Peptik Ülserin Zararları Nedir
Peptik Ülserin Zararları Nedir : Peptik ülserler (mide ve oniki parmak bağırsağı-duedonum-ülserleri) her yaşta görülen, sık rastlanan hastalıklardır. Genellikle daha çok duedo- numda oturur. Erkeklerde kadınlardan daha sıktır. Önemli psiko-somatik (ruhsal gerginliklerin bedende yaptığı organik reaksiyon ve yıkım) hastalıklardan biridir. Ancak oluş nedeni bugüne değin kesinlik kazanmış değildir. Aileden gelen bir yatkınlık, midedeki asit ve pepsin salgısının artması, mide müküs salgısının ve direncinin azalması, yerel (lokal) yaralanma ve zedelenmeler, hormonal faktörler, bazı ilâçlar, yukarıda da değindiğimiz gibi sinirlilik, düzensiz yaşam, çözümlenmemiş sorunlar, iç ve çevre çatışmalarının heyecansal yapıdaki sürekli gerginlikleri ülser oluşunda sorumlu tutamaktadır. Çok kronik bir hastalıktır. 15-20 yıl sürüp giden olgular (vak'alar) vardır. Peptik ülser ağrısı, gün içinde belirli bir ritm, yıl içinde de belirli periyodite gösterir. Bu ritm ve periyod düedonum (oniki parmak bağırsağı) ülserlerinde daha belirgindir.
Duedonum ülserinde ağrıların oluşu ve gidişi şöyledir: Hasta gece kalkıp bir şey yememişse, sabah kahvaltısından önce ağrı yoktur. Kahvaltıdan yarım ile, iki saat sonra ağrı başlar. Alınan ilâçla ya da bir iki lokma bir şey yeyip içmekle geçiştirilir. Öğle yemeğinden sonra yarım ile iki saat ağrısız bir dönemden sonra, gene ağrılar başlar. Akşam gene ayni biçimde olur. Bunun için hastalar ikindi ve yatmadan önce bir şeyler yemenin, kendilerine iyi geldiğini keşfederler. Ülserin aktif olduğu dönemde hastaların yarısı gece yarısından sonra ağrıdan uyanırlar. Süt içerler, ilâç alırlar, ağrıları geçer. Oysa mide nörozunda bu gece ağrıları yoktur.Mide ülserinde ağrı biraz daha atipjktir (değişiktir).
Yemek yemekle bir iki saat süren rahatlık dönemi pek görülmez. Ağrı sürekli gibidir ve genellikle hasta kusunca rahatlar. Mide ve duedonumda ağrılar epigast- rumdadır (göğüs kafesinin altında ve ortada).Peptik ülserde ağrılı dönem, hasta hiç bir ilâç almasa bile, birkaç hafta içinde hafifleyip kaybolur. Birkaç ay sessiz bir dönemden sonra, ağrılar yeniden başlar. Alevlenmeler genellikle ilkbahar ve sonbahardadır.Ağrı bazan şiddetli, kıvrandırıcı kolik niteliğindedir. Buna ülser koliği denir. Az görülür ve kusma ile geçer.
Ülser ağrıları çoğu kez yanlara ve sırta da yansır.Ülser ağrısının bir değişik biçimi de yanmadır (pyrosis). Hasta ağrıdan çok yanmadan şikâyet edebilir.Ülserler sık sık resldiv (hecme-tekrarlama) yaparlar. Rezldivler arasında alınan zararlı yiyecekler ve alkollü içkiler (hiç bir şey) şikâyete neden olmazlar. Günü geldiğinde ya bir diyet hatası sonucu, ya da durup dururken ağrılar başlar. Hastaları çoğu kez şaşırtan da budur.Tedavi: Komplike (karışık) olmayan peptik ülserin tedavisi genellikle yüz güldürücüdür. Vakaların büyük bir bölümü tıbsal tedaviye cevap verir.
1. Dinlenme (istirahat): Yatak dinlenmesi ya da hastanın hastanede tedavisi şart değildir. Bununla birlikte hastaya ruhsal ve bedensel rahatlık sağlanmalıdır. İşi yorucu, sorumluluğu fazla ise, bir süre için bu ortamdan uzaklaştırmalıdır. Ancak günlük yaşantıda bu her zaman mümkün olmadığı için, hastaya trankilizan (sinir sistemini dinlendirici) ya da sedatif (sakinleştirici) ilâçlar vererek yardımcı olunmalıdır.
2. İlâç tedavisi: İlâç tedavisinin ilkesi, mide salgısını azaltmak ve asidi nötralize etmektir. Antikolinerjik adı verilen ilâçlar mide asit ve pepsin salgısını azaltarak ülserin iyileşmesine yardımcı olur.Antiasit tedavi, mide asidini nötralize etme (asit etkisini giderme) aslına dayanır. Bu nedenle yeterli ölçüde verilmelidir. Örneğin süspansiyon (sıvı durumunda) türünde verilen antiasitlerin bir dozu 30 cc. olmalıdır. Ağrıyı kısa sürede kestiği için, halk arasında sıklıkla kullanılan sodyum bikarbonat, zararlıdır ve ülserli hastalarda kullanılmamalıdır. Çünkü absorbe olarak (emilerek) alkoloza neden olur. Etkisi, kısadır ve ayrıca alındıktan kısa bir süre sonra mide asiditesinin çok fazla artmamasını sağlar.
Diyet, sedatif (sakinleştirici), antiasit ve antikolonerjik ilâçlar kullanılarak tedavi edilen hastalarda ülser genellikle 2-6 haftalık süre içinde iyileşir. Bununla birlikte ilâç tedavisine 3 ay devam etmeli ve bu süre sonunda, hasta hiç bulgu göstermiyorsa, ilâçlar kesilerek diyet bir ya da iki yıl daha sürdürülmelidir. Ancak peptik ülser tekrarlıyabilen bir has- - talik olduğu için, hastanın en ufak bir şikâyeti dahi belirirse, derhal doktora başvurulmalıdır. Bazı araştırıcılar peptik ülserin yinelemesini (tekrarını) önlemek amacı ile, asıl tedavi sona erdikten sonra, bir süre daha antiasitlerin (yemeklerden bir saat sonra ve yatarken olmak üzere günde dört kere) verilmesini ön görmektedirler. Fakat bu üzerinde tartışılan bir konudur. Ancak ülserin yinelenmesini önlemek için, hastanın tam bir tıb- sal tedaviye alınması ve diyetine devam ederek, sinirsel gerginlikler heyecan ve yorgunluklardan uzak kalması gerekir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
