Şarbon Hastalığı Tipleri

Şarbon Hastalığı Tipleri

Sporlar vücuda üç yoldan girebilir. En çok kullanılan yol deridir. Öbür iki yoldan biri akciğerlerdir. Bu yoldan giriş çok defa ölüme yol açar. Bu yolun tehlikeli olmasının sebebi, hastalığın klasik belirtilerinin gizli kalabilmesidir. Üçüncü yol ise bağırsak yoludur. Bağırsak yoluyla mikrop almaya hayvanlarda sık, insanlarda az rastlanır. Bunun sebebi tartışma konusudur. Hasta hayvanın kesilmesi sonucu insana bu hastalığın geçme ihtimalinin az olması ve insanların kendiliğinden ölmüş hayvanları yememeleri, bu yolla mikrop almaları ihtimalini azaltmaktadır. Yenen etin pişirilmesi de bu yolla mikroplanma tehlikesini azaltır.

Deri Şarbonu
Hasta bir hayvanla temas eden insan bu mikrobu kapabilir. Hayvanın kanı ya da vücut akışkanları ile temas da hastalığın mikrobunun bulaşmasına yol açabilir. Veterinerler, çobanlar, hayvan yetiştiriciler ve ölen hayvanların leşlerinin ortadan kaldırılması ile görevli olanlar bu tehlike ile sürekli olarak karşı karşıyadır. Ayrıca hayvan ürünlerini (yün, et, kemik, deri) işleyenler ve bu ürünleri taşıyanlar da mikrop kapabilirler.

Tabakhanelerde bu tehlike yaygındır. Bu insanların elledikleri hayvansal ürünlerde bulunabilecek spor, derideki küçük bir çizikten içeri girip vücutta etkinlik kazanarak çoğalmaya başlayabilir. Kemik tozlarının gübre olarak kullanışının yaygınlaşması hastalığın çoğalması ihtimalini arttırmıştır. Bazı ülkelerde asalakların öldürülmesi için gübrelerin mikrop öldürücü sıvılarla doldurulmuş çukurlarda bekletilmesi yoluna başvurulur. Bu metot hasta bir hayvandan alınmış olan gübrenin, sonradan aynı çukura konulacak olan hastalıksız hayvan gübrelerini de mikroplanmasına yol açabilir.

Deri yolu ile mikroplanmalarda tehlikeli püstül adı verilen bir yara oluşur. Mikrobun girdiği alanın çevresi kızarır. Bu kızarma, mikrobun çoğalmakta olduğunu gösterir. Bu bölgeye mikrobu öldürmek için hastanın kan hücreleri dolmaktadır. Yakın damarlardan sızan kan serumu ödem oluşumuna yol açar. Serumun içindeki protein pıhtılaşarak, mikrobun yayılmasını engelleyici bir duvarın yaratılmasını sağlamaya çalışır. Bu safhada hastalık bölgesel olup vücuda yayılmamıştır. Bazen bu evrede vücut hastalığı yener.

Ancak protein duvar hızla meydana getirilemezse, mikroplar kan yoluyla vücuda yayılırlar. Tedavi uygulanmazsa tabii savunma tedbirleri çoğu kez yetersiz kalır ve akyuvarların ve bağışıklık cisimlerinin karşı koymasına rağmen ölüm kaçınılmaz olur.

Püstül çok kolay tanınır; iyileşmekte olan bir aşı yarasına benzer. İltihap alanı olan kırmızılığı çevreleyen ödemli bölgenin çapı 0,6 &#8211; 1,2 cm arasında değişir; bazen daha da geniş olabilir. Zamanla bu bölge koyulaşmaya başlar ve bir süre sonra simsiyah olur; ortasında siyah bir kabuk oluşur. Hastalığa <<şarbon>> (kömür) veya karakabarcık denmesinin sebebi budur.

Püstül mikrobun girdiği yerde oluşur. Bazen, mikrop birçok deri sıyrığından girdiği halde, giriş noktalarının sadece bir tanesinin bulunduğu yerde püstül oluşur. Püstül genellikle kolda görülür. Gerçekten, insanın hayvan ve hayvani ürünlerle temas etmesi ihtimali en fazla yeri kollarıdır. Kemik tozu torbalarını sırtına vurup taşıyanlarda ise püstüller omuzda görülür.

Yaranın bulunduğu alan, hastalığın gelişmesini etkileyebilir. Mesela, ödem ya da serumun damardan çevredeki dokuların içine sızması, eğer bu yaranın bulunduğu alan kemiğe yakın yanı sert bir alan değilse, bu yerdeki serum, gevşek doku aralıklarından sızıp yüzün üst ve göğsün orta bölümlerine ulaşabilir. Bu alanlara aşırı miktarda sıvı toplanması, boğazın üstüne baskının gerçekleşmesine, akciğerlere solunumu kısıtlayacak oranda yük binmesine yol açabilir.

Bütün iltihap durumlarında olduğu gibi, hastalığın gelişimi sırasında genel bir kırgınlık, denetlenemeyen bir titreme, baş ağrısı ve kusma görülür. Çok ağır olaylarda bile bazen vücut sıcaklığı yükselmeyebilir.

Vücut, hastalığı girdiği yerde tutma çabasında başarısızlığa uğrarsa ve hastaya gerekli tedavi uygulanmazsa kan şarbon basili ile dolar; septisemi oluşur. Şarbondan ölenler üzerinde yapılan otopsiler birçok önemli organın içine kan dolmuş olduğunu gösterir. Bu tür bir kan hücumu organın çalışmasını kısıtlayarak ölüme yol açar.

Akciğer Şarbonu

Sporlar solunum yoluyla alındığında bu kez akciğerlere yerleşir ve bu organlarda yaygın ödemlere yol açarak zatürreeye benzeyen belirtiler verir. Yün tarayıcılarında görülen akciğer şarbonu ağır bir genel durum bozukluğu, boğucu bir bronkopnömoni, siyahımsı gri ve kanlı balgam, soluk alma zorluğu (Göğüs kafesinin alt kısmında sıkışıklık) ve morarma biçiminde kendini gösterir. Bundan başka, hastalığın beyinle ya da beyin-omurilik zarıyla ilgili sinirsel belirtileri de görülebilir. Bunların prognozu tedavinin erken ya da geç başlamasına bağlıdır.

ŞARBON HASTALIĞININ ÖZELLİKLERİ

Şarbon ot yiyen hayvanlarda görülen bakteriyel bir enfeksiyon hastalığıdır.Hastalığa yol açan mikrop toprakta ve meralarda bulunur. Mikrop hayvanın sindirim sistemine oradan da kana karışır hayvanın tüm organlarının iflas etmesine sebep olur Şarbon mikrobunun en önemli özelliği “spor” denilen ve dış ortama son derece dayanıklı yapılar oluşturmasıdır.bu sporlar doğada toprakta yaygın olarak bulunurlar ve çevre koşullarına oldukça dirençlidir. Dış ortamlarda yıllarca yaşayabilirler .

ŞARBON İNSANA NASIL BULAŞIR?

Şarbonun insandan insana bulaşması çok küçük bür ihtimaldir hastalıklı hayvandan insana geçişi ise şöyle olur :
  • Hayvanda oluşan şarbon yarasına temas ile
  • Şarbonlu hayvanın etinin yenmesi ile
  • Şarbon sporlarının bulunduğu havayı soluyarak
Şarbon mikrobu 120 ºC’lik ısıya kadar yaşıyabilir, hastalık insana 120 ºC’nin üstünde pişirilen etlerden geçmez. Şarbon sporları genellikle 1 ile 10 mikron büyüklüğünde olduğu için uzun süre havada asılı kalabilir ve solunum yoluyla havadan insana geçer.Dünyayı sarsan şarbon teröründe kullanılan mikrop ise laboratuvarda özel olarak üretilip toz haline getirilen türdendir.

HASTALIĞIN BELİRTİLERİ VE SEYİRİ

Bulaşma şekline göre şarbon hastalığının belirtileri üç gruba ayrılır.

Deri Şarbonu: Enfekte hayvanların deri, kıl, yün gibi ürünleri ile temas eden kişilerin ciltlerindeki sıyrık veya kesiklerden bulaşır, bakteri derideki sıyrıktan vücuda girer giriş bölgesinde önce ağrı, sızı ve kabartı oluşur. Kabartı çevresinde ödem oluştuğu gibi bu hastalıklı dokunun altı ülserleşir ve ağrısız bir lezyon oluşur.

Akciğer Şarbonu: Şarbon bakterilerinin havada asılı durumda olan sporlarının solunum yolu ile alınmasından sonraki bir hafta içinde soğuk algınlığına benzer bir takım belirtilerle hastalık kendini gösterir. Ateş, bitkinlik, yorgunluk belirtileri gösterir birkaç gün içinde de soluk alıp vermede güçlükler başlar, hasta komaya girip ölür.

Bağırsak Şarbonu: Hasta hayvan etlerinin yenmesi ile bağırsak sisteminde iltihap oluşur. Hayvan ürünlerindeki sporların ağız yoluyla alınımı sonucunda bağırsaklara yerleşir. Belirtileri mide bulantısı, iştah kaybı, karın ağrısı, kusma ve kanlı ishaldir. Vakaların %25-60’ında hastalık ölümle sonuçlanır.

ŞARBON HASTALIĞININ TEDAVİSİ

Şarbon hastalığının önlenmesinde en etkin tedavi “kristal penisilin” ‘dir. Diğer bazı antibiyotikler de kullanılabilinir. Şarbon hastalığının özelliklerinden biri de geç yapılan tedavinin sonuç vermemesidir.

Tedavinin gerçekleşebilmesi için şarbon mikrobu ile temastan en geç birkaç saat sonra ilaçların alınması gerekmektedir, aksi takdirde tedavi için geç kalınabilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp