Kilo Aldıran Olumsuz Yeme Yöntemleri

Kilo Aldıran Olumsuz Yeme Yöntemleri

Kilolarımızla başımız dertte mi? Önce kendimizi zihinsel olarak hazırlamamız gerekir. Artan kilolar sadece genetik faktörlerle ve hareketsiz bir yaşantıyla bağlantılı olmayıp, yeme bozukluğuna iten psişik faktörlerin olduğunu da unutmamamız gerekir.İdeal kiloda bulunmak, hayatın tüm zorluklarını ortadan kaldırmaz ama çoğu yönden yaşamımızı kolaylaştırır. Hedef kilolarımızı sabitleştirdiğimizde, kazanılan özgüven ile hayata bakışımızı da değiştirir. Kendimizi psikolojik ve fiziksel yönden daha iyi hissedebiliriz. Eğer kilomuz sürekli değişiyorsa kalbimize, kendimize olan saygımıza ve güvenimize, insanlarla olan ilişkimize, genel anlamda sağlığımıza zarar verir.
 
Fiziksel açlık yerine duygusal açlık konumunda yemek yiyenlerin midelerinin % 50’si, psikolojik açlıktan yenilen yiyeceklerle doludur. Aşırıya kaçmak demek bir buzdolabı dolusu yemek yememiz anlamına gelmez. Zoraki yenilen bir bisküvi bile aşırı sayılabilir.
 
Eğer gerçekten ihtiyacımız olmamasına rağmen o bir bisküviyi bile yediğimizde kendimizi zorlanmış hissedersek, kontrolümüzü kaybetmemize neden olabilmektedir.
 
Aşmya kaçarak yemek yiyenler: Öncelikle yiyecek türümüzü belirlemeliyiz. Herkesin aşırı yiyeceği birbirinden farklıdır. “Aşırı yiyecekler” aşırı yeme duygusunu tetikliyor. Aylarca ya da yıllarca “aşırı yiyeceğimizden” uzak durmamız bir şeyi değiştirmez; o yiyecek hâlâ aşırı yeme tutkusunu tetikleyici bir etkendir.Eğer sakin ve üzgün olduğumuz zaman yeme isteğimizi kontrol edebiliyorsak aşırıya kaçanlar sınıfından değil, duygusal tatmin için yiyenler sınıfına dahil oluruz. Bir tane bisküvi yediğimizde ve geri kalanını bitirmek zorunda hissetmiyorsak, bu yiyecekleri zaman zaman yiyerek de kilo verebiliriz. Ama sadece üzgün olduğumuzda bu yiyecekleri aşırı yiyorsak, aşırı yemeye karşı kendimizi duygusal ve zayıf hissediyorsak, o zaman bu tür yiyeceklerden kaçınmalıyız. Başka bir yeme bozukluğu da duygusal tatmin için yemek yiyenlerdir. 
 
Duygusal tatmin için yiyenlerin karşılaştığı sorunlardan biri devamlı kendimizi aç hissediyor olmamız bu duyguyu bastırmak için de her seferinde yemek yememiz bizi aşırı yeme çemberinin içine çekecektir.Bu duygusal açlıktan kurtulmanın ilk yolu ne zaman açlık hissettiğimize dikkat etmeliyiz. O zaman açlık olarak nitelendirdiğimiz pek çok şeyin aslında başka bir şey olduğunu keşfederiz. İkinci yolu, yemek ihtiyacı hissettiğimizde “Gerçekten aç mıyım, yoksa moralim mi bozuk?” sorusunu kendimize sormamız gerekir.Kendini tatmin için yiyenler: Bu tip yeme bozukluğu içinde bulunanlar genellikle kendilerini sevmeyen ve bedenlerinden nefret eden kişilerdir. 
 
Burada bizleri bekleyen en tehlikeli an, çok yediğimiz zaman başlar. Çünkü kendimizi önemsemiyoruzdur. Sonunda kilo almaya ve aşırı yemek anlamına gelen daha fazla tatminsizliğe neden olur. Yapılması gereken kendi özgüvenimizin yeniden kazanılması olmalıdır. Suçluluk duygusu hissetmeden kendimize karşı nazik olmayı öğrenmeliyiz. Yeni davranış biçimimizin zaman içerisinde pozitif yansımalarını göreceğiz. Bu da kendimize olan saygımızın artmasına ve yeniden özgüvenimizin kazanılmasına yol açacaktır. Kilo vermek için önce kendimizin inanması gerekir yoksa daha işe başlamadan olayı kaybetmiş oluruz.Stresten dolayı yemek yiyenler: Yaşamlarımızdaki problemleri çözemediğimizde yemeye yöneliyorsak, kilolarımızın da pozitif yönde artacağını asla unutmayalım. 
 
Stresten dolayı yemek yiyenler sınıfındaysak öncelikle sorunlarımızı çözümlemeliyiz. Kısa yoldan yemeğe yöneldiğimizde stres seviyemizde artar. O zaman karşımızda çözümlenmeyen bir sorun ona ilavede yenilen yemek sonrası ortaya çıkan suçluluk duygusu.Stresi azaltmak için öncelikle yapmamız gereken en önemli yol, başarmamız gereken işlerin listesini yapmaktır. Bunlar amaçlarımız, hedeflerimiz, isteklerimiz, değerlerimiz veya kaygılarımız olabilir. Bunlardan bir kaçını ayıracağımız zaman bizde oluşan stresinde boşalmasına neden olacaktır. Stresten yemek yeme hissi oluştuğunda, hemen daha önceleri pek fırsat bulup da yapamadığımız işlere yönelmeliyiz. 
 
Egzersiz yapmak, stresi kontrol altında tutabilmek için en iyi yöntemlerden biridir. Egzersiz ile endorfin hormonu artar. Bu mutluluk hormonu ile stresi de yenmiş olumz. Ama mutluluk hormonunun da aşırısına kaçarak bağımlısı olmayalım. Yani günün yarısını egzersiz salonlarında geçirmek de.büyük hata olur.Kilosu arttıkça yemek yiyenler: Kilolarımız sürekli artıp - düşüyorsa, bu olumsuzluk zamanla vücudumuzda ve metabolizmamızda tahribata yol açar.

Yapılacak işler:
1. Kendimizi mutlu etmek için mi kilo veriyoruz yoksa başkalarını memnun etmek için mi kilo veriyoruz sorusunu kendimize soralım. Başkaları için kilo vermek için uğraşıyorsak işimiz oldukça zordur. İlk önce kendimizi sevelim, kendimiz için bencil olalım ve kendimiz için zaman ayıralım. İşte o zaman başarılı bir zayıflama programına beynimizi daha kolay yönlendirebiliriz.
 
2. Diyetlerin bir başlangıç ve bir sonu olduğu düşüncesinden uzaklaşarak, bunu bir yaşam tarzımızın değişimi olarak benimsemeliyiz.Kilo vermenin her şeyden önce eski olumsuz düşünce kalıplarından arınıp, kendimizi sevmeye başladığımızda özgüvenimizin artmasıyla beraber ne kadar kolay olduğunu göreceğiz.

Kilo Vermenin Yöntemleri

Hormon bozuklukları, şeker hastalığı, troid bezinin az çalışması, kan şekeri düşüklüğü gibi sorunlar fazla kilo sebebi olabilir. Öncelikle bunun araştırılması ve uygun şekilde doktor gözetiminde ele alınması gerekir.

Bir hastalığa bağlı olmayan kilo sorununuz varsa, aşağıdaki kilo verme yöntemleri belki size biraz fikir verebilir. Yalnız şu unutulmamalıdır ki; kilo problemi fazla olanlar doktor kontrolünde zayıflamalıdır.

- Kilo vermek, eğer fazla kilonuz varsa, şüphesiz güzel bir olaydır ama dikkat edilmesi gereken husus kiloların kalıcı olarak verilmesidir. yoksa sürekli kilo alıp veren bir vücut türlü sorunlarla karşı karşıya kalır, mesela çok kötü görünen çatlaklar oluşur.

- Kararlılık ve iç disiplin olmadan kilo veremezsiniz. en büyük sorun bu kadar çektiğiniz açlığa ve sıkıntıya rağmen etkilerinin hemen görünmek istenmesi ve buna bağlı olarak yaşanan hayal kırıklığı. disiplinin elden gitmesindeki en büyük etken bu durumdur.

- Kilo vermek matematiksel bi olaydır. eger aldiginiz kaloriden daha fazlasini harcarsaniz bi gunde kilo verirsiniz. eğer aldiginiz kaloriden azini harcarsiniz kilo alirsiniz. bu malesef bu kadar basit.

- En etkili kilo verme yolu kalori hesabı yapmak ve boğazdan kesmektir.

- Mevcut kiloyu korumak, bazen kilo vermekten daha zordur.

- Hiç birşey yemiyorum ama gene de kilo alıyorum diyenler, yedikleri bir avuç fıstığın bile 380 kalori olduğunu bilmezler.

Bitkisel Zayıflama Çayları

Burada herhangi bir markanın ürününü paylaşmayacağım. Çünkü ben hem bu tip hazır bitkisel çayları kullanmıyorum hem de bu çayların içinde ne bulunduğuna dair bir bilgim yok. Onun yerine pek çok sağlık uzmanının ve herbalistin kilo vermeye yardımcı olduğunu belirttiği bazı bitkiler ve etkileri hakkında çeşitli başvuru kaynaklarından derlediğim bilgileri paylaşmak istiyorum. Aşağıdaki bitkilerin yan etkilerini yazımda kısaca belirtmeye çalıştım ancak özel bir sağlık durumunuz varsa, hamile veya emzirme dönemindeyseniz bu çayları içmeden önce olası yan etkileri hakkında doktorunuzdan bilgi almalısınız.

Yeşil Çay: Hemen her bitkisel çay listesinde yer alan yeşil çay doğal olarak bitkisel zayıflama çayları listesinde de yer alıyor. Uzmanların açıklamalarına göre yeşil çayın zayıflamaya etkisi metabolizmayı hızlandırmasından kaynaklanıyor. Ayrıca yüksek oranda antioksidan içeren yeşil çay toksinlerin vücuttan atılma sürecini hızlandırıyor ve kafein içeriğiyle gün içinde kaybedilen enerjiyi arttırıyor. Kafein nedeniyle yeşil çayı gece saatlerinde içmemeli, hamilelik ve emzirme döneminde kullanmamalısınız. Tabii yeşil çayı şekerli veya sütlü içerseniz kilo verme efektinin ortadan kalkmasına neden olursunuz. 

Kuş Otu Çayı: Eski çağlardan beri kilo verme amaçlı olarak kullanılan kuş otu bitkisi hakkında bilimsel araştırma sayısı oldukça az olduğundan zayıflamaya etkisi ve yan etkileri ile ilgili pek fazla bilgi bulunmuyor. Genel olarak kanı temizlemeye yardımcı olduğu, harici olarak kullanıldığında ise cilt kızarıklıklarını ve tahrişini geçirdiği, iltihaplı yaralara iyi geldiği biliniyor. Bitkiyi çay olarak içmek istemezseniz salatalarınızda çiğ halde kullanabilirsiniz.

Oolong Çayı: Siyah ve yeşil çay gibi “camellia sinesis” bitkisinin yapraklarından elde edilen oolong çayı metabolizmayı hızlandırıyor ve yağın sindirimini kolaylaştırıyor. Siyah ve yeşil çaydan dana farklı bir fermantasyon işlemine tabi tutulan yapraklar yarı-fermente olarak kullanıma sunuluyor. Oolong çayının, yemeklerden sonra içildiğinde sindirime yardımcı olduğu biliniyor.

Nane Çayı: Nane çayı, metabolizma veya yağ yakma üzerinde direk etkili bir çay değil ancak gazı ve şişliği aldığı için diyet yapanlara önerilen çaylar arasında yer alıyor. Nane çayının diğer faydaları arasında; baş ağrısını hafifletmesi, mide bulantısına ve ishale iyi gelmesi, adet sancılarını hafifletmesi ilk sıralarda gösteriliyor. Naneyi yeşil çayla karıştırarak kullanabilirsiniz.

Zencefil Çayı: Metabolizmayı hızlandırmayan ancak kan şekeri seviyesinin korunmasına yardımcı olduğu için öğünler arasındaki tokluk hissini uzatarak diyetinize bağlı kalmanızı kolaylaştıracak bir diğer çay ise zencefil çayı. Zencefil sindirim sorunu çekenlere ve mide ağrısına karşı da öneriliyor. 

Maydanoz Çayı: Pek çok diyet listesinde özellikle diyetin ilk haftasında içilmesi önerilen maydanoz çayı aslında kilo verdirmiyor ancak vücutta biriken su fazlasının atılmasına yardımcı olarak diyetinize ekstra bir moralle başlamanıza yardımcı oluyor. 

Mate Çayı: Zayıflama çayı olarak satılan neredeyse her bitkisel çay karışımında kullanılan “mate” bitkisi metabolizmayı hızlandırıyor ve kabızlığa iyi geliyor. Ancak mate çayında kafein var ve uykunuzu kaçırabileceği için akşam saatlerinde içmemelisiniz. Çarpıntı ve bulantı mate çayının diğer yan etkileri arasında sayılıyor.

Sonuç olarak; bazı bitkiler kilo verme yolculuğunuzda size destek olabilir ve bu süreci hızlandırabilir. Ancak başta da söylediğim gibi bitkisel çaylardan mucize beklemeyin ve yan etkilerini öğrenmeden bilinçsizce tüketmeyin. Hazırlanış ve paketlenmiş bitkisel zayıflama çayı alırsanız da mutlaka içinde hangi bitkilerin olduğunu ve bakanlık onaylı olup olmadıklarını öğrenerek tüketmeye başlayın.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp