde de artış var.
Nerdeyse tamamımız serinlemek için bir şekilde nehre, göle, denize, okyanusa giren insanlardan olduğumuz için de hepimizi bir yandan rahatsız ederken bir yandan da ilgilendiren haberler bunlar.
Hele de birbirini kurtarmaya çalışırken art arda boğularak trajediyi daha da derinleştiren aynı aileden kurbanlara ilişkin olanları...
Boğulma anına ilişkin görüntüler de üç aşağı beş yukarı aynıdır kafamızda. Suda boğulmaya başlayan kişi çırpınmaya ve bağırarak yardım istemeye başlıyor.

İki şey oluyor ondan sonra kafamızdaki senaryoya göre: Ya çırpınıp bağırıp yardım isteyen kişi boğuluyor ya da yardım isteğine karşılık veren biri tarafından kurtarılıyor.

Filmlerde, haberlerde, televizyonlarda tekrar be tekrar seyrettiğimiz için de boğulma olayına çok vakıfız sanıyoruz. En azından nasıl cereyan ettiğine.
Sahilde, nehirde birinin boğulmakta olduğunu hemen anlarız, değil mi?
Maalesef değil.
Boğulmanın nasıl gerçekleştiği konusunda televizyonlardan, sinemalardan beynimize kazınan görüntü tastamam yanlış.
Çocuklarının üzerine tir tir titreyen bir anne baba, beraber yüzdüğü yavrusunun boğulmakta olduğunu anlamayabilir.
Maalesef boğulma düşündüğümüzden çok daha korkunç olmakla beraber düşündüğümüzden kat be kat sessiz gerçekleşen bir vakadır.

BOĞULMAK DIŞARDAN BOĞULMAK GİBİ GÖRÜLMÜYOR
Mevzuya can yeleği giydirmeden önce bir vakayı aktarayım. Kendi adıyla yayın yapan web sitesinden teferruatlı bilgi alabileceğiniz deniz güvenliği uzmanı Mario Vittone, şimdilerde kaptanlık yapan bir eski cankurtaranın başından geçen o meşhur olayı anlatıyor. Kaptanımız, elbiseleriyle tekneden atlayarak 15 metre kadar uzakta yüzmekte olan aileye doğru hızla yüzüyor. Kaptanın bu paniğine anlam veremeyen ve şaşkın şaşkın ne yaptığını soran ebeveyni geçip, anne-babasına sadece 3 metre mesafede boğulmakta olan 9 yaşındaki kızı suyun altından çıkararak boğulmasına engel oluyor. Baba, hemen yanıbaşındaki kızının boğulmakta olduğunu farketmiyor bile. Çünkü en ufak bir ses, çırpınma yardım çağrısı yok. Şükür ki kaptan boğulan kişiyi uzak mesafeden bile farketmesini sağlayacak tecrübeye sahip. Anne babanın ise boğulmanın nasıl gerçekleştiğine ilişkin bütün bilgisi televizyonda filmlerde gördükleriydi.

Tam 19 yıl ABD sahil güvenlik teşkilatında cankurtaranlık yapan Vittone, bütün tecrübesi boyunca öğrendiği en büyük gerçekle ilgili şu mesajı veriyor: ‘’Boğulmak, dışarıdan boğulmak şeklinde gözükmez’’

Bundan yaklaşık 40 sene önce, New York’un meşhur plajlarında cankurtaranlık yapan Frank Pia adlı bir genç, bu gerçeği farkediyor ve daha o yıllarda bunun üzerine gidiyor. Pia, bugün bile cankurtaranların tekniklerini öğrendiği özellikle de boğulmakta olan kişiyi yüzerek sahile taşıma tekniği olan ‘Pia Carry’ tekniğine adını veren kişi.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp