Sendrom Çeşitleri

SENDROM ÇEŞİTLERİ

Belirli bir hastalığa özgü olan belirtilerin tümüdür.

OTHELLO

Adını ünlü yazar William Shakespeare’in “Othello” adlı eserinden alan bu rahatsızlık, kişinin sevdiği birini hastalık derecesinde kıskanması durumu olarak ifade ediliyor. Eşinin veya sevgilisinin sadık olmadığı düşüncesine kapılan kişiler, kafalarında kurdukları senaryoda ihanete uğradıklarının düşünüp, birlikte oldukları kişilere zarar verebiliyor.

YABANCI EL

Beynin iki yarısı arasında ilişkinin zayıflaması veya bozulmasından kaynaklanan bu rahatsızlıkta, insan, bir eliyle tuttuğu nesnenin şeklini bile algılayamıyor. Daha ileri hallerde de ellerden biri tamamen kontrolden çıkıyor ve iradeyle hükmedilemez hale geliyor.

HUZURSUZ BACAKLAR

Sık görülen rahatsızlığı yaşayanlar genellikle yatağa girip hareketsiz kaldıklarında bacaklarında fark ettikleri, ancak tam olarakda tarif edemedikleri rahatsız edici hislere kapılıyor. “Baldırlarım ağrıyor”, “bacaklarıma derinden bir şeyler batıyor”, “yanıyor” gibi çok farklı şekillerde şikayetlerini tarif ederken, bu hislerin tümü istirahat halinde ortaya çıkıp, hareket ile kayboluyor.

Bu nedenle bu hisler sadece yatarken değil gün içinde özellikle uzun süre hareketsiz kalındığında da ortaya çıkıyor ve kişi bacaklarını hareket ettirme ihtiyacı duyuyor.

Bu rahatsızlık uykusuzluğa ve buna bağlı yorgunluk, dikkat ve konsantrasyonda azalma ve kişilik değişikliklerine neden olabiliyor.

OLFAKTÖR REFERANS

Çevresine katlanılmaz ölçüde kötü bir koku yaydığına inanan kişi, beden kokusuyla aşırı meşgul olurken ve bundan dolayı kendilerini suçluyor. Gerçekte var olmayan bir koku için sık sık çevrelerinden özür dileyen kişiler, dişlerini fırçalayarak veya sık sık elbise değiştirerek kokudan kurtulacaklarını düşünüyorlar.

CAPGRAS

Fransız psikiyatr Capgras tarafından 1923 yılında tanımlanmış sendromun başlıca özelliği, kişinin çevresindekilerin gerçek olmadığına, başkalarının onların yerine geçtiğine inanması olarak tanımlanıyor.

Kadınlarda biraz daha fazla görülen bu sendrom sanısal bozukluklardan biri olarak sınıflandırılabileceği gibi şizofreninin bir belirtisi olarak da görülebiliyor. Hasta, kendisini oldukça karmaşık bir komplonun içinde hissediyor ve çevresindekilerin farkında olmaksızın değiştirildikleri düşüncesinin rahatsızlığını yaşıyor.

MUNCHAUSEN SENDROMU

18. yüzyılda yaşamış bir Alman baronu olan ve Rus ordusunda paralısüvarilik yapan Karl Fredrich von Münchausen’in ismi, Rus-Osmanlı Savaşı dönüşte kahramanlıklarıyla ilgili anlattıklarının abartılı olması ve yalancılığıyla ünlenmesi sonrası, yalan hastalık öyküleri anlatanları tanımlayan sendroma verildi.

Yapay bozuklukların en uç tipi olan rahatsızlık, ilk kez 1951’de hastane hastane dolaşıp hastalık öyküleri uyduran ve kendilerine gereksiz yere cerrahi girişimler uygulanmasına razı bir grup hastayı belirtmek için kullanıldı. Bu rahatsızlığı bulunanlar doktorun muayenehanesine veya acil servise sıklıkla uydurma hastalık öyküsü ile gidiyor.

Öyküsü genellikle yalanlarla dolu olan bu kişilerin, şaşırtıcı sayıda hastaneye gittiği ve sağlık personelini aldattığı da gözleniyor.

Sendrom Nedir ? 

Sendrom ya da belirgi, birbirleriyle ilişkisiz gibi görünen, ancak bir araya geldiklerinde tek bir olgu olarak kendilerini gösteren bulgular bütünüdür. Bu, kalıtsal olabilir ya da edinsel nedenlerle de oluşabilir.

Tıp dilinde, belirgi, yalnızca, nedenleri tek tek açıklanamayan, birlikte rastlanılan bulguları tanımlamakta kullanılır. Dolayısıyla, bu bulgular, altında yatan bir hastalıkla açıklanabilirse, kuramsal olarak artık sendrom değildir. Buna karşın, eskiden belirgi olarak anılan, ve günümüzde nedenleri bilindiği için hastalık olarak bilinen bir sürü durum, geleneksel sendrom adını korumuştur.

Yunanca''da birlikte koşmak anlamına gelen belirgi, mantıklı bir deyiştir, çünkü yukarıda da açıklandığı gibi, sendrom, tanımı gereği birtakım bulguların birlikte olmasından kaynaklanır. Hastalığın oluşumunun (patofizyoloji) açıklanamadığı durumlarda en çok kullanılır.

Bir sürü belirgi, adını onu ilk bulan doktordan almıştır (bunlara eponim belirgiler denir). Böyle olmadığı durumlarda ise, adlarını genellikle coğrafi yer adlarından almışlardır.

Nefrotik Sendrom

Küçük yaşlarda olan çocukları etkisi altına almaktadır. Böbreklere zarar veren bu hastalık, nefronların deforme olması ile kendini göstermektedir. Son yıllarda sıklıkla görülmeye başlayan ve her geçen gün daha da çok artış gösteren bu vaka, çocukların yaşamını olumsuz etkilemektedir. Çok az ihtimalde olsa yetişkinlerde görülebilmektedir. Yetişkinlerde görülmesinin nedeni, diyabet gibi birçok hastalığın yol açtığı bir durum olmasındandır.

Down Sendromu, nedir ?
Down Sendromlu çocuk sahibi ailelerin en büyük düşmanı bilgi eksikliğidir. Bu yüzden, "Down Sendromu nedir?" sorusunu cevaplamaya çalışacağız. Bunu yaparken kullanacağımız bazı terimler size yabancı gelse de endişelenmeyin, bunların daha doyurucu açıklamalarını gönüllü ailelerimizde bulacaksınız.

En basit tanımıyla Down Sendromu çocuğunuzun vücudundaki hücrelerin 46 yerine fazladan bir kromozoma, yani 47 kromozoma sahip olmasıdır. Down Sendromu bir hastalık değil genetik bir farklılıktır.

İnsan vücudunu oluşturan hücrelerin çekirdekleri, kromozomlarla birbirlerine bağlanmış olan genlerden oluşmuştur. İşte bu genler ve kromozomlar fizyolojik ve kişilik yapımızın ana unsurlarıdır, dolayısıyla çocuğunuzun fazladan sahip olduğu bir kromozom onun hayatını etkileyecektir. Kromozom anomalilerinin çoğunda embriyo gelişemez. Down Sendromu embriyonun gelişimini tamamlayabildiği bir durumdur.

Çocuğunuzun fiziksel görünümü diğer çocuklardan biraz farklı olabilir, bir takım sağlık sorunları bulunabilir. Fakat unutmayın ki, bazı çocukların sarı saçlı, bazılarının mavi gözlü olması gibi sizin çocuğunuzun da Down Sendromlu olması bir genetik farklılıktır.

Down Sendromu konusunda iki şey kesindir. Birincisi, Down Sendromunun kaynağı anne-baba değildir ve hamilelik öncesi veya sırası olan hiç bir şey çocuğun Down Sendromlu doğmasına yol açmaz. İkincisi, diğer çocuklar gibi Down Sendromlu çocukların da kendilerine özgü kişilikleri, yetenekleri ve düşünceleri vardır. Diğer çocuklar gibi onlar da farklı kişiliğe sahip bir birey olarak büyüyeceklerdir.

Dünyanın her yerinde ve tüm insan ırklarında Down Sendromu mevcuttur ve zamanla ortaya çıkan bir durum değildir. Down Sendromlu insanların, insanoğlunun oluşumundan beri var olduğu düşünülmektedir. Dolayısıyla Down Sendromunu yaşamın doğal bir parçası olarak kabul etmek yanlış olmasa gerek.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp