Meme Kanserinde Tanı

Meme Kanserinde Tanı :

 Meme Kanseri Tanı 


Diyelim memede bir şişlik var, ağrılı ya da ağrısız ve doktora muayeneye gidildi, muayene esnasında mutlaka belden yukarısının tamamen çıplak mı kalması gerekir? Bu durum bazı kadınların doktora gitmesini engelleyebiliyor. 
 
— Muayene için hastanın belden yukarısının mutlaka çıplak olması gerekir; ister doktorun muayenesinde olsun, ister kendi kendine muayenede olsun. Belden yukarısının çıplak olmadığı durumlarda muayene yanlış ve eksik yapılıyor demektir. Gerçek muayene için belden yukarısının tamamen çıplak olması mutlak gereklidir.Bunun sebebi ise meme dokusunun göğsün ortasındaki “iman tahtası” denilen kemikten, dış tarafta ön koltuk altı çizgisine kadar yukarıda köprücük kemiğinden aşağıda meme altı çizgisine kadar uzanmasıdır. Ayrıca koltuk altlarını muayene etmeden, o meme muayenesi tamamlanmış sayılmaz.Hekimin, hastanın mahremiyetine sonsuz derecede saygı duyduğu hatırdan çıkarılmazsa, hasta kendini güven içinde hekimine emanet edebilir. Aksi takdirde bazı belirtiler gözden kaçırılabilir ki bu ortaya çıkabilecek en kötü sonuç olacaktır.
 
 Sadece muayene ile meme kanseri teşhisi konulabilir mi?— Sadece muayene ile meme kanserinin teşhis edildiği durumlar da olabilir, ama bunlar istisnai durumlardır. Tek başına muayene, tek başına mamografi veya tek başına kendi kendini muayene gibi alternatifler hep bir tarafı eksik kalmış yöntemlerdir.O nedenle de kendi kendini muayene, cerrahın muayenesi ve gerektiğinde ultrason, mamografi gibi görüntüleme yöntemlerinden asla vazgeçilmemelidir.
 
 “Meme kanseri” teşhisinin konulabilmesi için başka hangi yöntemler kullanılıyor? Mesela memeden parça alımı yapılıyor mu ve bu mutlaka gerekli midir?— Cerrahın muayenesi en önemli aşamalardan birisi, ancak beraberinde gerekirse ultrason ve mamografi de yapılabilir. Bazen mamografinin de yeterli olmadığı durumlarda MR gibi yöntemlere başvurulabilir. “Parça almak,” yani “biyopsi” ise gerektiğinde asla kaçınılmaması gereken bir yöntem.Aslına bakarsanız, özellikle şüpheli durumlarda kesin sonuca sadece biyopsi ile ulaşabiliyoruz. O yüzden biyopsi yaptırmaktan rahatsız olmamak gerekiyor. Ancak bu, “her meme hastasına biyopsi gereklidir” anlamına gelmez. Öncelikle doktora güven duymak, hem muayene aşamasında hem de ileri tetkik ve tedavi aşamalarında en önemli faktör.
 
Bazı kadınlar, meme kontrolünde herhangi bir şey çıksın ya da çıkmasın ilgili bölüme gitmeden ve herhangi bir doktora danışmadan meme ultrasonu ve mamografi çekti- rebiliyorlar. Özellikle şimdi Aile Sağlığı Merkezleri var ve buralarda herhangi bir ücret ödemeden bu tür testleri yaptırmak mümkün. Bu konuda ne söyleyebilirsiniz?
 
— Belki de bu söyleşinin tüm temelini bu soru oluşturuyor, çünkü hakikaten karşımıza böyle hasta sık geliyor; çoğunlukla da geç kalmış olarak. Herhangi bir görüntüleme merkezinde ultrasonunu ve/veya mamografisini çektiriyorlar, sonra da bir cerraha göstermeden kaldırıp bir kenara koyuyorlar. “Neden çektirdiniz” diye sorduğunuzda, genelde “her yıl çektirmem gerektiği için” yanıtını alıyorsunuz. “Peki, bunu bir uzman gördü mü” sorusunun yanıtı ise “hayır” oluyor.Sanırım burada biraz evvel bahsettiğiniz “doktora çıplak görünme” kaygısının da etkisi var. 
 
Filmi çektirmekle bütün sorunun çözüldüğüne inanıyorlar. Hâlbuki gerçek bir taramanın üç ana basamağı var: Kendi kendini muayene, cerrahın muayenesi ve görüntüleme. Daha ileri tetkikler gerek görüldüğünde yapılacaktır.Bahsettiğiniz Kadın ve Aile Sağlığı Merkezleri’nde uygulama aslında ideale yakın. Memesini kontrol ettirmek için başvuranları öncelikle bu konuda eğitim almış bir pratisyen hekim, bazen de aile hekimi muayene ve kontrol ediyor. Daha sonra eğer gerekli ise ultrason ve/veya mamografi istiyor. Çekilen bu filmler hastaya veriliyor, ancak filmlerin raporları görevliler tarafından doktora tekrar girmeden önce hastaya veriliyor. Doktor sonuçları inceleyip, hastanın risk faktörleri ve muayene bulgularına göre önerilerde bulunuyor. Gerektiğinde hastayı bir meme cerrahına veya genel cerraha yönlendiriyor.Zaten aklımızdan çıkarmamamız gereken bir konu var: Tarama veya kontrol etmek, kanser olmayı engellemez, ama erken yakalanmasını sağlar. Bu da tedavi seçeneklerini artırır, tedavi şansını ve sonuçta da daha uzun ve konforlu bir yaşam şansını verir.
 
Meme Tarama Programı nedir? Nastl uygulanır?— “Tarama” herhangi bir şikâyeti olmayan kişilerde kanser gibi hastalıkları saptamak için kullanılan muayene ve tetkikleri kapsayan bir deyim. Birçok Avrupa ülkesinde ve Amerika Birleşik Devletleri’nde meme kanserinin erken tanınmasına yardımcı olmak üzere meme tarama programları geliştirilmiş durumda.Ülkemizde de Sağlık Bakanlığı bünyesinde Sağlık Bakanlığı olarak, WHO’nun “Herkese Sağlık Programı” hedefleri doğrultusunda “Kanser Erken Teşhis ve Tarama Merkezleri Projesi” hayata geçirildi ve tüm illeri kapsamak hedefiyle çalışmalarına devam etmekte.Bu programların “doktor muayenesi” ve “mamografi” olmak üzere iki ana parçası var.
 
 Sadece memesinde herhangi bir sorun olduğunu düşünen kadınlar mı doktora başvurmalı, yoksa sorun olsun ya da olmasın her kadın düzenli aralıklarla kontrollerini yaptırmalı mı?— Amerikan Kanser Derneği herhangi bir şikâyeti olsun- oimasın, 20-30 yaş arasındaki kadınların her üç yılda bir, 40 yaşından sonra ise her yıl düzenli olarak doktora başvurarak meme muayenesi yaptırmasını öneriyor. Daha önce de bahsettiğim gibi Türkiye’de meme hastalıkları meme cerrahları ve genel cerrahlar tarafından takip ediliyor. Mamografi ise her kadının 40 yaşından itibaren iki-üç yılda bir, 50 yaşından sonra ise her yıl düzenli olarak yaptırması ve sağlığı elverdikçe tüm hayatı boyunca devam etmesi gereken bir tetkik olarak öneriliyor.
 
 Doktor mutlaka meme kontrolü yapmalı mı, yoksa mamografi ve ultrason yeterli mi?— Bir cerrahın sadece ultrasona veya mamografiye veya bunların raporlarına bakarak karar vermesi düşünülemez. Evrensel hasta değerlendirmesinin esasları; öncelikle hastanınhastalığının hikâyesinin alınmasını, sonrasında da ayrıntılı bir muayene yapılmasını gerektirir. Ultrason, mamografi, kan tahlilleri, biyopsi gibi işlemler yardımcı muayene yöntemleridir. Ancak hastanın hikâyesi ile muayenesinden sonra gerekli olanlar istenir.Bu nedenle cerrah hastasını mutlaka muayene edecek ve sonrasında da gerekli gördüğü tetkikleri isteyecektir.
 
 Birçok kadında âdet döneminde memede sertleşmeler meydana geliyor. Rahimde oluşan iyi huylu kistler gibi memede de oluşan iyi huylu kistler var mı? Bunları nasıl ayırt edecekler?— Memelerde de tıpkı rahimdekiler gibi iyi huylu yani selim kistler vardır. Zaten tarif olarak bakacak olursak kist “içi sıvı dolu kesecik” anlamına geliyor. “Meme kisti” denildiğinde akla selim kitleler gelir. Bunların kanserleşme riskleri de oldukça azdır.Özellikle âdetten önceki birkaç günlük dönemde memelerde geçici bir ödem oluşuyor. Bu büyümeye bağlı olarak zaten var olan şişlikler ve memenin doğal yapısındaki düğümler (nodüller) ele daha da büyümüş olarak gelebilir. Benzer şekilde ele gelmeyecek kadar küçük şişlikler de ele gelecek kadar büyüyebilir.Burada önemli olan, âdet bittikten sonra bu şişliklerin küçülmesi veya kaybolması. Eğer kendi kendine aylık kontroller ve yıllık doktor ziyaretleri aksatılmazsa, bu şişliklerdeki farklılıkları kolaylıkla ayırt etmek mümkün..

MEME KANSERİNİN BELİRTİLERİ


* Meme dokusunda ele gelen sertlik
*Meme derisinde kalınlaşma ve kızarıklık
*Meme başında iyileşmeyen yaralar
*Meme başından kanlı akıntı
*Koltuk altında ele gelen sertlik

Günümüzde yıllık mamografi konrollerini yaptıran kadın popülasyonunda,hastalığın teşhisi yukarıdaki belirtilerin hiç biri oluşmadan konulabilir hale gelmiştir.Memede klinik belirtilerin oluşması için geçen süre orlama minimum 3-5 sene civarındadır.

Belirtiler oluşmadan yani sadece mamografik değişikliklerle saptanan meme kanserinde tedavi başarısı %90-99 civarındadır.Halk arasında erken teşhis olarak tanımlanan bu durumda hastaya yapılan cerrahi tedavi minimuma indiği gibi kemoterapi tedavisi de genelde gerekmemektedir.

Sonuçta bilinçli kadın popülasyonunda aslında meme kanseri korkulmaması gereken ve tedavi edilebilen bir hastalık haline gelmiştir.

Meme Kanseri Nedenleri


En sık görülen tipi süt kanallarında başlayan ductal carsinom dur.Diğer bir tipide lobuler carsinom dur.Göğüs kanserinin birçok tipi için sebep bilinmemektedir.

Kısa bir süre önce yapılan çalışmalar BRC1 ve BRC2 adlı iki genin göğüs kanserinin ailevi tipinden sorumlu olabileceğini göstermiştir.Şişmanlık, erken menarş ve çocuk doğurmamış veya geç doğurmuş olmak riski arttırmaktadır.Erkeklerde de kadınlar kadar sık olmasa bile görülme olasılığı vardır.İstatistiklere göre her 8-9 kadından birinde hayatının herhangi bir döneminde göğüs kanseri gelişmektedir.

30 yaşından sonra risk artmaktadır.Göğüs kanseri teşhis edilen kadınların ortalama yaşı 60 dır.Gelişmiş ülkelerde (japonya hariç) daha fazla, az gelişmiş ülkelerde daha az görülmektedir.Amerika 'da yapılan araştırmalarda beyazlarda (özellikle Kuzey Avrupa kökenli olanlarında) görülme oranı beyaz olmayan ırklardan daha fazla olduğu gösterilmiştir.

Risk faktörler:
• Annesinde veya kardeşinde göğüs kanseri hikayesi olanlar
• Yumurtalık kanseri,kalın barsak kanseri,uterus kanserleri
• Erken Menarş (12 yaşından önce adet kanamasının başlaması)
• Geç Menapoz (55 yaşından sonra)
• 30 yaşından sonra hamile kalmak veya hiç hamile kalmamak
• Radyasyona maruz kalmak
• Postmenapozal östrojen tedavisi ve doğum kontrol hapı kullanımı (Yapılan son çalışmalar böyle bir riski doğrulamamaktadır.)
Bazı çalışmalar göğüs kanserinin bazı tiplerinde diyetin etkili olduğunu göstermiştir.Çok yağlı yiyen bayanlarda daha sık görülmektedir.Yaşlı ve şişmanlarda görülme olasılığı artmaktadır.Bazı bilim adamları az yağlı, dengeli ve sebze-meyve ağırlıklı diyetin ve kilonun korumasının riski azalttığını öne sürmektedirler.Alkol kullanmak ta riski arttırmaktadır.

Bulgular:
• Kendi kendine göğüs muayenesi ile göğüste görülen kitle ve şekil değişikliği(genellikle ağrılı, sert ve sınırları belirsiz bir kitle)
• Koltuk altında kitle
• Anormal Meme başı akıntısı.Genellikle kanlı veya kirli sarı akıntı.İltihap benzeri akıntı.
• Göğüste meme başı ve areola civarında renk değişikliği ve ciltte çekilmeler.
• Meme başında şekil değişikliği, çekilmeler
• Sadece bir göğüste rahatsızlık
• Sadece bir göğüste büyüme
• Kemik Ağrıları
• Kilo Kaybı
• Kolda şişlik
• Göğüs ağrısı

Belirtiler ve tetkikler:
• doktor tarafından hastanın kendi kendine yaptığı meme muayenesindeki bulgular değerlendirilerek iyi huylu-kötü huylu kitle ayrımı için ön fikir alınır.
• Mammografi kitlenin tanımlanmasında yardımcıdır.
• Termografi kitlenin tanımlanmasında yardımcı olabilir.
• Meme başı aspirasyon materyali veya kitle biyopsisi kistik veya solid kitleyi, ayırt etmede yardımcı olabilir.
• Kitlenin bir kısmı alınarak yapılan cerrahi biopsi tanı da yaralıdır.

Evreleme:
1. Tümör çapı 2cm den az, nodül yok, uzak metastaz yok
2. Tümör çapı 5cm den az, nodül fixe değil, uzak metastaz yok
3. Tümör çapı 5cm den büyük, cilt veya göğüs duvarına yapışıktır.Supra klavikular nodüller vardır, uzak metastaz yok
4. Uzak metastaz oluşmuştur.
Bunlardan başka CEA (carcinoembryonic antigen) testi ve göğüs rontgeni gibi araştırmalar gerekebilir.

Tedavi:
• Lokal Tedavi:Lumpektomi.mastektomi parsiyel, total veya koltuk altı lenflerini de içeren radikal) ve radyasyon tedavisi direk olarak tümoer yönelik tedavilerdir.
• Sistemik Tedavi:Kemoterapi ve Hormon tedavisi
Hastaların çoğunda cerrahi tedavi, radyasyon tedavisi,kemoterapi ve/veya hormon tedavisi kombinasyonu uygulanır.Genellikle iyileşebilir meme kanserlerinde aksiller diseksiyon ile birlikte parsiyel mastektomi ve radyasyon tedavisi en çok önerilen tedavidir.

Hastalığın gidişi:
Uygun tedaviyi alan hastalarda beş yıllık yaşama oranı:
• Evre 1:% 85
• Evre 2:% 66
• Evre 3:% 41
• Evre 4:% 10

Komplikasyonlar:
Akciğer ,karaciğer, kemik gibi uzak yerlere metastazlar yapabilir. Lenf nodlarında tutulum yoksa total mastektomi ve aksiller diseksiyondan sonra yerel yineleme oranı % 5, nodlarda tutulma varsa % 25 dir.
• Hangi durumlarda tıbbi yardım almalıdır?
Eğer göğüs kanserine ait herhangi bir belirti varsa
• 40 yaş veya üzerinde iseniz ve henüz hiç mammogramınız yoksa
• 35 yaşın üstünde iseniz ve anneniz veya kızkardeşinizde göğüs kanseri, uterus kanseri,endometrium kanseri, ovarium kanseri, kolon kanseri hikayesi varsa
• Kendi kendinize yaptığınız meme muayenesinde şüpheniz varsa
• Mutlaka profesyonel tıbbi yardım almalısınız.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp