Radyasyonun Hücre Etkisi

Radyasyonun Hücre Etkisi : İyonizan radyasyon hücre yaşam ve fonksiyonu için çok önemli olan kritik hedef kabul edilen DNA zincirinde onarılması mümkün olmayan kırıklar oluşturarak hücre ölümüne yol açmaktadır. DNA daki bu yıkım direkt ve indirekt olmak üzere iki yoldan olabilir. Direkt etki, büyük oranda yüksek LET'li parti- küler radyasyonda görülür ve partikülün doğrudan DNA ya çarparak kırıklar oluşturmasıyla karakterizedir. İndirekt etki ise hücreiçerisindeki su moleküllerinin iyonizasyonu sonucu ortaya çıkan serbest radikaller yoluyla olmaktadır. Bu radikaller ve bunların birleşmesiyle oluşan hidrojen peroksit DNA'da parçalanmaya yol açmaktadır. Bu etki mekanizması düşük LET'li radyasyonda ön plana çıkmaktadır.

Bu radikallerin ömrü mikro saniyeler ile ölçülecek kadar kısa olduğundan etkin olabilmeleri için DNA'ya 100 A° kadar yakın bir uzaklıkta olmaları gerekir. Molekü- ler oksijen ve elektron afinitesi olan nitromi- dazole gibi bazı kimyasal radyasyon duyarlaştırıcılarının radyasyon sırasında hücrede bulunmaları radikallerin ömrünü uzatarak etkisini arttırmakta, buna karşın sulfidril gibi maddeler radikallerle birleşerek onları zararsız hale getirip parçalanmayı engellemektedir.Radyasyondan etkilenmiş bir hücre ölmeden önce bir kaç bölünme gösterebilir, bazen de bölünme kapasitesini kaybettiği halde fizyolojik anlamda büyümeye devam eder ve steril residüel hücre olarak kalır. Radyasyondan sonra yaşayan hücre oranı ile verilen doz arasında eksponansiyel bir ilişki vardır ki, bu da verilen her doz radyasyonun belirli oranda hücre öldürmesi anlamına gelmektedir.Yaşayan hücre topluluğunu %37 oranına düşüren radyasyon dozuna Do adı verilmektedir.

Bu doz miktarının küçüklüğü o hücre topluluğunun radyosensitif olduğunu gösterir. Normal hücre ve tümör hücreleri üzerinde yapılmış bir çok invivo ve invitro çalışmalarda radyasyon etkisinin hücre siklusu fazına göre farklılık gösterdiği saptanmıştır. Mi- toz (M) ve ikinci dinlenme (G2) en radyosensitif fazlar iken uzun birinci dinlenme (Gl), sentez (S) fazları ve özellikle geç S fazının radyorezistan olduğu gösterilmiştir, bu da hızla çoğalan normal hücre ve tümörlerin neden daha radyosensitif olduğunu açıklamaktadır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp