orta kulak hastalıkları isimleri

Orta Kulak İltihabı

Daha çok çocuklarda görülen bu iltihabi rahatsızlık kulağın, kulak zarının arkasında yer alan orta kulak bölümünde genellikle bir üst solunum yolu enfeksiyonunu takiben ortaya çıkar. Ağrı, ateş, kulakta dolgunluk hissi, işitme de azalma ve kulak akıntısı gibi belirtiler verir. Hastalığın başlangıcında kulak zarında kızarıklık, giderek bombe bir görünüm ve zardaki delinmeyi takiben de koyu kıvamlı sarı-yeşil renkli iltihabi akıntı görülür. Nezle, grip, sinüzit gibi burun tıkanıklığı ile giden hastalıkların uzun sürmesi durumunda, bazen de burun tıkalı iken suya dalma, uçakla yolculuk gibi aktiviteler sırasında kulakta acıma ve ateşli hastalık başlayabilir. Yeni başlayan, akut iltihaplarda tıbbi tedavi gayet başarılı sonuçlar verir ve on günlük bir antibiyotik ve dek onjestan tedavi ile hastalar şifa bulur. Bazen hastalığı teşhis eden hekimler, tıbbi tedavi ile ateşin düşürülemediği durumlarda kulak zarına çizik atma anlamına gelen "parasentez" işlemini gerekli görürler. Kulak hekimi tarafından çizikten akıtılan cerahat bir aspiratör yardımı ile emilerek, zardaki gerginlik giderilir ve çocuğun ateşi düşer, ağrı hafifler.

Çocuklarda sık görülen bir orta kulak rahatsızlığı da sıklıkla okul öncesi çağda yer alan "geniz bademciği"nin aşırı büyüklüğü ya da iltihabına bağlı gelişen "seröz otit"dir. Burada orta kulağı havalandıran östaki tübünün geniz tarafındaki ağzı lenfödem ile tıkanmış ve orta kulak havasız kalmıştır. Havasızlık kritik boyutlara gelince; vakum etkisiyle orta kulağa kanın sıvı kısmı sızar ve orada göllenir. Bu sıvı birikimi ağrı ve ateşe neden olmamakta, ancak çocuklarda genellikle her iki kulakta da hafif derecede işitme kaybına yol açmaktadır. Bu durumu aileler; "çocuklarının arkadan seslenildiğinde duymadığı", "televizyonu çok yakından seyrettiği ya da herkes normal duyarken sesini açtığı" şeklinde ifade eder. Bu durum okul çağında ders başarısızlığına, çocuğun hırçınlaşmasına sebep olabilmektedir, işitme kaybının tek taraflı olduğu vakalarda bu durum kolayca ailenin gözünden kaçabilir. O nedenle burun tıkanıklığı sürekli olan, ağzı açık ve hırıltılı uyuyan ve yastığına salyası akan çocukların geniz bademciği ve seröz otit yönünden incelenmesinde yarar vardır

Bu rahatsızlığın tedavi edilmediği durumlarda; kulak zarı incelmekte, gerginliğini kaybedip havasızlığa dayanamayarak çökmekte ve nihayet müzmin orta kulak iltihabına ve ağır işitme bozukluklarına neden olmaktadır. Sonuçları itibariyle böylesine önemli bir rahatsızlığın teşhisinde hekim muayene yanında "timpanogram" denilen basınç testini yapar ve havasızlığın boyutlarını saptar, tıbbi tedavinin başarısız kaldığı durumlarda: cerrahiye başvurulur. Önce rahatsızlığa sebep olan geniz bademciği alınır ve aynı seansta her iki kulak zarı çizilerek biriken sıvı dışarı emilir ve açılan deliğe havalama tüpü takılır. Ortalama 1 mm iç çapı olan bu tüpler havalanmayı temin ederek, östaki tüpünün çalışmasını sağlar. Ortalama 6 ay yerinde kalan tüpler zamanı gelince kendiliğinden atılırlar. 1 yıldan uzun kalması genelde istenmez ve bu süre sonunda hekim tarafından kolayca çıkarılır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp