kor pulmonale solunum yetersizligi

Kor Pulmonale Nedenleri : Kor pulmonale, akciğer damarlarında basıncın artmasından kaynaklanır. Bunun nedenleri arasında kronik bronşit ve amfizem gibi kronik obstrüktif (tıkayım) akciğer hastalıkları, akciğer hastalıkları, akciğer tüberkülozu, akciğer dokusunun (parenkima) hastalıkları, travma ya da ameliyata bağlı akciğer dokusu kaybı, akciğer yüksek tansiyonu, akciğer dokusunda bağdoku artışına (fıb- roz) neden olan hastalıklar (örneğin skleroderma), omurga bozuklukları (ki- foskolyoz), akciğerdeki hava keseciklerinde (alveol) hava azlığına neden olan aşırı şişmanlık ve solunum kaslarını etkileyen sinir-kas hastalıkları yer alır.

Kor pulmonale, akut ve kronik olmak üzere ikiye ayrılabilir. Seyrek görülen akut kor pulmonale, genellikle akciğer damarlarında pıhtıya bağlı yaygın tıkanma (embolizasyon) sonucunda ortaya çıkar. Ama kronik bronşit gibi akciğer hastalıklarında kronik kor pulmonale gelişirse, çoğunlukla akut bir solunum yolu enfeksiyonuna bağlı olarak akut kor pulmonale nöbetleri görülebilir. Akciğerlerdeki büyük damarlardan birine ulaşan kan pıhtısı kan akımını engeller. Damar küçükse, bu durum fark edilmeyebilir. Çapı orta büyüklükte damarlar bazı belirtilere yol açabilir; göğüs ağnsı, öksürük, kanlı balgam, genellikle şiddetli solunum güçlüğü, dolaşım şoku görülebilir. Böylece tıkalı damarın önünde kalan akciğer bölümü beslenemediğinden, hastada akciğer enfarktüsü meydana gelir. Tıkanan damar büyükse akut kor pulmonale ortaya çıkar. Kor pulmonale, doğrudan akciğer damarlarındaki ve akciğer yapısındaki değişimlerin yol açtığı, akciğer atardamarlarında kan basıncı artışı nedeniyle gelişen bir durumdur. Sağ karıncık, içindeki kanı akciğerlere atarken mekanik bir aşın yüklenmeyle karşılaşır.

Akciğer atardamarlarında kan basıncı artışının (akciğer yüksek tansiyonu) nedeni, damar yatağının daralması (damar içindeki pıhtılardan kaynaklanabilir) ya da akciğer dokusu kaybıdır (amfizem ya da ameliyat sonucunda ortaya çıkabilir). Kor pulmonalede kan özellikle küçük damarlardan geçerken dirençle karşılaşır. Bu damarlar, duvar- lan kalınlaştığı için ya da damar ile akciğerin hava kesecikleri arasındaki boşlukta kronik iltihaba bağlı olarak ortaya çıkan aşın bağdokusu nedeniyle daralmıştır. Ama akciğer atardamarlannda basınç artışı yaratan en önemli etken, bronş dalcıklannın ucunda bulunan ve gaz alışverişinin yapıldığı hava keseetiklerinde (alveol) oksijen miktarının azalmasıdır (alveoler hipoksi). Hava keseciklerinde oksijen azlığı genellikle akciğere kadar uzanan solunum yollarını tıkayan kronik hastalıklardan (örneğin kronik bronşit) ileri gelir. Solunum yollarındaki tıkayıcı durumlar nedeniyle hava keseciklerine yeterli oksijen gitmemesi, akciğSr damarlarında kasılmaya (vazokonstriksiyon) yol açar. Kronik oksijen azlığı, akciğerlerin küçük atardamarlarında düz kas katmanının aşın kalınlaşmasına da neden olur. Kas katmanı aşın kalınlaşınca, bu damarlar akut oksijen azlığına şiddetli kasılmayla yanıt verirler.

Oksijensizlik sonucunda kanda karbon dioksit artışına bağlı olarak ortaya çıkan solunum asidozu, akciğer damarlarındaki kasılmayı daha da güçlendirir. Kronik oksijensizlik kan akışkanlığını da artırır, çünkü oksijen taşıyan alyuvarlar, vücuda yeterli oksijeni sağlayabilmek için çoğalır (polisi- temi). Alyuvarlara! çoğalması da kanın ağdahhğım (viskozite) artırır. Kan ağ- dalılığının artışı, akciğer atardamarlarında basıncı yükselten etkenlerden biridir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp