Kellik Yapan Saçkıran

Kellik Yapan Saçkıran : Petek görünümlü lezyonlanndan ötürü tıpta daha çok Latince bal peteği anla­ mına gelen favus adıyla tanınan kellik yapıcı saçkıran, bazı özellikleriyle öbür trikofitli tinealardan ayrılır. Çok eski­ den beri bilinen bu hastalığın etkeni yalnızca insanlarda görülen Trichoph­ yton schonleinii'dİT. Bu türü ilk kez Al­ man hekim Johann Lukas Schönlein ta­ nımlamıştır. Favus son derece bulaşıcı bir hastalıktır. Özellikle çocuklarda or­ taya çıkmakla birlikte öbür trikofîtli ti- nealardan farklı olarak ergenlik çağında gerilemez ve erişkinlerde de görülür. Özellikle temizlik koşullarının yetersiz olduğu çevrelerde ortaya çıkar.

Aynı köyde ya da ailede birçok kuşak boyun­ ca süren favusa rastlanabilir. Hastalık doğrudan ya da tarak ve havlu gibi or­ tak kullanılan eşyalarla bulaşır. Öbür ti- nealardan farklı olarak sürekli kelliğe neden olur. Favusun tipik lezyonu saçın olduğu yerde yuvarlak, deriden 2 ya da 3 mm kabarık, san renkli ve ortası ba­ sık bir oluşumdur. Bu lezyon mantar kıl kökünü sardıktan sonra, kesecik ağzını çevreleyen hiflerden kaynaklanır. Lez­ yon büyüse de çapı hiçbir zaman 2 cm'yi geçmez. Ama birden çok lezyon birleşerek fare idran kokan yaygın ka­ buklu alanlar oluşturabilir.

Favus kesin keıliğe doğru ilerleyebilir. Hastalıklı saç yabancı bir madde gibi önce iltihap tepkisinin gelişmesine ve daha sonra saçlı deride batan bir iğneden kalan ize benzer nedbe oluşumuna yol açar. Ayrı­ ca mantarın ürettiği zehirli madde üst- deri yapılarını yıkıma uğratır. Böylece oluşan kellik hiç saç bulunmayan hafif çökük, düz ve parlak bir alan oluşturur. Favusun ünlü kurbanları arasında ol­ duğu belirtilen Julius Caesar'ın (Sezar) kelliğini gizlemek için defne dalmdan taç giydiği söylenir. Tehlikeli biçimde kelliğe doğru iler­ leyen favus, inatçı bir tedavi gerektirir. Alınacak ilk önlem hastanın yalıtılması­ dır. Daha sonra lezyon ve kabuklar dik­ katle kazınarak temizlenir ve lezyona en yakın saçlar alınır. Bu işlemlerin ar­ dından sülfür ve iyot içeren mantar öl­ dürücü krem ve pomatlar lezyon üzeri­ ne uygulanır. Hastalığın tedaviye diren­ ci, günümüzde gerekirse iki ay boyunca kullanılabilen griseofulvin sayesinde kırılmıştır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp