Kronik Ülser

Kronik Ülser Hakkında Genel Bilgiler

Ülser, Deri ya da Mukoza Üzerinde Gelişerek Altındaki Dokularıda Etkileyen Açık Yaralara Denir.Ülser Hastalığı,Ülser Başlangıcı,Kronik Ülser,Ülser Hastalığının Tedavisi,Ülserin Sebepleri,Ülserin Teşhisi Gibi Ülser Hastalığı İle İlgili Merak Ettiğiniz Herşeyi Bulacağınız Yazımızı Okumanızı Tavsiye Ederiz..

Ülserler vücudumuzun herhangi bir yerinde olan, doku kaybıyla giden kronik yaralardır. Sindirim sistemi ülserleri de ağzımızdan başlayarak yemek borusu, mide, ince barsaklar, kalın barsaklar, herhangi bir yerde yer alabilir. Ancak biz ülserleri en sık midede ve onikiparmak barsağında, onikiparmak barsağı dediğimiz ince barsağın giriş kısmında görüyoruz. Ülserlerin oluşturduğu en sık şikayet halkımız tarafından mide ağrısı diye tanımlanır. Mide ağrısı karnımızın üst tarafında yer alan bir ağrıdır. Bu haftalar aylar veya günlerce sürebilir. Özellikle hastalarımız aç kaldığı zamanlarda, geceleri, tabi geceleri daha çok açlık meydana gelir. Bir sızı tarzında karnın, göbeğin üst bölgesinde bir ağrı duyduklarından bahsederler. Ve bu ağrı zaman zaman sırta vurabilir, yayılabilir veya karnın daha alt kısmına yayılabilir. Hastalar yemek yedikleri zaman ağrının bir miktar azaldığından bahsederler. Ağrı ile beraber görülen şikayetler arasında yanma, ekşime, bulantı, bazen ülserlerin oluşturduğu darlığa bağlı kusma, daha nadir olarak da ülser kanamaları ve bazen de delinmeleri görebiliyoruz.

En önemli nedenlerden biri midede veya sindirim sisteminde asit salgılanmasının arttığı durumlardır. Normalde asit midemizde gerekli olan bir fonksiyondur, çünkü proteinleri parçalayabilmek için asite ihtiyacımız vardır. Ancak bazı kişilerde birçok faktörden ötürü asit salgısının daha çok artmış olduğu görülmektedir. Bu duruma genetik yatkınlığın yol açtığı düşünülebilir, aynı zamanda hasta sinirsel yapısı itibarı ile sinirli, gergin biri olabilir, üç öğün düzenli yemek yenmemesi etken olabilir. Aspirin ve benzeri ağrı kesici ilaçların fazla kullanımı hem asit salgısını artırabilir hem de direk olarak mide duvarındaki koruyucu bariyerlere hasar vererek ülser oluşumuna yol açabilir. Bunlar arasında en önemli faktörlerden biri Helikobakter pylori dediğimiz bir bakteridir.

Bu bakteriyi yaklaşık yirmi yıldır tanıyoruz. Bundan daha önceki dönemlerde bu bakteri hakkında bilgimiz yoktu. Helikobakter pylori bir gram negatif bakteridir. Midenin duvarında yer alan mukus membran içinde yer alır. Normalde bulunabilir fakat hastaların bir kısmında gastrit oluşumuna, bir kısmında asit salgısının artmasına, bir kısmında da kronik ülser oluşumuna aynı zamanda da yıllar içinde kronik gastrit hadisesinin ilerlemesiyle mide kanseri oluşumuna yol açabilir.

Ülseri teşhis ettiğimiz zaman tedavide, hastaya mümkün olduğunca düzenli yemek yemesini öneriyoruz, kızartma ve yağlı yiyeceklerin yasaklandığı çok kesin diyetler artık uygulanmıyor, genel sağlığımızı korumak için zaten bu kurallara uymak gerekir. Önerilerimiz üç öğün düzenli yemek yenmesi, arada ara kahvaltısı alınabilir, aspİrin ve ağrı kesici ilaçlardan mümkün olduğunca uzak durmak, sigara ve alkolden uzak durulmasıdır. Bunun dışında asit salgılanmasını baskılayan ilaçlar kullanıyoruz ve Helikobakter pylori adındaki bakteriyi ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. En çok kullanılan tedavi yöntemi üçlü bir antibiyotik rejimidir, iki antibiyotikle beraber mide asidinin seklesyonunu baskılayan proton pompası iniptörü kullanılır. Hasta bu kombinasyonu sabah ve akşam olmak üzere en az bir hafta, tercihen 14 gün kullanmalıdır. Bu antibiyotik kombinasyonu bakteriyi mide ortamından uzaklaştırıyor çünkü bakterinin varlığı hem asit seklesyonunu arttırır hem de kronik dirençli ülser oluşumuna yol açar. Bakteri ortadan kaldırıldığı zaman hem gastrit hem de ülser bir daha gelmemek üzere iyileştirilmiş olur. Daha sonra bir ay kadar asit seklesyonunu bastıran ilaçlara devam edilir. Toplamda bir-bir buçuk aylık ilaç tedavisi ile mide ülserleri veya oniki parmak ülserlerini ortadan kaldırıyoruz.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp