Mikroorganizma Nedir

Mikroorganizma Nedir

Mikroorganizmaların (mikroplar) gıdalar için üç farklı önemi vardır: I. İstenen mikroplar gıda üretiminde kullanılır (örn. alkol, peynir, yoğurt, tuzlama lahana). 2. Çevre mikroplan hava yoluyla gıdalara geçer, burada çoğalır ve gözle görülür çürümeye neden olur (A). 3. Hastalık bulaştırıcı mikroorganizmalar, hijyen yetersizliğinde gıdalara geçer. 1992 yılında Almanya'da 246.600 enfeksiyonlu mide-bağırsak hastalığı vakası bildirimi olmuştur. Bildirilmemiş vakaların toplamı ise bu sayının 10-15 katıdır. Bu tip enfeksiyonların önüne geçmek için, kolay bozulabilen gıdaların hijyenik ortamlarda saklanması gerekir.Sıcaklığın Üremeye EtkisiMikroplar için ideal üreme sıcaklığı 25-40°C arasıdır. 200 patojen mikrobun bulunduğu bir ortamda oda sıcaklığında 100.000'in üzerinde mikrop ürer (C). Üreme, buzdolabında yavaşlar: 70°C'de birçok bakteri 10 dakika içinde ölür.

Bir mikroorganizma (Yunanca mikrós; "küçük" ve ὀργανισμός, organismós; canlı "organizma"'dan gelmektedir.) veya mikrop (genellikle çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük anlamında) mikroskobik bir organizmadır. Mikroorganizmaları inceleyen, Anton van Leeuwenhoek'un kendi tasarımı olan bir mikroskop kullanarak 1675'de mikroorganizmaları keşfetmesi ile başlayan bilim dalına mikrobiyoloji denir.

Mikroorganizmalar çok çeşitlidir. Bu tanımlama bakterileri, mantarları, arkeaları, protistleri, mikroskobik bitkileri (Yeşil algler denen); ve plankton, planarya ve Amoeba gibi mikro hayvanları da içine almaktadır. Bazıları virüsleri mikroorganizmaların içine dahil etse de, bunlar canlı olmayan olarak da kabul edilmektedir. Mikrorganizmaların büyük kısmı tek hücreli olsa da, bu hepsine genellenemez çünkü bazı çok hücreli organizmalar mikroskobik olurken bazı tek hücreli protistler ve bakteriler, Thiomargarita namibiensis gibi makroskobiktir (çıplak gözle görülebilmektedir).Mikroorganizmalar, biyosfer'in akar su olan her yerinde, aynı zamanda okyanus tabanındaki sıcak su kaynaklarında, atmosferin üst tabakalarında ve yerkabuğunun iç kısımlarındaki kayaların derinliklerinde yaşamaktadır.Mikroorganizmalar, saprotrof olarak iş gördükleri için ekosistemlerin besin çemberinde çok önemlidirler. Bazı mikroorganizmalar azot tutabildikleri için, azot döngüsünün en değerli parçalarıdır ve son çalışmalar havadaki mikroorganizmaların yağış ve havanın oluşumunda etkili olabileceğini göstermektedir.

Mikroplardan aynı zamanda biyoteknoloji ile hem geleneksel besin ve yiyecek hazırlama yöntemlerinde hem de genetik mühendisliğine dayalı modern teknolojilerde yararlanılmaktadır. Ancak patojenik mikroorganizmalar zararlıdır çünkü onlar milyonlarca insan, hayvan ve bitkinin ölümüne neden olacak şekilde diğer organizmalara girer onların içinde çoğalırlar
 
Bakteriyel Bulaşma
 
Bakteriyel bulaşma, gıda enfeksiyonları (mikroplar vücutta çoğalmaya devam eder) ve gıda zehirlenmeleri (bakteri zehirleri vücuda etki eder) gruplarına ayrılır (D).Stafilokoklar hijyenin yetersiz olması durumunda damlacık enfeksiyondya burun-boğaz yolundan veya irinli yaralardan gıdalara bulaşır. Zehirlenmenin nedeni bakteri duvarında bulunan enterotoksinlerdir. Bunlar ancak 70- 80°C'de birkaç saat ısıtmayoluyla öldürülür. Et, salam-sucuk, süt ve yumurtalar stafilokokların üremesi için elverişli ortam sağlar.
 
Esherichia colfye (kolibasili) genellikle insan bağırsağında rastlanır. Çevredekiyüksekyoğunluk, dışkıdan kaynaklanan kirlilike bir işarettir. Enterohemorejik E. Coliye (EHEC) özellikle dikkat edilmelidir; çünkü bu bakteriler kalın bağırsakta hasara (hemorejik kolit) ve kronik böbrek hasarına (hemolitik üremik sendrom) yol açar. Bunun temel nedeni yeteri kadar ısıtılmamış (70°C'den düşük) sığır eti ve çiğ süttür. Salmonella basilinin 2.000'in üzerinde uyaran türü vardır. Sağlıklı bir canlının hastalanması içinyaklaşık I milyon basil gereklidir. Endüstriyel hayvancılık, kasaplık hayvanların büyük bölümünün salmonella taşıyıcısı olmasına yol açmıştır. Kümes hayvanları ve yumurtalar salmo- nelladan çok etkilenmektedir. 
 
Yiyecek pişirildiğinde bakteri ölür. Çiğyumurtaylayapılanyiye- cekler en büyük tehlikeyi oluşturur. Hastalanmanın nedeni bir bakteri zehiridir (endotoksin). Clostridium Botulinum doğada serbest olarak bulunan ama sadece havasız ortamlarda (anaerob) gelişebilen bir bakteridir. Özellikle iyi konserve edilmemiş et ve salam-sucuk ürünleri İle üretimi gerektiği gibi yapılmamış proteinli gıda konservelerinde çoğalır. Botulinus zehirleri (bilinen 8 farklı toksin bulunmaktadır) 5 dakikalık bir pişirme süresi İçinde parçalanır. Zehirler felce neden olur. Ölümcül doz 0,1-1 |lg arasındadır. Nitritli salamura tuzu, bakterinin çoğalmasını engeller.
 
Listeria çoğunlukla çiğ sütte, peynirde ve bu bakterinin bulaştığı hayvanların çiğ etlerinde bulunur. Listeria enfeksiyonları seyrek olarak grup hastalıklar olarak görülür. Bu bakteriler çoğunlukla ateş gibi genel hastalık belirtilerine yol açarken direnci düşük kimselerde ağır enfeksiyonlara neden olur.
 
Mantar Enfeksiyonları
 
Küf mantarları (E), gıdalarda hücre genişlemesine (miselyum) neden olabilir. Bazıları ağır hastalıklara yol açan zehirli maddeler üretir. Tahıllarda görülen bir mantar hastalığı olan çavdar mahmuzu, önceleri ağır toplu zehirlenmelere (Antonius ateşi)yol açmaktaydı. Zehirlenme nedeni, eller ve ayaklardaki kan damarlarının daralmasına ve mide bulantısı İle kusma belirtilerinin görüldüğü fiziksel gerilime yol açan zehirli çavdar mahmuzu alkaloitleridir. Günümüzde tahıllar temizlenme sırasında çavdar mahmuzundan arındırılmaktadır.
 
Aspergillus flavus adı verilen küf mantarı, bilinen en güçlü kanseryapıcılardan olan aflatoksin maddesini üretir. Nemli ılık ortamlarda depola- nanyağlı tohumlar (fındık, tahıl, pirinç) aspergillus flavusun bulaştığı gıdaların başında gelir. Karaciğerde metabolize olan aflatoksinlerin meta- bolitleri hücrelerin genetik özelliğini değiştiren reaktif ürünlerdir. Almanya'da yüksek risk taşıyan gıdalar için izin verilen en yüksek aflatoksin değeri 10 pg/kg'dır. Yemlerle alınan aflatoksin, hayvansal gıdalara (süt. yumurta, et) bulaşabilir. Patulin. en çok çürük elmada ve elma suyunda görülen, kanser yapıcı ve sinirlere etki eden zehirli bir küf mantarıdır. Bu mantar, pişirme işlemiyle parçalanır. Meyve sularında kabul edilen en yüksek patulin değeri 50 pg/kg'dır.

Mikroorganizma Çeşitleri

Bakteriler
Bakteriler tek hücreli mikroorganizma grubudur. Tipik olarak birkaç mikrometre uzunluğunda olan bakterilerin çeşitli şekilleri vardır, kimi küresel, kimi spiral şekilli, kimi çubuksu olabilir. Yeryüzündeki her ortamda bakteriler mevcuttur. Toprakta, deniz suyunda, okyanusun derinliklerinde, yer kabuğunda, deride, hayvanların bağırsaklarında, asitli sıcak su kaynaklarında, radyoaktif atıklarda büyüyebilen tipleri vardır. Tipik olarak bir gram toprakta bulunan bakteri hücrelerinin sayısı 40 milyon, bir mililitre tatlı suda ise bir milyondur; toplu olarak dünyada beş nonilyon (5×1030) bakteri bulunmaktadır, bunlar dünyadan biyokütlenin çoğunu oluşturur. Bakteriler gıdaların geri dönüşümü için hayati bir öneme sahiptirler ve gıda döngülerindeki çoğu önemli adım, atmosferden azot fiksasyonu gibi, bakterilere bağlıdır. Ancak bu bakterilerin çoğu henüz tanımlanmamıştır ve bakteri şubelerinin sadece yaklaşık yarısılaboratuvarda kültürlenebilen türlere sahiptir. Bakterilerin araştırıldığı bilim bakteriyolojidir, bu, mikrobiyolojinin bir dalıdır.

Arkea
Arkeler, Arkea, veya Arkebakteriler, canlı organizmaların bir ana bölümüdür.

Yabancı literatürde bu gruptaki canlılar Archaea veya Archaebacteria, grubun tek bir üyesi ise tekil olarak Archaeum, Archaean, veya Archaeon olarak adlandırılır

Arkeler, Ökaryotlar ve Bakteriler, üç-saha sisteminin (İngilizce three domain system) temel gruplarıdır. Bakteriler gibi arkaeler de çekirdeği olmayan tek hücreli canlılardır, yani prokaryotlardır(prokaryotlar altı-alemli sınıflandırmada Monera olarak adlandırılırlar). İlk tanımlanan arkaeler aşırı ortamlarda bulunmuş olmalarına rağmen sonradan hemen her habitatta raslanmışlardır.

Bu üst krallığa ait tek bir organizma “arkeli” (Arkea’ye ait anlamında; İngilizce archaean) olarak adlandırılır, bu sözcük sıfat olarak da kullanılır.

Ökaryotlar
Ökaryotlar (Latince: Eukaryota), hücrelerinin yapısından dolayı beraber gruplandırılmış bir canlılar grubudur. Bilimsel sınıflandırmada Ökaryotlar, Bakteriler ve Arkeler, tüm canlıları kapsayan üç ana gruptur.

Ökaryotların tanımlayıcı özelliği genetik malzemelerinin zarla çevrili bir (veya birkaç) çekirdek içinde yer almasıdır. Bu nedenle kelime, Eski Yunanca eu, gerçek ve karyon, çekirdek sözcüklerinden türetilmiştir. Sıfat hali ökaryotiktir. Bakteri ve arkeler çekirdeksiz olduklarından beraberce prokaryot olarak adlandırılırlar (Eski Yunanca pro-, evvel ve karyon çekirdek sözcüklerinden). Çekirdeğin yanı sıra, ökaryotların mitokondri veya kloroplast gibi zarla çevrili çeşitli organelleri vardır, bu tür hücre içi karmaşık yapılar da prokaryotlarda bulunmaz.

Ökaryotların ortak bir atası olduğu için bir üst alem (domain) olarak tanımlanmışlardır. Üst alem sisteminde ökaryotların, prokaryotlara kıyasla, arkelerle daha çok ortak özellikleri vardır ve bu yüzden arkelerle beraber Neomura kladı içinde gruplandırılırlar.

Protistler
Protistler (Protista, bazen Protoctista), ayrışık (heterojen) bir canlı grubudur ve hayvan, bitki ya da mantar olarak değerlendirilemeyen ökaryot canlılardan oluşur. Protistler bilimsel sınıflandırma açısından âlem olarak değerlendirilse de tek soylu (monophyletic) değil, kısmi soylu (paraphyletic) bir gruptur. Protistler içinde değerlendirilen canlıların da görece basit yapılı (tek hücreli ya da ileri düzeyde özelleşmiş dokuları olmayan çok hücreli) olmak dışında ortak özellikleri pek yoktur.

Beslenmeleri fotosentez, absorbsiyon ya da fagositoz ile, çoğalmaları ise eşeyli ya da eşeysiz üreme ile gerçekleşen protistlerin hareketsiz olanları olabildiği gibi, kamçı, siller ya da yalancı ayaklarla hareket ederleri de bulunur. Yaklaşık olarak 60.000 yaşayan, 60.000 kadar da soyu tükenmiş fosil türü bilinmektedir.

Protistalar canlılar dünyasının ökaryot hücreli en ilkel organizma grubudur. Çoğunlukla tek hücre halinde yaşamakla birlikte koloni halinde yaşayanları da vardır. Protistalar kamçılılar, silliler, kökayaklılar, sporlular, cıvık mantarlar ve algler olmak üzere gruplara ayrılırlar.

Mikro Hayvanlar
Mantar
Mantarlar (Fungi), çok hücreli ve tek hücreli olabilen ökaryotik canlıları kapsayan bir canlılar alemi ve şapkalı mantarların tümüne halk arasında verilen genel addır.

Halk arasında küf, pas, rastık, maya, mildiyö, şapkalı mantar, kav mantarı, puf mantarı gibi çeşitli isimlerle anılan bütün mantarlar, mantarlar (Fungi) alemi içerisinde incelenirler. Latince Fungimantarlar, Fungus ise mantar anlamındadır.

Dünyanın heryerinde bulunurlar. Fazla nemli yerlerde daha çokturlar. Yeryüzünde 1,5 milyon kadar mantar türü olduğu düşünülmekte ise de günümüzde sadece 69.000 kadar türütanımlanmıştır. Çoğu insan, mantarların bitki olduğunu düşünmektedir, ancak mantarlar bitki değildir. Çünkü, mantarlar kendi besinlerini üretemezler.

Bitkiler
Bitkiler (Plantae), fotosentez yapan, ökaryotik, ağaçlar, çiçekler, otlar, eğreltiotları, yosunlar ve benzeri organizmaları içinde bulunduran çok büyük bir canlılar alemidir

Mikroorganizma Hastalıkları

İçtiğimiz suda yediğimiz yiyeceklerde soluduğumuz havada gözümüzle göremeyeceğimiz kadar küçük mikroskobik canlılar bulunabilir. Çıplak gözle görülemeyen tek hücreli mikroskobik canlılara mikroorganizma adı verilir. Yoğurtpeynir sirke yapımında; bağırsaklarımızdaki B ve K vitamininin oluşmasında rol oynayan yararlı mikroorganizmaların yanında hastalık etkeni olan zararlı mikroorganizmalar yani mikroplar vardır.
Kızamık çocuk felci kolera grip uçuk Hepatit B AİDS verem gibi birçok hastalığın sebebi mikroplardır. Hastalığa yol açan zararlı mikroorganizmalar virüs ve bazı bakterilerdir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp