Lohusalık Dönemi Ve Emzirme

Lohusalık Dönemi Ve Emzirme :

Lohusalık ve emzirme dönemi bir kadının en özel dönemlerinden biridir. Doğumdan yeni çıkmış olan fizyolojide mutlu bir yorgunluk vardır. Bu dönemde anne ve bebeğin ilişkisi hala çok yoğundur. Anne sütünün en önemli gıdalardan biri olduğunu ve bu gıdanın bebeğin bedensel ve ruhsal gelişimi için çok önemli bir yapıtaşı olduğunu özellikle vurgulamak gerekir. Yapılan araştırmalar, anne sütünün formülünün bebeğin hastalık durumuna veya ihtiyacına göre değişebildiğine işaret eder. Bu nedenle, bu dönemde bebeklere sütün kalitesini artırarak maksimum fayda sağlamak için beslenmeye ve bazı kurallara çok dikkat etmek gerekir.

Bitkisel takviyeler: çoğu takviye anne sütüne geçtiği için bu dönemde ilaç kullanmayı önermiyorum.

Bitki çayları: ısırgan ve rezene bu dönemde içilebilecek en yararlı iki çaydır. Günde 2 fincan ısırgan çayı ile 4-5 fincan rezene çayı içmek sütün kalitesini ve miktarını artırır.

Baharatlar: bu dönemde fazla baharat kullanmak, hem sütün kokusunu olumsuz etkileyip bebeği zorlayabilir, hem de özellikle fazla acılı baharatlar sütü n azalmasına yol açabilir. Bu dönemde tarçın, gülsuyu, dereotu, fesleğen, maydanoz, limon, tuz, esmer şeker kullanılabilecek enuygun baharatlardır.

Beslenme ve genel olarak dikkat edilmesi gerekenler: günde ekstradan en az 2 litre su içilmelidir. Bu dönemde genel olarak daha sulu beslenilmelidir. Süt, meyve suyu, sebze çorbası, domates suyu, boza, limon, zeytinyağlı yemekler bu dönemde faydalıdır. Soya fasulyesi, hem sütün

Bol olmasını sağlar hem de bebeğin zekasının gelişimi için çok yararlıdır. Soyayı hem fasulye, hem filiz, hem de tofu halinde boka tüketmeye gayret edin. Hatta, eğer soya sütü bulabilirseniz özellikle içmelisiniz çok etkili ve yardımcıdır.

Bunların dışında, her iki memeye bir parça susamyağıyla dairesel hare ketlerle yumuşakça masaj yapmak, meme dokusunu rahatlatır ve süt gelmesini kolaylaştırır. Tabii ki sütün artması için en önemli uyarıcı, anne ve bebeğin sevgi dolu temaslarıdır. Annenin, bebeğini kucağına alıp sevmesi, onu koklaması, ona kokusunu vermesi ve zamanı geldiğinde düzenli emzirmesi bebeğin her türlü gelişimi için gereklidir. Anne ve bebek arasında halen tıbbın tam olarak saptayamadığı çok hassas bir haberleşme sistemi ve enerji alışverişi vardır. Burada çok üst bir teknoloji devreye girer. Hatta çocuğun hastalık durumuna veya ihtiyacına göre sütün yapısı değişebilir. Her bebek için en doğru besin annesinin sütüdür. Eğer olanak varsa bir yıl ama en azından altı ay bebeğe anne sütü verilmelidir. Meslek yaşamımda bana ilginç gelen gözlemlerimden birde, sezaryenle dünyaya gelen ve hemen hazır mamalara geçen çocuklar da ileri yaşlarda alerji ve çeşitli hastalıklara yakalanma riskinin daha yüksek olmasıdır. Kim bilir, belki de doğanın teknolojisine güvenmek ve doğal süreçleri kendi akışına bırakmak daha doğrudur. Tabii ki bu her şeyin olağan tıbbi akışında gittiği durumlarda geçerlidir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp