peptik ülser nedir kısaca

Peptik Ülser Tedavisi :

PEPTIK ÜLSER

Tanım

Ülserler sindirim sistemi kanalı boyunca, mukoza adı verilen iç tabakada yer alan yaralardır. Diğer yaralardan farklı olarak iyileşmesi uzun sürer. Oniki parmak bağırsağı ve midede görülen bir rahatsızlık olan peptik ülserler en sık görülen ülser çeşididir. Peptik ülser mide ya da oniki parmak bağırsağının (mideden sonra gelen ilk kısım) asidik salgılarla tahriş olması sonucu ortaya çıkan kronik bir hastalıktır. Bu bölgede görülme sıklığı %98 gibi çok yüksek bir değerdir. Bu hastalık yalnız mide ya da yalnız oniki parmak bağırsağında görülebileceği gibi her ikisinde de görülebilir. Nedenlerine gelince; Midenin iç kısırımda mukoza admda bir tabaka bulunur. Bu tabakadan asit ve pepsin enzimi salgılanır. Bu salgı aşırı miktarda olduğunda koruyucu faktörler bunu engellemeye yetmeyerek mide ve oniki parmak bağırsağında yara oluşturur. Bu durum da ülser oluşumuna neden olur. 
 
Ülserli kişilerde mide asit salgısı birkaç kat artabilir. İkinci bir neden ise H. pylori adındaki bakterinin enfeksiyon meydana getirmesidir. Bu enfeksiyon peptik ülserli hastaların %70-80''''''''inde bulunmaktadır. Bu durum ortaya çıktığında antibiyotiklerle tedavi edilmezse hayat boyu sürebilir. Çünkü bu bakteriler, yapılarında bulunan sindiriri enzimler (parçalayıcı bir yapı) ve fiziksel yetenekleriyle midenin mukoza bariyerini eritirler. Bunun sonucunda da midede bulunan güçlü asit yapısındaki sindiriri sıvılar bu mukoza tabakasının altında bulunan örtü tabakasının hücrelerini sindirir. Daha ağır durumlarda bunun alündaki dokularda da hasar meydana gelebilir. Sonuçta peptik ülser oluşur. 
 
Bunların dışmda bazı nedenler de ülser oluşmasına sebep olabilir. Tek başlarına ya da yukarıdaki nedenlerle birlikte ülsere neden olurlar. Sigara kullanmak, kan akımını engeller. Böylece iyileşme gecikir. Ayrıca midenin asidik salgı yapan bezlerini uyararak salgı yapmasına neden olur. Aspirin mide mukoza tabakasına zarar verir. Ayrıca alkol kullanımı, yüksek dozda kor- tikosteroid kullanımı ve stres de ülser oluşumunda rol oynar. Bazen genç yetişkin insanlarda görülse de sıklıkla orta yaş ve üstü kişilerde ortaya çıkan, iyileşse bile tekrarlayan tipte bir rahatsızlıktır. Başlama nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, aylar süren bir hastalık döneminden sonra iyileşme olur. Hasta iyileşse de yeniden peptik ülser olmaya yatkındır.

Belirtiler

Birçok peptik ülserli hastada midede yanma ve ağrı oluşmaktadır. Ülserin en sık görülen bulgusu olan ağrı; kamın üst kısmında, iki kaburga yayı arasında ve göğüs kemiğinin alt ucu ile göbek arasında genellikle avuç içi ile ifade edilen bir bölgede hissedilen künt bir tarzdadır. Ağrı, ezilme, kazınma veya yanma şeklinde de olabilir, sırta iki kürek kemiğinin araşma ve karnın yan taraflarına yayılabilir. Gece uykudan uyandırabilir. Ağrı ile birlikte bazen bu- lanü ve kusma olabilir. Ağrı 15-20 dakikadan birkaç saate kadar değişen bir süre devam edebilir. 
 
Aç kalma sonrasında başlayabilir. Genellikle gıda veya antiasit alımı ile hafifler veya geçer. Bu nedenle hastalar sık yemek yeme ihtiyacı duyabilirler. Mide ülseri olan hastalarda ağrı, yemek sonrasında artma gösterebilir, şişkinlik ve gaz yakınması daha belirgin olabilir. Yiyecek ya da asidin etkisini azaltıcı olan maddeler ağrıyı azaltır. Az sayıdaki hastada ise kanama görülebilir. Aşağıdaki belirtiler de ülserin habercisi olabilir:Bulantı ve bununla birlikte kusma görülmesi, kilo kaybı, şişkinlik ve geğirme. Aynca hastaların üçte birinde kanama görülebilir. Bu kanamalar hayati tehlikeye yol açabilecek kadar şiddetli olabilir, daha az sayıdaki hastada ise perforasyon (delinme) görülebilir.
 
Tedavi: Ülser tedavisinde ilk basamak mide asidinin azaltılmasıdır. Asit salgılanması baskılandığında, asit ortamda aktif hale gelebilen bir enzim olan pepsin de inaktive edilmiş olur. Günümüzde mide asit salgısını güçlü bir şekilde baskılayan ilaçlar sayesinde ülser tedavisi oldukça başarılı bir şekilde yapılabilmektedir. Asit salgısının azaltılması yarımda, ülser tedavisinde ikinci yapılması gereken şey midelerinde H.Pylori saptanan hastalarda bu bakterinin tedavi edilmesidir. Bu tedavi genellikle en az iki çeşit antibiyotik içeren 1 veya 2 haftalık tedavi rejimleri kullanılarak yapılır. H.Pylori tedavisi özellikle ülser nüksünün önlenmesi bakımından önemlidir. Tek başma bakterinin tedavi edilmesi ülser tedavisi için yetersizdir, ülserin iyileşmesi için mide asidinin yeterli bir süre baskılanması da gerekir (genellikle 6-8 hafta). Mide ülserlerinde uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç duyulur. 
 
Ülser saptanan hastalarda aspirin ve /veya antiromatizmal ilaç kullanımına ara verilmesi gerekir. Bu ilaçlar çok gerekli olduklarında ancak doktor kontrolünde kullanılabilir. İlaç tedavisi sürerken hastaların yaşam tarzlarında, sigaranın kullanımının sonlandınlması ve alkol tüketiminin azaltılması gibi bazı değişiklikler yapılması uygun olur. Sigara kullanmaya devam eden hastalarda ülser daha sık tekrarlamaktadır. Acılı, baharatlı, asitli ve kafein içeren gıda ve içecekler ve alkol ülserin aktif olduğu dönemlerde şikâyetlerin artmasına sebep olabileceği için tedavinin erken dönemlerinde tüketilmeleri kısıtlanabilir. 
 
Bunun dışmda ülserli hastada özel bir diyet uygulamak gerekmez. Süt içmeyi seven hastaların günde 1-2 bardak süt içmelerine izin verilebilir. Sütün tedavi amacıyla sık aralıklarla içilmesi sakıncalıdır. Stresli bir yaşam süren hastalarda stresin azalmasma yönelik yaklaşımlar tedavide yardımcı olabilir. Cerrahi tedavi günümüzde ancak übbi veendoskopik tedaviye cevap vermeyen kanama, tıkanma ve delinme gibi komplikasyonlar ortaya çıktığında uygulanmaktadır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp