Kolonim Divertikülozis

Kolonim Divertikülozis :

Sindirim kanalının, mukoza ile dôşeli, lümen ile bağlantılı kör bir kese şeklindeki uzantısına divertikül adı verilir. Barsak duvarının her üç tabakasına (mukoza, submukoza ve en önemlisi muskularis propria) da sahip olan konjenital divertikülüler oldukça ender olarak görülürler. Bunun prototipi olan Meckel divertikülünden daha önce bahsedilmişti. Edinilmiş divertiküllerde, muskularis propria ya yoktur ya da oldukça incelmiştir. Sindirim kanalının herhangi bir yerinde gelişebilen edinilmiş divertikülüler en sık kolonda meydana gelirler ve kolonun divertiküler hastalığı na yol açarlar. Buna diverkülozis adı verilir. Kolon, dış longitudinal kas tabakasının tam olmaması özelliği ile diğer bölgelerden farklıdır. Bu tabakayı birbirinden aynı olarak uzanan üç bant oluşturur (taeniae koli). Sinirlerin ve arteryel vasa rectanın, taenia boyunca iç sirküler kas tabakasını aştığı yerlerde, fokal defektler meydana gelmiştir.

Bu damarlara ve sinirlere eşlik eden bağ dokusu tabakası, herniasyonlar için potansiyel bölgeleri oluşturur. Kolon divertikülozisi, Batı ülkeleri dışındaki bölgelerin yerli populasyonlannda nispeten daha az görülür. 30 yaşından genç batılı yetişkinlerde oldukça ender olarak görülmesine rağmen, 60 yaş üstündekilerde yaygınlığı %50'lere ulaşmaktadır. Bu fark, büyük ölçüde Batı ülkelerinde rafine, düşük lif miktanna sahip yiyecekler tüketilınesine bağlıdır. Bu tip diyet, barsak içeriğinin daha az hacimli olınasına ve geçişinin zorlaşmasına neden olur. Kolonun abartılı spastik kasılmadan, kolonu lümen içi basıncın belirgin şekilde arttığı segmentlere ayırır (segmentasyon). Sonuç olarak, barsak duvarı anatomik olarak zayıf noktalarından herniasyona uğrar. Divertiküler çıkıntıların oluşmasında iki faktörün önemli olduğu düşünülmektedir: (1) lümen içi basıncın anormal şekilde artışına neden olan abartılı peristaltik kasılmalar ve (2) normal muskuler kolon duvarının fokal defektleri.

Morfoloji

çoğu kolonim divertikül küçük, şişe şeklinde ya da yuvarlak keseleşmelerdir. Genelde 0,5-1 cm çaplıdırlar . Hastaların yaklaşık %95'inde sigmoid kolonda yer alırlar. Nadiren, daha proksimal bölgeler ve bazen de tüm kolon etkilenebilir. Sadece çekumda da bulunabilirler. Abartılı peristalsis etkilenen segmentlerde sıklıkla muskuler hipertrofiye yol açar. Bu durumda taenia coli ve kas demelieri son derece belirgin bir hal almışlardır. çoğu divertikül, kan damarlarının geçtiği bölgelerde, sirküler kas demelieri arasından mezentrik ve lateral taenilar yanından dışarı çıkarlar. Sıklıkla appendices epiploica içerisine girerler ve dışardan bakmakla görülemezler.

Divertiküllerin yağ dokusu içinde ya da periton kıvrımları arasında yerleşmiş olan ve büyük ölçüde mukoza ve submukozadan meydana gelen duvarları, iltihaplı olmadığı zamanlarda, oldukça incedir (Şekil 15-25B). iltihabi değişiklikler, ilerleyerek hem divertikülit, hem de peridivertikülit ile sonuçlanır. Perforasyon, lokalize peritonit ya da abse oluşumuna yol açabilir. Birden fazla ve birbirine yakın yerleşimli divertikül inflame olursa, barsak duvarı fibroz doku ile çevrelenerek lumenin daralmasına neden olur. Meydana gelen daralma kanseröz striktüre oldukça benzer.

Klinik Özellikler

Birçok insanda divertiküler hastalık asemptomatiktir ve ancak otopside ya da başka bir problem nedeniyle laparoskopi ya da baryum enema sırasında şans eseri farkedilirler. Hastaların sadece beşte birinde aralıklı kramplar ya da bazen sol alt kadranda devamlı bir rahatsızlık hissi olur. Aynı zamanda, rektumu tam olarak boşaltamama hissi mevcuttur. Olayın üzerine binen divetikülit, semptomların artmasına, sol alt kadran hassasiyetine ve ateşe neden olur. Daha az rastlanan diğer komplikasyonlar, aralıklı minimal kronik kanama ya da nadiren aktif kanama, perforasyon ve buna bağlı perikolik abse ya da fistül oluşumudur.

Bu durumun tedavisinden de kısaca söz etmek yerinde olacaktır. çünkü tedavi önemli ölçüde patogenez ile ilişkilidir. Artan gayta hacminin abartılı peristaltik hareketi azalttığı yönündeki teorilere bağlı olarak, yüksek lifli bir diyet tavsiye edilir. Yüksek lifli diyetin, hastalığın ilerlemesini mi, yoksa üzerine divertikülitin gelişmesini mi engellediği tam olarak bilinmemektedir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp