Polenler

Polenler :

Polen tohumlu bitkilerin erkek cinsiyet hücresidir ve bir bitkiden diğerine böcekler (entemogam) veya rüzgar (anomogam) aracılığı ile nakledilir. Böceklerle nakledilen polenlerin çiçekleri. renkli ve kokuludurlar. Bu cins bitkilerin polenleri gözle görülebilecek kadar büyüktür ve böceklerin ayaklarına bulaşacak biçimde yapışkandır.

Bu tür polenler genellikle 100 mikron üstün de ve yapışkan olduğundan havaya yayılamaz ve insan solunumuna erişemediği için Alerjik hastalıklara neden olmazlar. Alerjik hastalıkları meydana getiren polenler daha çok rüzgarla taşmabilenlerdir. Bunlar milyarlarca sayıda olup havaya çok miktarda yayılmaktadır. Polenler hava yolu ile hareket ederken aynı cins bitkiye eriştiği zaman protoplazmasından bir uzantı yaparak yumurta hücre ile birleşir.

Bu birleşmenin spesifik olabilmesi ve doğru bitkiyi fertilize edebilmesi için özel bir enzim içermektedir. işte asıl alerjenik etkiyi gösteren protein de budur. Bu nedenle her bitki türü ayrı alerjenik yapıdadır. Ancak bazı polen cinsleri aralarında benzerlik olması sonucu çapraz reaksiyon oluşabilmektedir. Rüzgar ile taşınan polenler. sarımtrak renkte, 1050 mikron büyüklüğünde, yuvarlak biçimde ve yüzeyi kaba görünüşlüdür. Polenlerin içinde genetik özellikleri ihtiva eden "protoplazrna". onun etrafında selluloz bakımından zengin bir orta tabaka "intin", ve en dışında da "ekzin" adı verilen kaba yapılı kabuk kısmı bulunur.

Bu dış kabuk tabaka çok dayanıkl10lduğundan bazen asırlar boyunca toprak içinde bozulmadan kalabilir. Aynı sınıftan ağaçların polenleri değişik birçok antijenik yapıda protein içermesine rağmen, bunların sadece birkaçının farklı alerjenik etkisi vardır. Buna örnek olarak aynı familyadan sayabileceğimiz kızılağaç (Aln s n. huş (Bet v I), fındık (Cor a I), gürgen (Car b I) ve rneşe (Que a I )'nin ortak antijenik yapıda proteinleri yanısıra sadece birkaç aminoasit farkı ile değişik alerjenik yapıda spesifik alerjenleri bulunur. Bu antijenlerin immunokimyasal epitop haritalarına baktığımızda hem ortak, hem de birbirinden farklı, spesifik antikor bağlayan bölgeler10lduğunu görebiliriz.

Örneğin, Bet v I alerjeninin üçboyutlu molekuler yapısında 600 nm2 lik değişmeyen ve diğer alerjenlere (Aln g I . Bet v I, Cor al, Car b I, Que al) benzeyen yüzey bulunur. Bu sabit değişmeyen alan IgE ile bağlanarak çapraz reaksiyonlara neden olan kısımdır. Değişken kısımlar ise spesifik IgE antikorlarını bağlayan epitopları içerir. Diğer tür ağaçlardan sedir. pekarı. ceviz, zeytin ve selvi dünyada yaygın bulunur ve major alerjenleri tanımlanmıştır (Cry j I ve Cry j 2, Ole e I, Ole e 2 ve Ole e 3 vs.) Ot polenleri de dünyada yaygın olmakla birlikte, her bölgenin kendine özgü bir botanik dağılım haritası bulunur. Örneğin, ragweed (Amb al, Amb a 2, Amb a 3, Amb a 4, Amb a 5, Amb a 6, Amb a 7) yaklaşık 20 çeşit alerjen ile Amerika'da yaygın olarak bulunurken, Parietaria cinsi (Par j i ve Par j 2) otlar Akdeniz'de yaygındır.

Çayır cinslerinin çoğunun polenleri benzer immunokimyasal özelliklere sahiptir. Bu nedenle farklı cins çayır polenleri arasında çapraz reaksiyon sık görülür. Örneğin, Pooideae familyasından Lolium perenne, Phleum pratense, Poa pratensis, ve Dactylis giomerata alerjenlerinin immunokimyasal alerjenik yapıları benzerlik gösterirken başka familyadan Cynodon dacty lon, Paspalum notatum, ve Sorghum halopense farklı alerjenik yapıdadır. Bazı çayır alerjenlerinin DNA sekanları belirlenmiş ve klonlanmıştır (Lol p i, Lol p 2, Lol p 3, Lol p 4, Lol p 5, Phl P i, Phl P 5, Phl P 6, Poa p i, Poa p5,Cynd i), bu listeye hergün yenileri eklenmektedir.

Atmosferik polenlerin astım üzerine etkisi Türkiye'de ilk defa 1962'de Hacettepe Üniversitesi'nde araştırılmıştır. Hacettepe Üniversitesi'nce Ankara ve civarında yapılan çalışmalarda en yaygın çayır polenlerinin Cynodon dactylon, Phleum pratense, Poa bulbosa, Dactylis giomerata, Avena fatua, Aegilops ovata, Briza spicata, Echinaria capitata, Zea mays, Agropyrium repens, Hordeum murinum, Fastuca ovına; en yaygın ot polenlerinin ise Amaranthus biltium, Arthemisia fragrans, Salsola kali, Plantago lanceolata, Rumex Acetocella, Typha angustifolia, Boreova orientalis, Verbascum lasianthum olduğu tespit edilmiştir. Aynı çalışmada Ankara ve çevresinde ağaçlardan Populus nigra, Salix alba, Platanus orientalis, Morus alba, Ulmus campestris, Quercus ve Pinus türleri bulunduğu saptanmıştır.

Polenler yapışkan lam üzerinde; mantar sporları da agar gel petri kutularındaki uygun vasatlarda üretilerek cins ve sayıca tespit edilirler.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp